Yeşil Bölge'deki kadın ve çocukları öldürmekten daha fazlasını yaptı. | Open Subtitles | لقد فعل أكثر من قتل النساء والأطفال في المنطقة الخضراء |
ya da şiddet gören kadın ve çocukları korumak için ülke genelinde 100 merkez kurulmuş. | TED | النساء والأطفال الذين إما أنهم في خطر كبير من الاعتداء والعنف أو أنهم قد تعرَضوا للعنف. |
York, ülkeme yapılan her saldırının başlangıç noktasıydı ve o soylu kuzen masum İskoçları şehrin duvarlarına asmıştı, kadın ve çocukları bile. | Open Subtitles | يورك منطقة تجميع لقتال لكل إجتياح لبلادي ذاك ابن العم شنق إسكوتلنديين أبرياء على حيطان المدينة حتى النساء والأطفال |
Yerliler savaş durumundayken, arabadaki kadın ve çocukları kaleden dışarı gönderemem. | Open Subtitles | هناك نساء وأطفال أنا لا يمكن أن اطردهم من هنا مع الهنود وهم على طريق الحرب |
-Tamam üzgünüm Sen büyük kahraman oldun,tüm kadın ve çocukları kurtardın | Open Subtitles | انا اسف، لقد نسيت البطل الكبير انقذ كل هؤلاء النساء و الأطفال من النار |
kadın ve çocukları dağ geçidine yollayın. | Open Subtitles | أرسل إلى النساء والأطفال لكي يتخذوا طريقهم إلى الجبال |
Müslüman erkeklere bu kadın ve çocukları himaye izni verir. | Open Subtitles | ليسمح لرجال المسلمين بحماية هؤلاء النساء والأطفال |
O zamanlar okuduğun kitabı bilmiyorum ve şimdi de okuduğun kitabı bilmiyorum ancak Kur'an-Kerim, kadın ve çocukları öldürmeye izin vermiyor. | Open Subtitles | لا أعرف أيّ كتاب كنتَ تقرأ مذ ذاك الحين ولا أعرف أيّ كتاب تقرأ الآن ولكن قتل النساء والأطفال محرّم في القرآن الكريم |
Doğu'daki Nazi ölüm mangaları artık erkeklerle birlikte Yahudi kadın ve çocukları da hedef almaya başlamıştı. | Open Subtitles | فرق القتل النازية في الشرق بدأت الآن تستهدف النساء والأطفال اليهود بالإضافة إلى الرجال |
- Planımız, güneydeki sahil kasabalarındaki kadın ve çocukları tahliye etmek. | Open Subtitles | النساء والأطفال من المدن الساحلية الجنوبية أمر متطرف قليلاً |
Biz, Savaş Kuralları'na göre yaşamayı ve ölmeyi öğrendik. Asla amaçsızca zarar verme. Asla kadın ve çocukları siper olarak kullanma. | Open Subtitles | كما تعرف، تدربنا للعيش حسب قوانين الاشّتباك لا تتسبب في ضررّ طائش، لا تستخدم النساء والأطفال أو المسنّين كدرعٍ لكَ |
Askerlerinin elinden ancak kadın ve çocukları dövmek geliyor! | Open Subtitles | فـ يبدو أن قواته لديها القدرة على مهاجمة النساء والأطفال فقط. |
kadın ve çocukları öldürmekle meşguldün çünkü! | Open Subtitles | لأنك كنتَ مشغولاً جداً بقتل النساء والأطفال. |
İçine girebilirsek kadın ve çocukları gizlice çıkarabiliriz. | Open Subtitles | اذا كنا نستطيع الوصول إليها، يمكننا من تسلل النساء والأطفال للخارج. |
Ama kadın ve çocukları nasıl kurtaracağımı çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | ولكني متأكد جداً أن أتمكن من المساعدة في إنقاذ النساء والأطفال. |
kadın ve çocukları böyle ölü bulduğunda... | Open Subtitles | لكن حين نعثر على نساء وأطفال ميتين بهذا الشكل |
Birçok asker, masum kadın ve çocukları, savaşmayanları öldürmek zorundaydı. | Open Subtitles | جنود كثيرين أضطروا لقتل نساء وأطفال أبرياء، غير عسكريين |
- kadın ve çocukları. - Yanlış, satış ve karlı bölümleri. | Open Subtitles | النساء و الأطفال لا، رجال المبيعات و مراكز الربح |
Beni, hikaye anlatıcı,yapmacık konuşmalar yapan sözcülerini .arayacak olan tüm erkek,kadın ve çocukları adlandırın. | Open Subtitles | أذكر الرجال والنساء والأطفال الذين سيبحثون عني... أنا، راوي حكاياتهم، ومرتِّلهم، والمتحدث باسمهم... |
Filistin'li adam, kadın ve çocukları öldürenler masum mu? | Open Subtitles | أولئك الذين يقتلون الرجال الفلسطينيين النِساء والأطفال هل هم أبرياء؟ |
kadın ve çocukları öldürmeyeceksin. | Open Subtitles | يجب ألا ان تقتل النساء و الاطفال |