| Cevaplarını yazmayı kabul ettik ama sana sorduğum bir soruya herhangi bir bilgiyi eklemem için ortada beni durduracak hiçbir şey olmadığı açıkça belli. | Open Subtitles | لقد وافقنا على إجاباتك لكن لا يوجد ما يمنعني من وضع أي معلومات أريدها في سؤال أسأله |
| Hepinizin bildiği gibi, bu kurulda bir temsilcimiz olması karşılığında Amiral Adama'nın askeri otoritesini tanıyacağımızı kabul ettik. | Open Subtitles | مثلما تعلمون جميعاً , لقد وافقنا على سُلطة الأدميرال العسكرية بُمثابة مقعد من مجلسه |
| Uygunluk duruşması istedin, bunu kabul ettik ve sonu hiç iyi olmadı. | Open Subtitles | لقد وافقنا حين أردت الذهاب لجلسة محاكمتك كبالغة وفشل ذلك فشلاً ذريعاً. |
| Öncelikle Valencia'da... İsteğini çoktan kabul ettik. | Open Subtitles | فالينشيا أولى ان لقد قبلنا التحدى فى ساجراجاس |
| Onu sadece kabul ettik çünkü başkan onu çok severdi. | Open Subtitles | نحن فقط قبلناه لأنّ الرئيس أحبّهُ. |
| Tekliflerini kabul ettik ve verdikleri üniformaları giydik çünkü dört yıldır hiçbir talep gelmemişti. | Open Subtitles | نغتنم الفرصة، و نقلب الطاولة عليهم لأن السنوات الأربع الماضية لم تعن شيء؟ |
| Yardımınızı kabul ettik ama asla müdahale etmenize izin vermedik. | Open Subtitles | نحن نقبل مساعداتكم ولكن نرفض الإستهانة بنا |
| Daha dün, saklayacak hiçbir şeyimiz olmadığı için dosyalarımızı vermeyi kabul ettik ve şimdi benden S.P.K.'nın peşine düşmemi istiyorsunuz ki bu da saklayacak bir şeyler olduğunu gösterir. | Open Subtitles | كما تعلمين، بالأمس وافقنا على إعطاء الملفات لأن ليس لدينا ما نخفيه والآن تريدين مني مطاردة لجنة الأوراق والبورصات |
| - Terry ve ben de desteğimizi göstermek adına katılmayı kabul ettik. | Open Subtitles | تيري و أنا وافقنا على المشاركة لإظهار الدعم حسنا |
| Bu görüşmeyi siz istediniz, biz de kabul ettik. | Open Subtitles | لقد طلبتِ تلك المُقابلة وقد وافقنا على الأمر |
| Hey, bir dakika ahbap. Parayı ödemeyi kabul ettik. Saati durdur! | Open Subtitles | لقد وافقنا على الدفع, إنهي ميقاتك الآن |
| Ölmüş kızı gibi giyinmeyi kabul ettik diye bize ekstra bahşiş veren adamı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | ...أتذكرين ذلك الرجل الذي دفع لنا بقشيشاً باهضاً لأننا وافقنا على تقمص لباس بناته المتوفيات؟ |
| - O salak uygulamayı niye kabul ettik ki? | Open Subtitles | لماذا وافقنا على هذا التطبيق الغبي؟ |
| Senatöre borçlu olduğumuz için görüşmeyi kabul ettik, Bay Thompson. | Open Subtitles | (لقد وافقنا على مقابلتك، سيد (طومسن من باب الإحترام للسناتور |
| Bn. Van Cartier, sizi saklamayı kabul ettik.. | Open Subtitles | اسمعي,يا سيدة(فان كارتر)لقد وافقنا على التكتم عليكِ وحمايتك |
| Bu görüşmeyi merakımızı gidermek için kabul ettik. | Open Subtitles | لقد قبلنا هذا الإجتماع من باب الفضول الزائد |
| Meydan okumayı kabul ettik. | Open Subtitles | ليس لدينا ذلك الخيار لقد قبلنا التحدي |
| - Bize bir teklif sundular ve kabul ettik. - Evet. | Open Subtitles | قدّموا لنا عرض قبلناه |
| Kopenhag'dan bir sanat galerisi bir teklifte bulundu ve kabul ettik. | Open Subtitles | معرض فى "كوبنهاجم" قدم عرض وقد قبلناه |
| Tekliflerini kabul ettik ve verdikleri üniformaları giydik çünkü dört yıldır hiçbir talep gelmemişti. | Open Subtitles | نغتنم الفرصة، و نقلب الطاولة عليهم لأن السنوات الأربع الماضية لم تعن شيء؟ |
| Bu yolculuktan kaçışımız olmadığını ve kaderimizi değiştiremeyeceğimizi kabul ettik. | Open Subtitles | نحن نقبل أنه ليس هناك من سبيل للخروج من هذه الرحلة أو لتغيير مصيرنا. |