"kadar yol" - Translation from Turkish to Arabic

    • قطعت كل
        
    • قطعنا كل
        
    • الطريق إلى
        
    • طول الطريق
        
    • كل الطريق
        
    • طوال الطريق
        
    • طول الطّريق
        
    Bu kadar yol geldikten sonra ellerim boş olarak geri dönmeyeceğim. Open Subtitles لا استطيع الرجوع فارغة اليدين بعد أن قطعت كل تلك الطريق
    Yani, Irak'a kadar o kadar yol gittin ve hiç bir şey hissetmedin. Open Subtitles أعني, أنت قطعت كل تلك المسافة إلى العراق و لم تستطع الشعور بشئ
    Harika, bu kadar yol geldik, ve gittik yanlış adama çattık. Open Subtitles عظيم، قطعنا كل هذا الطريق وأخطئنا العنوان.
    Ama bu kadar yol teptik. Bari bir şey içelim. Open Subtitles لكن بم أننا قطعنا كل هذه المسافة، يمكننا على الأقل شرب كأس
    Bu aleti, bu kadar yol boyunca beni görmek için mi kullandın ? Open Subtitles هل ركبت هذا الشىء كل هذا الطريق إلى هنا لرؤيتى ؟
    Chapultepec Kalesi'ne kadar yol boyunca konfetilerle geçit töreni mi yapalım? Open Subtitles نعطيهم موكباً مع حلويات على طول الطريق حتى قلعة تشابولتيبيك ؟
    Dinleme cihazından kurtuldun diye buraya kadar yol teptim. Open Subtitles وبما أنك تخلصت من أجهزة التنصت كان يجب علي أن أقطع كل الطريق إلى هنا
    Sen onu görmek için o kadar yol tepiyorsun, o ise başkasıyla düzüşüyor. Open Subtitles ستسحب مؤخرتك طوال الطريق إلى المنطقة الساخنة و هو سيكون معتقلا شخص ما فى الداخل
    O kadar yol geldin. Bakış açını genişlet. Open Subtitles لقد قطعت كل هذا الطريق فليكن لديكِ وجهة نظر
    Bu kadar yol gelmişsin, yerel bir şeyler içsene. Open Subtitles لقد قطعت كل هذه المسافة ، لما لا تشرب شيئاً محلياً
    Bu kadar yol gelmişsin, yerel bir şeyler içsene. Open Subtitles لقد قطعت كل هذه المسافة ، لما لا تشرب شيئاً محلياً
    Onu seninle tanıştırmak için bu kadar yol geldim. Open Subtitles لقد قطعت كل هاته المسافة من أجل أن تريها فقط...
    Ödlek olma. O kadar yol geldik, keyfini çıkarın, tamam mı? Open Subtitles كف عن كونك جبانا فلقد قطعنا كل هذا الطريق , استمتع , حسنا ؟
    Basıldık ama bu kadar yol gelmişiz. Open Subtitles تم الإمساك بنا، لكننا قطعنا كل هذه المسافة.
    Kazanacağımızı düşünmeseydik bu kadar yol gelmezdik. Open Subtitles لو لسنا متوقعين الفوز لما قطعنا كل هذه المسافة
    Çok yorgun olmalısın, o kadar yol geldin, Teksas'tan. Open Subtitles يجب أن تكون استنفدت، القادمة على طول الطريق من ولاية تكساس.
    Ama bak ne diyeceğim, madem zahmet edip o kadar yol geldin buraya, kardeş, al sana bu geceki dövüş için iki bilet. Open Subtitles انا اقول لكم ما الرغم من ذلك، منذ كنت لم تأخذ عناء القادمة على طول الطريق هنا، والرجل، وهنا تذكرتين لقتال الليلة.
    Ailemle beraber Avrupa'dan o kadar yol geldim, ve beni Başkan Yardımcısı yaptılar. Open Subtitles لقد اتيت كل الطريق هناك من أوروبا ونقلت عائلتي. لقد جعلوا مني شخصا مهما
    Geçen gece, galaya gideceğiniz zaman senin eve gelene kadar yol boyunca ağladı ve nedenini bana söylemedi. Open Subtitles كما تعلمون، ليلة أخرى، وعندما كانوا في طريقهم إلى حفل، وقالت انها تبكي طوال الطريق الى المنزل،
    Tesisatçıyla çıkmamamı söylemek için bu kadar yol geldin yani? Open Subtitles لذا جئت طول الطّريق هنا لإخباري بأنّني يجب أن لا أخرج مع السبّاك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more