"kadar kötü değildi" - Translation from Turkish to Arabic

• يكن بهذا السوء
• تكن بهذا السوء
• يكن سيئا للغاية
• يكن سيئاً جداً
• يكن الأمر سيئاً كما
• يكن كلها سيئة
• ما كَانَ سيئَ جداً
• لم يكن بذاك السوء
• لم تكن بالسوء
• لم تكن بسوء

Ben çok küçükken çalışıyordu. O zaman, o kadar kötü değildi.
عندما كنت صغيرة وهو كان بالعمل لم يكن بهذا السوء حينها

O kadar kötü değildi, değil mi?
لم يكن بهذا السوء , اليس كذلك؟

Oh. Yapmayın çocuklar, o kadar kötü değildi öyle değil mi?
لا ,شباب ,لم تكن بهذا السوء ,أليست كذلك ؟

Sağolun bayan S. Aslında bugün o kadar kötü değildi.
شكراً لك يا سيدة (إس) اليوم لم يكن سيئاً جداً

Geçin içeri! Pekala, her şeyden önce, göründüğü kadar kötü değildi.
حسناً، أولاً، لم يكن الأمر سيئاً كما كان يبدو

O kadar kötü değildi.
لم يكن كلها سيئة...

- Belki de o kadar kötü değildi.
لذا لَرُبَّمَا هو ما كَانَ سيئَ جداً مع ذلك. الإنتظار في الدقيقة.

Benim yaşadıklarım o kadar kötü değildi...
أعلم أن ما مررت به لم يكن بذاك السوء

Strangler'ın durumu da ilk başlarda korktukları kadar kötü değildi.
اصابة سترنغلر لم تكن بالسوء الذي اعتقد الكل انها عليه

Yine de kum pireleri kadar kötü değildi.
لم تكن بسوء قشريات الرمال،

O kadar kötü değildi.
ولكنه لم يكن بهذا السوء

O kadar kötü değildi.
دين لم يكن بهذا السوء

Bu sabah bu kadar kötü değildi.
لم يكن بهذا السوء هذا الصباح

- O kadar kötü değildi. - Onu çok iyi hatırlayamıyorum.
لم تكن بهذا السوء لا اتذكرها على الاطلاق

Michael tek başına müdürken işler bu kadar kötü değildi. Hey, siz burada ne yapıyorsunuz?
- الأشياء لم تكن بهذا السوء عندما كان مايكل فقط هو الرئيس

- Bu sefer o kadar kötü değildi.
-لم يكن سيئاً جداً هذه المرّة؟ -كلاّ

Gözüktüğü kadar kötü değildi. İyiyim birşeyim yok.
لم يكن الأمر سيئاً كما يبدو انا بخير

O kadar kötü değildi.
ألم يكن كلها سيئة .

O kadar kötü değildi.
أوه، يَجيءُ، هو ما كَانَ سيئَ جداً.

Hem sandığım kadar kötü değildi.
بجانب أنها لم تكن بالسوء الذي تصورته

Hem benimki onunki kadar kötü değildi.
وحالتي لم تكن بسوء حالته.