"kadar zaman" - Translation from Turkish to Arabic

    • من الوقت
        
    • كل الوقت
        
    • الوقت حتى
        
    • الوقت الكافي
        
    • الوقت كما
        
    • مقدار الوقت
        
    • كم المدة
        
    • المدة التى
        
    • المدة التي
        
    • وقت كاف
        
    • وقتًا طويلًا
        
    • وقتًا كافيًا
        
    • وقتٍ كافٍ
        
    • و كم
        
    • مهلة حتى
        
    Ne kadar zaman sonra Quill'in barna gidip onu öldürdünüz? Open Subtitles كم من الوقت مضى قبل ان تذهب الى كويل وتقتله
    Olsak bile, kaya ve buzu aşmamız için ne kadar zaman gerekir? Open Subtitles وحتى لو كنا مكانه، كم يبقى لدينا من الوقت لعبور الصخور والجليد؟
    Şaka yapıyor olmalısın. Yapma, bu kadar zaman takıldıktan sonra. Open Subtitles لابدّ وأنّك تمازحينني بربّك بعد كل الوقت الذي قضيته معك؟
    Yani Jeffrey'i, Duke patlayana kadar zaman kazanmak için mi kaçırdı? Open Subtitles اذن هي اخذت جيفري لتكسب بعض الوقت حتى ينفجر جسد دوك
    Bir İtalyan filminde bir helikopter göreli beri ne kadar zaman geçti. Open Subtitles كم من الوقت انقضى منذ أن رأينا آخر هيليكوبتر في فيلم إيطالي؟
    Bu bir kum saati, saati göstermez. Sadece ne kadar zaman geçtiğini gösterir. Open Subtitles إنها ساعة رملية، وهي لا تخبر بالوقت تظهر فقط كم مر من الوقت
    Öyleyse senin işe başladığın bu yana ne kadar zaman geçtiğini hesaplayabiliriz. Open Subtitles إذاً إحسب كم مر من الوقت وتصرف حسب ذلك من حين بدأت
    Yani son tartışmamızdan bu yana ne kadar zaman geçti? Open Subtitles حسناً , كم من الوقت مضى منذ آخر مشاجرة لنا؟
    Peter ve Claire'ı Nathan'ın peşine göndererek ne kadar zaman kazandık bilemiyorum. Open Subtitles و يجب أن يكون الآن لا أعرف كم من الوقت متبقي لنا
    Bak evlat bana kalsa, istediğiniz kadar zaman veririm. Open Subtitles انظر، يافتي، إذا كان الأمر متروك لي، لتركتك تحصل علي كل الوقت الذي تريده، ولكنك تعرف،
    Tom, istediği kadar zaman kazandırsın. Open Subtitles وقت؟ حتى لو أحضر كل الوقت الذي في العالم
    Bunu oluşturmak için o kadar zaman harcadık, şimdi hepsi yıkılıyor çünkü ikiniz de yoksunuz. Open Subtitles ‫كل الوقت الذي أمضيناه في ‫بناء هذا الشيء، والآن، ‫الآن سيُدمر لأنكم لا ترغبون ‫في فعل هذا؟
    Zehri harekete geçirmeleri ne kadar zaman alır? Open Subtitles كم تظن يحتاجون من الوقت حتى يحصلوا على تخويل وتنفيذ إنهاء حياتك؟
    Oğlunuzun ne kadar zaman içerisinde patlayıcıları aktive edeceğini bilmiyoruz. Open Subtitles لا نعلم كم نملك من الوقت حتى يستطيع ابنك تشغيل المتفجرات.
    Bağışıklık sistemi çökmeden ameliyatı yapabilmesi için ona yeteri kadar zaman veremedim. Open Subtitles لم أعطها الوقت الكافي لإجراء العملية قبل أن ينهار نظام المناعة لدية
    İstediği kadar zaman harcayabilir... ..ama o çantayı bulmamız lazım, Fritz. Open Subtitles يُمْكِنُه أَنْ يُضيّعَ الوقت كما يَحْبُّ لَكنَّنا يَجِبُ أَنْ نَجِدَ الحقيبةَ يا فريز
    Sana ne kadar zaman ayırdığım konusunda hiç bir fikrin var mı? Open Subtitles هل لديك ادنى فكرة عن مقدار الوقت الذى اعطيتك اياه
    Kim bilir onu bir daha görene kadar ne kadar zaman geçer? Open Subtitles من يعلم كم المدة التي انتظرناها لرؤيته مرة أخرى
    Yaradan kurtulmam ne kadar zaman alır? Open Subtitles كم المدة التى سيأخذها التخلص من الندبة ؟
    Saçlarının yataktan yeni kalkmış gibi görünmesi için sabahları ne kadar zaman harcıyorsun? Open Subtitles كم هي المدة التي تستغرقها في الصباح ل لجعلك تبدو مثل رأس السرير؟
    Bir sorun varsa, yeteri kadar zaman yok. TED وإذا ما حدثت مشكلة، لا يوجد وقت كاف لتفاديها.
    Bu yüzden seni harika bir doktor yapmak için o kadar zaman harcadım. Open Subtitles بالطبع أحبك، ولهذا قضيت وقتًا طويلًا في تحويلك إلى طبيب رائع.
    Kargo bölmesine gidip büyük silahları alıp gemiyi tutacak kadar zaman kazandırır bize. Open Subtitles ذلك يوفّر لنا وقتًا كافيًا لبلوغ عنبر الشحن، نخرج الأسلحة العتيّة، وندافع عن السفينة.
    Ölmeden önce bahçesinde yeteri kadar zaman geçiremedi. Open Subtitles لم يحصل على وقتٍ كافٍ في حديقتهِ قبل موتهِ
    Mirketlerle arkadaşlık ederek ne kadar zaman geçirdi ne kadar yalnız kaldı bilmiyorum. Open Subtitles كلما فكرت في الساعات التي قضاها بصحبة قطط الصخور فقط و كم الوحدة التي استولت عليه
    Yarın öğlene kadar zaman veriyorum. Her halükârda, sen zaten otelden gideceksin o vakit. Open Subtitles سأمنحكما مهلة حتى ظهر الغد وأنت ستغادر الفندق حينها أصلاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more