"kadar korkmuş" - Translation from Turkish to Arabic

    • خائفة جداً
        
    • خائفاً جداً
        
    • خائفة كما
        
    • خائف هكذا
        
    • خائفاً هكذا
        
    • خائفة مثلك
        
    • شدة الخوف
        
    Bir kadın arayıp mesaj bırakmış. Ama ismini bırakamayacak kadar korkmuş vaziyetteymiş. Open Subtitles إتّصل بإمرأة ، وترك رسالة ولكنّها كانت خائفة جداً لتترك اسمها
    Irka da artık tanıklık edemeyecek kadar korkmuş durumda. Open Subtitles , و "إريكا" لن تشهد الآن لأنها خائفة جداً
    Cesedi bulmuş ama yetkililerle konuşamayacak kadar korkmuş. Open Subtitles لقد وجد الجثة لكنه كان خائفاً جداً من التحدث بالموضوع للسلطات
    Benim için sorun yok ama, çünkü sonunda anne babamızın da, her şey hakkında bizim kadar korkmuş ve kafası karışık olduğunu biliyorum. Open Subtitles أذهب معها لأنني أعرف في نهاية اليوم، الآباء والأمهات لدينا هي فقط خائفة كما والخلط كما نحن
    Ölmeyi bu kadar korkmuş olmaya tercih eder misin? Open Subtitles اتفضل ان تقتل نفسك من ان تكون خائف هكذا ؟
    Bilmiyorum. Ama onu daha önce o kadar korkmuş görmemiştim. Open Subtitles لا أعلم , لكني لم أرهُ خائفاً هكذا من قبل
    Ben de senin kadar korkmuş durumdayım. Open Subtitles -بالطبع ليس بهذه السهولة ، أنا خائفة مثلك تماما
    Öbürkülerin önünde onu rezil ettin. Çocukcağız o kadar korkmuş ki, kendi kendine imza atmış. Open Subtitles لم تكتفِ بإذلاله أمام جميع الأعضاء حيث قام الفتى المسكين بالتوقيع بنفسه من شدة الخوف
    Neden " o şey benim için geliyor" dedi, elektrikler neden kesildi neden açıklanamayacak bir şekilde öldü ve neden bu kadar korkmuş görünüyor. Open Subtitles لما قالت "إنّه قادم لأجلي"، لماذا انطفأت الأضواء، ولماذا ماتت لسببٍ غير مفهوم، ولماذا تبدو خائفة جداً.
    Şişt. Onu hiç bu kadar korkmuş görmemiştim. Open Subtitles لم أراه خائفاً جداً هكذا من قبل
    Kimseyi bu kadar korkmuş görmemiştim. Open Subtitles أنا لم أرى شخصاً خائفاً جداً
    Kimseyi bu kadar korkmuş görmemiştim. Open Subtitles أنا لم أرى شخصاً خائفاً جداً
    Benim kadar korkmuş görünüyor. Open Subtitles تبدو خائفة كما كنت
    Barney'i hiç bu kadar korkmuş hâlde görmemiştim. Kovulacak sanırım. Open Subtitles لم أرى مسبقاً (بارني) وهو خائف هكذا أظن أنه سيتم طرده
    Çünkü bu gece babamın Blackwell'e bakışları onu daha önce hiç bu kadar korkmuş bir hâlde görmemiştim. Open Subtitles لأنهُ عندما نظر إبي إلي (بلاكويل) لم أراه خائفاً هكذا من قبل.
    Kızı dinle. O da en az senin kadar korkmuş durumda. Open Subtitles استمع اليها هي خائفة مثلك
    Göz kırpmayacak kadar korkmuş durumdayım. Open Subtitles لا يمكنني الرمش من شدة الخوف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more