"kabul ettiğini" - Translation from Turkish to Arabic

    • وافقت على
        
    • وافق على
        
    • قبلتي
        
    • أنك قبلت
        
    Telefon çalınca, ofisle konuşacağız ve onlara senin müdür olmayı kabul ettiğini söyleyeceğiz. Open Subtitles عندما يتصل سنتحدث معه من المكتب سأخبره بأنك وافقت على أن تكون الرئيس
    Lütfen bu sabah buraya gelmeyi neden kabul ettiğini anlat bize. Open Subtitles الآن اسمع ، لماذا وافقت على قدومك لبرنامجنا هذا الصباح ؟
    Onu görmeyi neden kabul ettiğini bilmiyorum. Ondan nefret ettiğini söyleyip durursun. Open Subtitles لا أعرف لماذا وافقت على رؤيته على أي حال, فقد ظللت تقول أنك تكره ذاك الرجل
    Zaten haklarını imzalamayı kabul ettiğini sanmıştım. Open Subtitles أعني, توقعت أنه قد وافق على التخلى عن حقوقه
    Amanda işini kabul ettiğini ama bu gece yapmak istediğini söyledi. Open Subtitles (وافق على مقايضة (أماندا لكنه يريد التنفيذ اللّيلة
    Annem sana nişanı bozman için para teklif ettiğini senin de kabul ettiğini söyledi. Open Subtitles قالت لي أمي أنها عرضت عليكِ مالاً لفسخ الخطوبة. وأنكِ قبلتي ذلك.
    Diğer işi kabul ettiğini söyleme sakın. Open Subtitles لا تخبرينا أنك قبلت الوظيفة الأخرى
    Avukatım, o ve YouTube'daki şeyler hakkında soru sormamayı kabul ettiğini söyledi. Open Subtitles محاميّ قال أنكِ وافقت على ألا تتحدثين بشأنه أو بشأن الفيديو
    Çift terapisini Kelly istedi diye kabul ettiğini biliyorum. Open Subtitles لكن انظر . لاأظن انك وافقت على العلاج النفسي للأزواج
    Buradan atlamayı kabul ettiğini söylemişti. Open Subtitles قالت أنك وافقت على أن تقفز من هذا الإرتفاع
    - Polisten aldığın bilgiyi vermemeyi kabul ettiğini biliyorum. Open Subtitles انا افهم انك وافقت على حجب المعلومات عن الشرطة
    Senetleri almayı neden kabul ettiğini şimdi anlıyorum. Open Subtitles أنا أتفهّم الآن لِمَ وافقت على أخذ السندات
    Neyin parçası olmayı kabul ettiğini görmek ister misin? Open Subtitles هل تهتم لمعرفة ما الذي وافقت على أن تكون جزءًا منه؟
    - Neden kabul ettiğini söyledin ki abi? ! Open Subtitles لمَ وافقت على الاعتناء به يا أخي؟
    Polisler herkese Arthur'un tutuklandığında kabul ettiğini söylemiş. Open Subtitles الشرطة أخبرت الجميع بأن (آرثر) وافق على هذه الفوضى عندما تم اعتقاله
    Oliver Birlik'e katılmayı kabul ettiğinde böyle bir şeyi kabul ettiğini bilemezdi. Open Subtitles حين بقي (أوليفر) لمّا وافق على الانضمام للاتّحاد لا يمكن أنّه توقع أن هذا ما وافق عليه.
    Harvey, Zane'in birleşme fikrini kabul ettiğini söyle lütfen. - Etmedi. - Lanet olsun! Open Subtitles (هارفي)، أخبرني رجاءً أن (زاين) وافق على فكرة الدمج
    Elizabeth'in teklifini kabul ettiğini ve Jeffrey'nin İngiltere Sarayı'na dönmek için yola çıkacağını yazdım. Open Subtitles اقول بها انك قبلتي عرضها وجيفري في طريقه اليها عائد الى البلاط الانجليزي
    Ben, um, Elise teklifimi kabul ettiğini söyledi. Open Subtitles أمم , امم , اليس قالت لي انك قبلتي عرضي
    Bak Barton, zor bir dönemden geçtiğimizi ve bu çalışmayı isteksizce kabul ettiğini biliyorum. Open Subtitles أنظر يا بارتون، أعلم أننا نمر بظروف عصيبة، وأعلم أنك قبلت بهذا العمل على مضض...
    Teklifi kabul ettiğini söyle. Open Subtitles أخبرهم أنك قبلت العرض
    Teklifimi kabul ettiğini varsayıyorum. Open Subtitles أعتقد أنك قبلت العرض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more