Eğer benim hastam değilseniz, neden burada buluşmayı kabul ettiniz? | Open Subtitles | إذا لم تكن مريضي إذاً لماذا وافقت أن تقابلني هنا؟ |
Tartıştık ve sizin için imza atıp, damga basmamı kabul ettiniz. | Open Subtitles | لقد تجادلنا وقد وافقت فى النهاية لذا كان على التوقيع عنك ووضع الختم الخاص بك. |
Bir savunma avukatı olarak, bir davanın, hiç hızlı görülmesini kabul ettiniz mi? | Open Subtitles | كمحامي دفاع هل وافقت قبل ذلك علي تعقب سريع لقضيةٍ ما؟ |
yapmak istemediğiniz bir şeyi yapmayı kabul ettiniz. ve ben daha nazik olmalıydım. | Open Subtitles | أنتِ وافقتِ على القيام على شيئ لم تريدين عملة وكان يجب ان اكون ممتن |
O halde görüşmeyi niye kabul ettiniz? | Open Subtitles | لماذا أذاٌ وافقتى على مقابلتى |
Merdivenlerin başında tartıştığınızı zaten kabul ettiniz. | Open Subtitles | لقد إعترفت بالفعل أنكما كنتما تتشاجران أعلى السلم |
Artık, hepiniz ölümümden para kazanmayı kabul ettiniz. | Open Subtitles | الآن وبينما وافقتم على جني ثرواتي بعد مماتي |
Bay Moody'den ayrılıp, Bay Lewis'in yanına taşındınız ve evlenmeyi kabul ettiniz ama, onu düğün gecesi bırakıp, tekrar Bay Moody'nin yanına döndünüz. | Open Subtitles | لقد انفصلت عن السيد مودي انتقلت للعيش مع السيد لويس وافقت عللى الزواج منه ولكنك غادرت في ليلة زفافك |
Yeni bir tedavi yöntemi olan metadonu denemeyi kabul ettiniz. | Open Subtitles | أتفهم انك وافقت على علاج جديد إسمه الميثادون |
Özür dilerim, eğer bana yardım edemeyecektiniz o hâlde benimle neden görüşmeyi kabul ettiniz? | Open Subtitles | أنا آسفة ، لماذا وافقت إذن على مُقابلتي إذا لم تكُن تستطيع مُساعدتي ؟ |
Eğer politikayla ilgilenmiyorsanız niye benimle görüşmeyi kabul ettiniz? | Open Subtitles | حسنا , إذا لم تعد مهتم بعد بالسياسة لماذا وافقت على الاجتماع؟ |
Ama yine de anlaşmayı kabul ettiniz, bu yüzden teşekkür ederim. | Open Subtitles | لكن رغم ذلك وافقت على التسوية لذا شكراً لك |
İfade vermeyi kabul ettiniz. Söylemenizde ısrar ediyorum. | Open Subtitles | لقد وافقت على أن تفعل و أنا أصر على ذلك |
İşbirliği yapmak konusunu kabul ettiniz mi? | Open Subtitles | هل وافقت علي ان تصبح شاهدا متعاون ؟ |
Diyelim ki kocanız hamile kalmanız için size yalvardı ve kariyerinize son verecek olsa da kabul ettiniz. | Open Subtitles | ... لنفترض أن زوجكِ أستجداكِ لتكوني حامل ومن طيبة قلبكِ وافقت , بالرغم من أن ذلك قد يزيحكِ عن مهنتك |
Bir dolandırıcılığa karıştığınızı kabul ettiniz. | Open Subtitles | لقد وافقت على و اشتركت فى مؤامرة |
Yemininizi ettiğinizde bunu da mı kabul ettiniz? | Open Subtitles | عندما أقسمت عهودكِ هل وافقتِ على هذا ؟ |
Size soruldu, siz de kabul ettiniz. | Open Subtitles | لقد وصلت الأمور عندكِ، وأنتِ وافقتِ. |
Öyleyse neden beni görmeyi kabul ettiniz? | Open Subtitles | لماذا أذاٌ وافقتى على مقابلتى |
Mantıklı bir insansınız. Gerçekleşmesini istemediğinizi zaten kabul ettiniz. | Open Subtitles | أنت إعترفت للتو بموافقتك على قيام تلكَ الصفقة. |
Siz ve Michael Garfield, bu planı hemen kabul ettiniz. | Open Subtitles | وبالطبع انت ومايكل جارفيلد وافقتم على الخطة. |