Hepsi ona deliliğimden dolayı ne kadar üzgün olduğumu kanıtlamak içindi. | Open Subtitles | كل هذا لأحاول أن أثبت لها مدى أسفي للجنون الذي فعلته |
Majesteleri bir şey demeden önce ne kadar üzgün olduğumu belirtmek isterim. | Open Subtitles | قبل أن تكمل صاحبة الجلالة كلامها دعيني أعبر لك عن مدى أسفي. |
Çok çok özür dilerim. Ne kadar üzgün olduğumu bilemezsin. | Open Subtitles | أنا آسف جداً جداً، ليس لديكِ فكرة كم أنا آسف |
Buraya sana ne kadar üzgün olduğumu söylemeye geldim... daha önce sana inanmadığım için. | Open Subtitles | أتيتُ إلى هنا لأقول لكَ كم أنا آسفة لأنني لم أصدّقكَ من قبل |
Neden bu kadar üzgün olduğumu bilmek ister misin? | Open Subtitles | كيفن : هل تود أن تعلم لماذا أنا غاضب للغاية ؟ |
Geçen günle ilgili, ...gerçekten kaltak gibi davrandım, ...ve ben sadece ne kadar üzgün olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | بشأن اليوم السابق تصرفت كـ حقيرة جداً و اردت فقط ان اقول لك كم مقدار اسفي |
Yaptığım şey için ne kadar üzgün olduğumu dile getirmemin imkânı yok. | Open Subtitles | ليس من كلمات تفي لكِ قدر أسفي على ما فعلتُ. |
Kaybınız için ne kadar üzgün olduğumu anlatmaya kelimeler yetmez. | Open Subtitles | أريدكم أن تعرفوا أن الكلمات لن تعبر أبدأ عن أسفي لخسارتكم |
Martin, seni o koltukta gördüğüm için ne kadar üzgün olduğumu anlatamam. | Open Subtitles | مارتن، أنا لا أستطيع الإخبار أنت كم آسف أنا... لرؤيتك على ذلك جانب الممر. |
Eğer ne kadar üzgün olduğumu ve sana ne kadar çok değer verdiğimi öğrenmek istiyorsan... hepsi burada. | Open Subtitles | لو تهتم لسماع كم انا آسفة و كم أهتم بشأنك إنه كله هنا. |
Eğer yüzümü görebilseydin sana yalan söylediğim için ne kadar üzgün olduğumu görürdün. | Open Subtitles | وأردتُ منكِ معرفة ذلك أنّني لم أقم بفتح الملف ولو كان بقدرتكِ رؤية وجهي لعلمتِ أنّني متأسف لأنّني قد كذبتُ عليكِ |
Ne kadar üzgün olduğumu anlatamam. | Open Subtitles | لا يسعني أن أخبرك بمقدار أسفي |
ne kadar üzgün olduğumu anlatamam biri bir şey mi dedi? | Open Subtitles | لا أستطيع التعبير عن مدى أسفي هل يخاطبني أحد ما؟ |
Böyle aptalca davrandığım için, ne kadar üzgün olduğumu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أردتك فقط أن تعلمي مدى أسفي لأنني أبدو كشخص أحمق |
Dinle, tüm bunlar için çok üzgünüm. Ne kadar üzgün olduğumu söyleyemem, yani zavallı kedin ve bununla ilgili. | Open Subtitles | اسمع ، أنا حقاً آسفة بشأن هذا لا استطيع وصف مدى أسفي لك بشأن قطك |
Ama evet. Ben... Onun için ne kadar üzgün olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | لكن ، نعم ، أردتُ أن أقول كم أنا آسف بهذا الشأن |
Ona ne kadar üzgün olduğumu anlatmak isterdim. | TED | أود أن أخبرها كم أنا آسف على ما حدث لها. |
Tüm bunlar için ne kadar üzgün olduğumu ve seni ne kadar çok sevdiğimi söylemek için aradım. | Open Subtitles | إنه لكى أخبرك كم أنا آسف لكل ما حدث و كم أحبك كثيراً |
Sadece ona ne kadar üzgün olduğumu söylemek isterdim. | Open Subtitles | أتمنى لو كنت أستطيع ان أخبره كم أنا آسفة |
Ama sadece, seni videoya aldığım için ne kadar üzgün olduğumu kendim gelip söylemek istedim | Open Subtitles | ولكنني أردت أن أخبرك شخصياً كم أنا آسفة على تسجيلكما |
Neden bu kadar üzgün olduğumu anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف لما أنا غاضب للغاية. |
Her şey hakkında ne kadar üzgün olduğumu anlatamam. | Open Subtitles | لا استطيع ان اخبرك مقدار اسفي بخصوص كل هذا |
Ne kadar üzgün olduğumu anlayamazsın. | Open Subtitles | إنّك تجهل قدر أسفي... |
Madem sordun. Öncelikle bu konuda ne kadar üzgün olduğumu anlatamam. | Open Subtitles | حسناً، بما أنك سألت ولا يمكنني أن أعبّر عن أسفي حيال ذلك |
Ne kadar üzgün olduğumu bilmeni istiyorum yalnızca. | Open Subtitles | أنا فقط أريدك أن تعرف كم آسف أنا |
Yemekte ne kadar üzgün olduğumu söylemek için şansım olmadı... | Open Subtitles | لم احصل على الفرصة وقت العشاء لأخبرك كم انا آسفة... |
Eğer yüzümü görebilseydin sana yalan söylediğim için ne kadar üzgün olduğumu görürdün. | Open Subtitles | ولو كان بقدرتكِ رؤية وجهي لعلمتِ أنّني متأسف لأنّني قد كذبتُ عليكِ |
O yüzden ona ne kadar üzgün olduğumu sen söyle. | Open Subtitles | لذا أعلميها فقط بمقدار أسفي. |