"kadar beklemek" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإنتظار حتى
        
    • ننتظر حتى
        
    • الانتظار حتى
        
    • أنتظر حتى
        
    • تنتظر حتى
        
    • الانتظار إلى
        
    • تنتظري حتى
        
    • تنتظر إلى
        
    • تنتظر الى
        
    • الإنتظار إلى
        
    • ننتظر إلى
        
    • ننتظر الى
        
    • للانتظار حتى
        
    • أنتظر حتي
        
    • الإنتِظار حتى
        
    Yani sen çocuklarımızdan biri taciz edilene kadar beklemek mi istiyorsun? Open Subtitles إذاً ، تريدين منا الإنتظار حتى يقوم بإذاء واحداًً من أطفالنا
    Tek yapacağımız, birkaç açık verene kadar beklemek. Open Subtitles ليس بيدنا شيء إلا الإنتظار حتى تظهر بعض الأوراق
    Etrafta bir sürü çöl adamı var, çok tehlikeli. Sabaha kadar beklemek zorundayız. Open Subtitles انه خطير جدا مع كل هؤلاء الناس حولنا يجب أن ننتظر حتى الصباح
    Sabaha kadar beklemek gerekecek ama aramaya başlamak için iyi bir fikrim var. Open Subtitles يجب أن ننتظر حتى الصباح لكن لدي فكرة جيّدة جدا أين أبدأ بالبحث
    Bu gece başka mekik yok. Sabaha kadar beklemek zorundayız. Open Subtitles لا مزيد من المركبات اليوم سيتعيّن علينا الانتظار حتى الصباح
    Yerim doldurulmadan önce, gidene kadar beklemek istedim. Open Subtitles كنت أريد أن أنتظر حتى أرحل قبل أن يتم استبدالي
    Üzgünüm peder, evrak işlerini yoluna koyana kadar beklemek zorundasınız. Open Subtitles أنا آسف, أبتي, لكن عليك أن تنتظر.. حتى أحصل على الأوراق اللازمة.
    Veya çaresiz kalana kadar beklemek ve hamleni yapmadan önce ağlayacak bir omuza ihtiyacın vardı. Open Subtitles أو.. أنك أردت الإنتظار حتى تخفق وتحتاج لمنكب لإلقاء الهموم عليه قبل أن نتقابل
    Şimdi sabaha kadar beklemek zorundayım ve yaranın açık olarak kaldığı her saat enfeksiyon riskini yükseltecek. Open Subtitles الآن علي الإنتظار حتى الصباح و مع كل ساعة يبقى الجرح فيها مفتوح تزداد فرصة تلوث الجرح
    Her neyse, tek yapmamız gereken geceye kadar beklemek ve köye dönmek. Open Subtitles على أي حال, أعتقد أن علينا الإنتظار حتى المساء ثم نعود إلى المملكة
    Tek yapmamız gereken onlar derin uykuya dalıncaya kadar beklemek. Open Subtitles كلّ ما علينا أن ننتظر حتى يغرقون في نوم عميق
    Sadece, biliyorsun, güvenli olana kadar beklemek zorundayız. Open Subtitles فقط، كما تعلمون، علينا أن ننتظر حتى انها آمنة.
    Hayır, yeterli delil yok. Hata yapana kadar beklemek zorundalar. Open Subtitles لا، ليس لديهم الأدلة الكافية عليهم الانتظار حتى يرتكب هفوة
    Birinin rejime karşı bir harekette bulunacağı zamana kadar beklemek istemedi. TED لم يرد الانتظار حتى يحاول شخص الاعتداء على النظام.
    Bugüne kadar beklemek zorunda kaldım. Çünkü boynunda bir yara izi vardı. Open Subtitles اضطررت إلى الانتظار حتى اليوم كوس لديه ندبة على الجزء الخلفي من رقبته
    Ellerimi kullanabileceğim zamana kadar beklemek istedim. Open Subtitles كان علي أن أنتظر حتى أتمكن من استخدام يدي.
    Başsavcı bana fikrini belirtene kadar beklemek istiyorum. Open Subtitles اريد أن أنتظر حتى يقوم المدعي العام بإعطائي رأيه في هذا الأمر
    Özür dilerim ama uçak kalkana kadar beklemek zorundasınız. Open Subtitles أنا آسفة يا سيدي. سوف يكون عليك أن تنتظر حتى نكون في الجو.
    Ama beyni alıp yaşla ve hastalıkla gerçekten nasıl değiştiğini görebilmek için genellikle kişi ölene kadar beklemek zorunda kalıyoruz. TED لكن يكون علينا عادة الانتظار إلى أن يتوفى الشخص لنتمكن من دراسة مدى تأثير السنوات أو المرض على دماغه.
    İstediğin bu muydu, çok geç olana kadar beklemek mi? Open Subtitles تنتظري حتى نتزوج قبل فوات الأوان؟ فات الأوان على ماذا؟
    Aramızdaki şey ciddileşene kadar beklemek istiyor. Open Subtitles أنت لم تنم معها بعد، صحيح؟ انها تنتظر إلى أن تصبح علاقتنا جادة
    Hafta sonuna kadar beklemek zorunda değilsin! Open Subtitles انت لا يجب ان تنتظر الى نهاية الاسبوع
    Fakat güneş batana kadar beklemek zorundayız. Open Subtitles و لكن يجب علينا الإنتظار إلى وقتاً لاحقاً عندما تغرب الشمس
    Beş dakika bekleyin. Bizimkiler uyuyana kadar beklemek zorunda kaldık. Open Subtitles انتظروا خمس دقائق، يجب ان ننتظر إلى ان نتأكد أن والدينا نائمين
    Joni hep evlenene kadar beklemek istedi ama sonra Dickie Dolan'a verdi. Open Subtitles جوني لطالما ارادت ان ننتظر الى ان نتزوج واستـسلمت الى ديكي دولان
    Dünya büyüyene kadar beklemek zorundaydık, bilgi çağı yeteri hıza gelene kadar büyük ölçülerde değişiklik yapabilecektik. Open Subtitles اضطررنا للانتظار حتى تطور العالم حتى أصبح عصر المعلومات بالسرعة الكافية لضرب الأرقام بمقياس هائل
    Bu yıl, eğlenmek için bahara kadar beklemek zorunda olmak istemiyorum. Open Subtitles هذا العام , لا أريد أي شئ علي أن أنتظر حتي الربيع لامرح
    İyileşme sürecinin sonuna kadar beklemek istiyorsun. Open Subtitles تُريدُ الإنتِظار حتى العمليةِ المُشفيةِ أخرى على طول.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more