"kabustan" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكابوس
        
    • كابوس
        
    • حلم مزعج
        
    Hayır. Fırlatmayacağım. Bu kabustan uyanmanın tek bir yolu var. Open Subtitles لا, لن أفعل, هناك طريقة واحدة لأهرب من هذا الكابوس
    Bağışlayıcılık adına sana bu kabustan kurtulmanı sağlayacak bir çare sunabilirim. Open Subtitles وبمناسبة المسامحة.. ربما لدي طريقة لأساعدك حتى تخرجين من هذا الكابوس
    Böyle düşünmene sevindim; ama tek istediğim bu kabustan kurtulmak. Open Subtitles أحبكِ لتفكيركِ بذلك ولكن أريد فقط أن ينتهي هذا الكابوس
    Bir kabustan uyanıyorsun ve hayatının kabustan daha kötü olduğunu görüyorsun. Open Subtitles استيقظت من كابوس و وجدت بأن الحياة الحقيقة أسوء من الحلم
    Moğol belasının gerçekten uzak bir kabustan başka bir şey olmadığı bir ülke hatırlıyorum. Open Subtitles لا زلت أذكر البلد يوم جاء المغول لم يكن سوى كابوس بشع
    Hala uykuda mıyım, bu kabustan uyanabilir miyim diye anlamaya çalışıyorum. Open Subtitles ربما أنا ما أزال نائم وانا سوف أستيقظ من هذا الكابوس
    Sevgilim, benimle birlikte olunca bu... bu kabustan uyanacaksın! Open Subtitles حبيبتى, عندما تكونين معى سوف أستيقظ من هذا الكابوس
    Bu yüzden, hepimizin birlikte işe koyulmasını teklif ediyorum iyi bir şeyler yapabiliriz ve bu kabustan kurtulabiliriz. Open Subtitles لذلك اقترح ان نعمل سويا فلربما بالصدفه أستطعنا الخروج بشئ جيد من هذا الكابوس
    Doğru an geldiğinde, özgürlük işaret fenerimizi tutuşturacağız ve bu korkunç kabustan kurtarılacağız! Open Subtitles عندما يحين الوقت المناسب، سنشعل مشعل الحريّة وسيكون المنقذ من هذا الكابوس السيئ ما رأيك؟
    Beni bu kabustan çıkarmalısın yoksa ben hemen şimdi giderim. Open Subtitles كنت فلدي أخرجني من هذا الكابوس وإلا ذهبت صباحا ، في الوقت الراهن.
    Bu kabustan uyanmak, yeniden nefes almak istiyorum. Open Subtitles أرغب بأن أستيقظ من ذلك الكابوس أتعلمين؟ أريد أن أتنفس مجدداً
    Fakat gökyüzünden gelen o kabustan sonra, ölmek için evlerine gittiler. Open Subtitles لكن عندما أتى الكابوس من السماء عادوا إلى منازلهم ليموتوا
    Her bir kişilik bu kabustan bir parça alıp kendi içine atıp senden saklamış. Open Subtitles كل شخصيه أخذت جزءاً من هذا الكابوس و خبأته عنك
    O kabustan bir türlü uyanamamıştım. Open Subtitles ولم أستطع من أن أوقظ نفسي من ذلك الكابوس الذي كان يحصل
    Sanık suçlu bulunmadığına ve onun bu kabustan kurtulmasına. Open Subtitles و أن تجدوا المتهم ليس مذنباً و تخرجوه من هذا الكابوس
    Şu anda yaşadığımız kabustan daha kötüsü olamaz. Open Subtitles لا يمكن ان يكون أسوأ من الكابوس الذي نحن في الان
    Ve bir adam, bir kabustan uyanmışçasına Yunanlıların Aziz Stefan gününde Kızıl Ordu şehre girerken Odessa'dan nasıl kaçtıklarını anlatmaya başladı. Open Subtitles وكما لو انه يعيش في كابوس مجدداً بدأ الرجل يصف، الرحلة من اليونان.. إلى أوديسا.
    Demem o ki Monica ve çocuklarımızla olan kabustan daha yeni uyandık ve pek de hoş bir tecrübe değildi. Open Subtitles هؤلاء الناس متخلفون بسبب انا اخبرتك نحن فقط نعيش من خلال كابوس مونيكا واطفالنا
    Bu, kabustan uyanmak gibi mutluluk kabusundan. Open Subtitles حسناً، هذا أشبه بـ كابوس من السعادة أريد أن أحصل على بعض الورود
    Tehlikede olduğunu gördüğüm bir kabustan uyandım... ve rüya olmadığını, görü olduğunu biliyordum. Open Subtitles أستيقظت من كابوس وكأنكِ فى خطر وأعرف أنه لم يكن حلم بل كانت رؤية
    kabustan uyanmak gibi. Open Subtitles استيقاظ من حلم مزعج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more