"kadar farklı" - Translation from Turkish to Arabic

    • مختلفة
        
    • مختلفين كما
        
    • درجة من الإبداعية نتحدث
        
    • بهذا الاختلاف
        
    • المختلفة
        
    • مختلفين جدا
        
    • نكون مختلفين
        
    • مختلفين للغاية
        
    • كيف سيختلف
        
    • اختلافك الشديد
        
    • المختلف
        
    • بهذا الإختلاف
        
    Eğer batsaydı, petrol sızıntısı kadar farklı bir hikaye olurdu. TED لو كان الزيت يغرق, لكان تسرب الزيت قصة مختلفة تماماً
    Bir rüya görmüştüm, Lana .herşeyin ne kadar farklı olabileceği hakkında. Open Subtitles حلمت مرة يا لانا كيف أن الأمور يمكن أن تكون مختلفة
    Aynı örümcek tarafından üretilen lifler hayret verecek kadar farklı dizilime sahip olabilir. TED الخيوط التي تنتج من قبل عنكبوت واحد يوجد بِها وبشكل كبير تسلسلات متكررة مختلفة
    Dinle beni, düsündüğün kadar farklı değiliz. Open Subtitles إستمع، نحن لسنا مختلفين كما تظنين.
    Evet, burası büyük bir ev belki ama biz o kadar farklı değiliz. Open Subtitles لذا,أجل,إنه منزل كبير لكننا لسنا بهذا الاختلاف
    O kadar farklı isimle eskortluk yaptım ki iş çığırından çıktı. Open Subtitles أعني، أنني صاحبتُ العديد من الأسماء المختلفة التي يصعب أن أحصيها.
    Çok ilginç ayni aileden bu kadar farklı iki kişi nasıl olabilir Open Subtitles إنه من الغريب أن يكون إثنان من نفس العائلة, مختلفين جدا
    Yaklaşık 10.000 kadar farklı SKU'su olan bir ayıklama, paketleme ve gönderme merkezi bu. TED هو مركز الاختيار والتعليب والشحن يحتوي حوالي عشرة آلاف وحدة تخزين مختلفة.
    Peki bu dersleri bu kadar farklı kılan nedir? TED إذن ما الذي يجعل هذه المقررات مختلفة حقاً؟
    Benimle bir dereceye kadar farklı bir şekilde konuşuyorlar kendi tecrübelerinden ve ya kız kardeşlerinin tecrübelerinden veya arkadaşlarının tecrübelerinden bahsetmeye başladıklarında. TED إنهم يكلموني بطريقة مختلفة من حيث أنهم أصبحوا يخبرونني عن تجربتهم، أو تجربة أختهم، أو تجربة صديقهم.
    Ancak tahmin edilen o ki 10'dan tutun da 500'e kadar farklı sicim teorisi mevcut. TED في الواقع، تم تقدير أن هناك من 10 إلى 500 نسخة مختلفة من نظرية الأوتار.
    JH: Altı - on kadar farklı ipliğin bir araya geldiği bir doku gibi görmelisiniz. TED جون: عليكم رؤية ستة إلى عشرة خيوط مختلفة تتجمعُ معاً.
    Bir çalışma insanların bir trilyona kadar farklı kokuyu alabildiklerini söylüyor. TED إحدى الدراسات تُقدّر أن البشر بإمكانهم تحديد ما يقرب من تريليون رائحة مختلفة.
    Başka ülkeler de bunu mümkün kılsa mülteci krizinin ne kadar farklı olabileceğini bir tahmin edin. TED فقط تخيل كيف ستبدو أزمة اللاجئين مختلفة لو تمكنت المزيد من الدول من جعل ذلك ممكنا
    Söylemeye çalıştığım... belki de düşündüğün kadar farklı kişiler değilizdir. Open Subtitles ما أحاول قوله هنا ، بأنه... ربما لسنا مختلفين كما تظنينا
    - İki insanın birbirine bu kadar benzemesi ve bu kadar farklı olması çok garip. Open Subtitles - ماذا؟ - غريب كيف يمكن لشخصين متشابهين ان يكونا بهذا الاختلاف
    Genel olarak yapmaya çalıştığımız elimizden geldiği kadar farklı düşünme tarzı yaratmaktır. TED بشكل عام، ما نحاول القيام به هو إيجاد أكبر قدر ممكن من أنواع التفكير المختلفة.
    Eğer bütün bu olaylardan biraz kafanı temizlersen seninle benim o kadar farklı olmadığımızı göreceksin. Open Subtitles - إرجعي خطوة للخلف , ستكتشفين أنّنا لسنا مختلفين جدا.
    İstediğin kadar farklı olabiliriz ama insanları öldüremezsin. Open Subtitles نستطيع أن نكون مختلفين كيفما نشاء لكن لا يمكننا قتل الناس
    Hatta kadın ve erkekler o kadar farklı ki, bizim nasıl geçindiğimizi merak ediyorsunuzdur. Open Subtitles في الحقيقة ، الرجال و النساء مختلفين للغاية أن عليكم أن تتسائلوا كيف يمكنناأننتفقعلى الإطلاق.
    Öncülerden bu küçük grup olmasaydı, Dünya'nın bugün ne kadar farklı olacağını düşünmek akla durgunluk veriyor. Open Subtitles سيتحير العقل من التفكير كيف سيختلف العالم عمّا هو عليه لو لا تلك المجموعة الصغيرة الرائدة
    Hayır, sadece neden bu kadar farklı olduğunu çözmeye çalışıyorum. Open Subtitles -كلّا، إنّما أحاول تبيّن سبب اختلافك الشديد .
    Birisi ne kadar farklı ise, o kadar az güveniyoruz. TED الشيء المختلف جدًا هو، نثق فيهم بشكل منخفض.
    Sandalyedeyken hiç bu kadar farklı veya korkmuş hissetmemiştim. Open Subtitles لم أشعر أبداً بهذا الإختلاف والخوف عندما كنت قعيداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more