"kabusu" - Translation from Turkish to Arabic

    • كابوس
        
    • الكابوس
        
    • كوابيس
        
    • كابوساً
        
    • الكوابيس
        
    • كابوسه
        
    • كابوسًا
        
    • كابوسا
        
    • كابوسهم
        
    • ذلك الحلم
        
    Bu kabus gibi yaşamdan daha da kötüsü başarısız bir intihar girişimi kabusu. Open Subtitles تعلمون ، فإن أسوأ كابوس في هذه الحياة هو كابوس الاقدام على الانتحار
    Bütün bildiğim hastaneler hasta insanlar dolu ve potansiyel halkla ilişkiler kabusu var. Open Subtitles كل ما أعلمه هو وجود أشخاص مرضى بالمستشفيات واحتمال حدوث كابوس علاقات عامة
    Her öğretmenin kabusu olan bir an yaşadım. TED وواجهتُ نوعًا من المواقف مما يعتبره كل معلم بمثابة كابوس.
    Bir sonrakinin korkusu olmasa kim bu kabusu ister ki? Open Subtitles من قد يرغب بهذا الكابوس و لكن الخوف مما سيحصل؟
    Şimdi bu kabusu hükûmet ofislerine, iş yerlerine, okullara, hastanelere doğru genişletelim. TED والآن عمِّم هذا الكابوس على المكاتب الحكومية، والأعمال والمدارس والمستشفيات.
    Bu daha önce gördüğüm, hapishanede geçen bir kabusu hatırlattı bana. Open Subtitles هذا يذكّرني بـ أحد كوابيس السّجن الّتي راودتني.
    "Senden faydalandım, her doktorun kabusu olabilecek bir duruma soktum." Open Subtitles لقد قمت باستغلالك ووضعتك في موقف يمثّل كابوساً لأي طبيب
    Ve bunlar -- yani bir tür banyo küvetinde kısıtlar kabusu oluşturuyor. TED لذلك فانه , بدانا ببناء نوع من كابوس من القيود في حوض الاستحمام
    Sonra da yakın zamanda görmüş olduğu bir kabusu çizmeye devam etti. Open Subtitles ثُم بدأت فى رسم مشاهد من كابوس مُتكرِّر,
    Şizofreninin kabusu... neyin doğru olduğunu bilmemektir. Open Subtitles ما تشاهدينه هو كابوس إنفصام الشخصية انه لا يعرف أين الحقيقة
    Yoksa Ne Kleopatra, ne yağmur ne dolu, ne de çekirgeler Mısır'ın kabusu ben olurum Open Subtitles والا أنا لا كليوباترا ، او المطر او البرد اوالجراد ساكون كابوس مصر الأسوأ
    Tam bilmiyorum. Seyretmeye başlıyorsun. Sanki birisinin kabusu gibi. Open Subtitles الناس يستأجرونه,لا أعرف عندما تبدأين بتشغيله وهو يشبه كابوس شخص ما
    Halkla İlişkiler kabusu hakkında haklısın, ama belki düzeltebiliriz. Open Subtitles أنت محق بشأن كابوس العلاقات العامة لكن ربما يمكننا تحسين موقفنا
    Binbaşı her gece aynı kabusu görmekten muzdaripti. Open Subtitles ليلة بعد أخرى عانى الكابتن .. من نفس الكابوس المتكرر
    Bu kabusu yaşamak, bir kişinin kolaylıkla atlatabileceği şeylerden değildir. Open Subtitles نعيش هذا الكابوس هي تجربة واحدة لا يمكن أن ننسى بسهولة.
    Şimdi bu kabusu yaşayarak cezamı çekiyorum. Open Subtitles تقومى بخدمتى جيداً كيلا أتورط فى هذا الكابوس.
    Onu her zaman seveceğimi söyle... ve Onun kabusu bitti. Open Subtitles اخبرها انى احبها دائما و الكابوس قد انتهى
    Mızmızlanmayı kes, bu pembe kabusu giymesi gereken benim. Open Subtitles توقفي عن النحيب ، أنا من سيتحتم عليها إرتداء هذا الكابوس الزهري
    Her ebeveynin kabusu gecenin bir yarısı gelen telefondur. Open Subtitles رنين الهاتف المتأخر هو أسوء كوابيس الآباء
    "Diğerlerine yardım etme yolundaki amacını istismar ettim ve seni her doktorun kabusu olabilecek bir duruma soktum." Open Subtitles التعهد بمساعدة الآخرين و وضعتك في وضع.. يشكل كابوساً لكل طبيب
    Katny'yle aynı kabusu gördüyseniz ormanda iblisle karşılaştığınızda ikinize aynı şey olmış olmalı. Open Subtitles لو أنكما تريان نفس الكوابيس معنى هذا أنه قد حدث لكما شئ عندما قابلتما الشيطان
    Konusu ise en büyük kabusu, politik gücü olan.. Open Subtitles إنه عن شرطي قابل أسوأ كابوسه
    Bu iş Büro'nun kâbusu oldu, değil mi? Open Subtitles هذا أصبح كابوسًا للمكتب، أليس كذلك؟
    O her zaman Freud`un kabusu olmuştur. Open Subtitles كانت كابوسا فرويديا
    Çok yakında, onların kabusu. Open Subtitles قريباً, كابوسهم
    Hapishane kabusu bittiğinde, olaylara daha geniş ve karşılıklı olarak bakıyorsun. Open Subtitles عندما أنهى السجن ذلك الحلم أصبحت أغلي من الغضب والانتقام.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more