"kadar uzun süredir" - Translation from Turkish to Arabic

    • لفترة طويلة
        
    • فترة كافية
        
    • لفترة كافية
        
    • لمده طويله
        
    Tam bir zafer diye birşeyin olmadığını bilecek kadar uzun süredir avukatlık yapıyorum. Open Subtitles لقد كنت محامياً لفترة طويلة كافية لكى أعرف أنه لا توجد انتصارات كاملة فى أى مكان
    Muhafazakar Parti hatırlayamadığım kadar uzun süredir ülkemizde hüküm sürüyor. Open Subtitles ان حزب المحافظين موجود في السلطة لفترة طويلة
    Ama bizi gözeten Tanrıların var olduğuna inanmayacak kadar uzun süredir bir askersin. Open Subtitles لكنك كنت جنديا لفترة طويلة لتعتقد أنه ثمة آلهة تحرسنا
    İğrenç halimi görebileceğin kadar uzun süredir birlikte değiliz. Open Subtitles إنّنا لا نتواعد منذ فترة كافية لترى ما يثير الإشمئزاز منّي.
    Bir ajana böylesine bir suçlama yapıldığında ne olduğunu bilecek kadar uzun süredir burada bulunuyorum. Open Subtitles أنا هنا لفترة كافية لمعرفة من فعلها حتى منذ التلميح بتوجيه الاتهام وقذفها لأحد العناصر
    Biliyormusun, çok garip, o kadar uzun süredir intikam işiyle uğraşıyorum ki, artık sona erdiğine göre, bilemiyorum, ömrümün geri kalanında ne yapacağımı bilemiyorum. Open Subtitles أنت تعلم.. هذا غريب جدا لقد كنت فى مهمة أنتقام لمده طويله
    Onu kaybedeceğimden endişelenmeksizin kızmama yetecek kadar uzun süredir tanıdığım ilk insandı. Open Subtitles كانت الشخص الوحيد الذي عرفته لفترة طويلة لدرجة أنني استطعت الغضب منها دون أن أقلق من امكانية تخريب ذلك لصداقتنا
    Tanrım, bu kadar uzun süredir bizim sorunlarımızın tek sebebinin sen olduğunu düşündüm. Open Subtitles ياإلهي لفترة طويلة كنت اظن انك سبب كل مشاكلنا
    O kadar uzun süredir bu davadayım ki, her aileyle şahsen görüşmek için kendimi mecbur hissediyorum. Open Subtitles لقد كنت متوليا للقضية لفترة طويلة جدا شعرت انني ملزم بالإتصال شخصيا بكل العائلات
    Yanında kurtçuklar oluşacak kadar uzun süredir ölü değil. Open Subtitles السكران لم يكن ميتاً لفترة طويلة لتكون يرقة قريبة منه.
    Âşk radarımın bu kadar uzun süredir bozuk olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أن رادار الحب الخاص بي كان معطوباً لفترة طويلة
    O kadar uzun süredir alkolik değilim ama saat 10'dan önce uyandığım tek zaman... Open Subtitles لم أكن مدمنة كحول لفترة طويلة ولكن يمكنني أن أخبرك أن المرة الوحيدة التي استيقظت فيها قبل العاشرة
    Soyunma odasında yasak olan az sayıda şeyin neler olduğunu bilecek kadar uzun süredir bu ligin içerisindesin, değil mi? Open Subtitles , لقد كُنت فى هذا الدورى لفترة طويلة كى تعلم أت هناك بعض الأمور والتى هى مُحرمة بحق داخل غرفة ملابس اللاعبين صحيح
    Arka yolları bilecek kadar uzun süredir burada. Open Subtitles تواجد هنا لفترة طويلة كافية لمعرفة الطرق الخلفية.
    Tek söylemek istediğim, bu işi bizim şu küçük durumumuzda sadece iki... ..sonuç olacağını bilecek kadar uzun süredir yapıyorum. Open Subtitles كل ما أقوله أن هذا ما كنت افعله لفترة طويلة بما فيه الكفاية لمعرفتي بأن هناك نتيجتين فقط لهذا الموقف الذي نحنُ فيه
    Protokolü takip etmeyi bilecek kadar uzun süredir benimle çalışıyorsun. Open Subtitles أنا وأنت عملنا معاً لفترة طويلة كفاية لك لتعلم كيف نتبع البروتوكول هُنا
    O kadar uzun süredir uzaylıları kovalıyorum ki belki de hepsinin kafese tıkılması gereken birer düşman olmadığını düşünmek aklımın ucundan bile geçmedi. Open Subtitles كنت أطار الفضائيين لفترة طويلة وفي الواقع لم أتوقف لأعيد النظر أنه ربما ليس جميعهم عدائيين ليتم حبسهم
    Hayvanların temizleyeceği kadar uzun süredir. Open Subtitles فترة كافية للحيونات لتقتات عليها كلها
    Bu tablolarla normal heyecan ve "Anneciğim, öleceğim!" arasındaki farkı anlayabilecek kadar uzun süredir ilgileniyorum. Open Subtitles أنا أقرأ الخربشات منذ فترة كافية لتمييز الاختلافات "بين الانفعال و " أمي الحبيبة, سوف أموت
    Muhbirlerin ihtiyaç halinde kullanmak için büyük bir şey sakladıklarını bilecek kadar uzun süredir bu işin içindeyim. Open Subtitles لقد كنت في هذا المجال لفترة كافية لمعرفة أن المخبرين يتركون أهم معلوماتهم
    Başımızdakilerin, kendi aramızdan birinin terörist bir eylemle yakayı kurtarmasına izin verdiğimizi itiraf etme utancını istemediklerini bilecek kadar uzun süredir bürodasın. Open Subtitles لقد كنت في المكتب لفترة كافية لتعلم أن الرجل في الأعلى لا يريد إحراج نفسه بالإعتراف أننا تركنا واحداً منا
    O kadar uzun süredir bu küvetin içindeyim ki, Kaliforniya üzümüne döndüm. Open Subtitles انني هنا لمده طويله انا ابدو وكاني زبيب كاليفورنيا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more