"kadınla birlikte" - Translation from Turkish to Arabic

    • مع امرأة
        
    • مع المرأة
        
    • مع إمرأة
        
    • مع فتاة
        
    • مع نساء
        
    • مَع إمرأة
        
    • مع امرأه
        
    • مع أمرأة
        
    • واعدت امرأة
        
    • برفقة إمرأة
        
    • النّساء
        
    • بصحبة إمرأة
        
    • بصحبة تلك
        
    Daima birlikteyiz ve ben bir kadınla birlikte yaşadığını bile bilmiyorum. Open Subtitles نحن دائما معا و لا أعرف حت انك تعيشين مع امرأة
    Annesi olmayan bir kadınla birlikte olduğumu nasıl söylememi bekliyorsun ki? Open Subtitles كيف من المفترض أن أقول له أنني مع امرأة ليست أمه
    Sırf erkek kardeşim şurada, kocamla ilişkisi... olan kadınla birlikte diye mi? Open Subtitles لأن أخي جالس هناك مع المرأة التي كانت تنام مع زوجي؟
    Elimizdeki teknolojiyi kullanarak onu, beyaz bir kadınla birlikte olduğu bir filme yerleştirebiliriz. Open Subtitles بإستخدام صور موجودة, يمكننا وضعه فى فيلم جاهز مع إمرأة بيضاء.
    Ne çeşit bir adam karısı gibi kokan bir kadınla birlikte olmak ister? Open Subtitles اي نوع من الرجال يريد ان تكون مع فتاة رائحتها مثل زوجته؟
    Yani, sana inanmak isterim, ama bunu bilmek için yeterince kadınla birlikte oldum, bu kadar hızlı olamaz. Open Subtitles أعني, أريد أن أصدقك, لكني كنت مع نساء كثيرات لأعرف أن هذا لا يحدث بسرعه
    Anno, eşcinsel evliliğe karşı, veya eskiden karşı olan, eski bir polis ve Anne, başka bir kadınla birlikte yaşayan bir mühendis. TED وهو شرطيٌّ سابق وضد، أو كان ضد، زواج المثليين، وآني، وهي مهندسة تعيش في شراكةٍ منزليةٍ مع امرأة أخرى.
    Bazen, bir kadınla birlikte yaşamam gerektiğini düşünüyorum. İnanmıyorum. Open Subtitles أحيانا أعتقد أنني من الأفضل أن أعيش مع امرأة
    Yani, burada çok hoş bir kadınla birlikte oturuyordum gerçektenmükemmel biriydi ve de ... Open Subtitles اعني اني جالس هنا مع امرأة لطيفة وهي رائعة
    Sadece başka bir kadınla birlikte olduğunu bilmen gerekiyor. Open Subtitles أنتِ تحتاجين فقط لتعرفي إنه كان مع امرأة أخرى
    Juan Antonio'nun diğer yaratıcı erkekler gibi bir kadınla birlikte yaşaması gerekiyordu ve Cristina'ya yanına taşınmasını teklif etti, o da kabul etti. Open Subtitles خوان أنطونيو، ككل الرجال المبدعين أراد أن يعيش مع امرأة و دعا كريستينا لتعيش معه و قد قبلت
    Bütün bu süre boyunca annemi suçlamamı izlerken burda başka bir kadınla birlikte miydin? Open Subtitles و جعلتني ألوم أمي طوال الوقت و قد كنت تعبث مع امرأة أخرى ؟
    Ya da hatta seks bittikten sonra kadınla birlikte kalayım mı diye düşünmeyi de... Open Subtitles او حتى فيما لو كنت سوف اكون قادراً ان اجلس في نفس الغرفة مع المرأة بعد ان انتهت الممارسة الجنسية
    En azından birimiz sevdiği kadınla birlikte olabiliyor. Open Subtitles على الأقل أحدنا بوسعه أنْ يكون مع المرأة التي يحب
    Sevdiğin kadınla birlikte. Hak ettiğin yaşamla birlikte. Open Subtitles مع المرأة التي تحبها والحياة التي تستحقها
    Seni epeydir bir kadınla birlikte görmedim. Open Subtitles ما رأيتك مع إمرأة في مدّة طويلة. في الحقيقة، أنا لا أعتقد أبدا رأيتك مع إمرأة.
    Carl, gerçekten bira için seks yapan bir kadınla birlikte olmak ister misin? Open Subtitles كارل،هل حقاً تريد أن تكون مع إمرأة تبادل الجنس مقابل الجعة ؟
    Ve Courtney sana hâlâ çok kızgın çünkü sen başka bir kadınla birlikte oldun. Open Subtitles و كورتني مازالت غاضبة لأنك نمت مع إمرأة أخرى
    Başka bir kadınla birlikte olmamı hiç mi umursamıyorsun? Open Subtitles لقد كنت مع فتاة إخرى ألا يعني لك شيئاً هذا ؟
    Ben birçok kadınla birlikte oldum. Open Subtitles نعم .. لقد كنت مع نساء كثيرات ..
    Bir kadınla birlikte olduğumda ondan daha fazla .... ... kişiyle çıktığımı bilmek isterim. Open Subtitles عندما اكون مَع إمرأة , أريد ان اتأكد أَنِّني أَخْرجُ مَع أناسِ أكثرِ مِنْها
    Daha önce müzikten anlayan bir kadınla birlikte olmamıştım. Open Subtitles لم اكن مع امرأه قط تعرف أى شئ عن الموسيقى
    Hazineyi alıp Merilandria'ya doğru yelken açacağız ve parıldayan okyanusun yanı başında altın rengi kumların üzerinde gezinip her gece farklı bir kadınla birlikte olup hayatların en konforlusunu yaşayacağız. Open Subtitles و سنعيش فى رغدعلى بريق المحيط و الرمال الذهبية مع أمرأة مختلفة بكل ليلة.
    İki kadınla birlikte çıkmaya en çok yaklaştığım an tek kadınla çıktığım zamandı. Open Subtitles أقرب فرصة لمواعدة امرأتين كانت عندما واعدت امرأة واحدة
    20'lerinin başında açık tenli bir siyahi kadınla birlikte. Open Subtitles إنه يسافر برفقة إمرأة سوداء فاتحة البشرة، في أوائل العشرينات.
    O kadar çok kadınla birlikte oldu ki, onu hatırlamıyordur bile. Open Subtitles لقد أنجذب إلى العديد من النّساء لا يستطيع أن يتذكرها
    Hiç Latin Amerikalı bir kadınla birlikte oldun mu? Open Subtitles فقط ... هل سبق لك أن كنت بصحبة إمرأة لاتينية؟
    Işte geliyor, şu şeytan kadınla birlikte. Open Subtitles ها هو قد أتي بصحبة تلك .الفتاة الشيطانية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more