| Kimi bitip tükenecek, kimisi ölene dek dayak yiyecek ertesi gün çalışamayacak kadar zayıf düşenlerse, gazlanacaktı. | Open Subtitles | البعض سيقتله الأجهاد البعض سيُضرب حتى الموت البعض كان أضعف من أن يعمل ليوم أخر |
| Yerçekiminin diğer kuvvetler karşısında niçin bu kadar zayıf olduğu sorusuna yaklaşmanın bir yolu, soruyu kafamızda şöyle çevirip, | Open Subtitles | طريقة واحدة لفهم سؤال لماذا الجاذبية ضعيفة جداً مقارنةً بالقوى الأخرى,هى أن تذير السؤال كاملاً فى رأسك ,وتقول |
| Ve bazen radarın alması gereken sinyaller o kadar zayıf olur ki, gürültü nedeniyle anlaşılmaz hale gelirler. | Open Subtitles | وأحيانا إشارات انها مصممة على شاشات الرادار لالتقاط ضعيفة جدا , كنت من قبل حجب الضوضاء. |
| Roma İmparatorluğu daha önce hiç bu kadar zayıf olmamıştı. | Open Subtitles | الإمبراطورية الرومانية لم تكن ضعيفه جدا من قبل. |
| Neden bu kadar zayıf? | Open Subtitles | لماذا هي نحيفة هكذا ؟ |
| Düşmanlarımıza göğüs geremeyecek kadar zayıf olduğumu. | Open Subtitles | و غير قادرة علي مواجهة أعدائي |
| Şu cılız mumu bile söndüremeyecek kadar zayıf. | Open Subtitles | ضعيف جدًا حتى على أطفأ هذهِ الشمعة الضعيفة |
| Yoksa bana karşılığında bir saygı gösterilmeyecek kadar zayıf biri miyim? | Open Subtitles | أم أنا ضعيفة على أن أحظى بالإحترام المتبادل؟ |
| Tuzağa düşecek kadar zayıf olduğumu düşünme. | Open Subtitles | لا تظنينني ضعيفة لأكون في خطر الآن |
| Eğer sen bu kadar zayıf ve korkak olmasaydın bu şehirde o türden eser kalmayacaktı. Başka çare bırakmadın. | Open Subtitles | لتحررت هذه المدينة من عرقهم لو لم تكُن رعديدًا ضعيفًا! |
| Her ne kadar zayıf olsam da tanrının yolunda gitmeye çalışacağım. | Open Subtitles | أنا ضعيفة ، سأحاول اتباع المسار الذي سيظهره لي ربي |
| Hiçbir erkek onu istememi sağlayamaz. O kadar zayıf değilim. | Open Subtitles | ليس هناك رجل سيجعلني أريده أنا لست بذلك الضعف |
| Madem sinyal bu kadar zayıf, Destiny'ye nasıl ulaşacak? | Open Subtitles | لكن لو أن الاشارة بهذا الضعف هل ستبلغ ديستني؟ |
| Kurtarılanların birçoğu yaşayamayacak kadar zayıf düşmüştü. | Open Subtitles | كثيرين ممن تم أنقاذهم كانوا أضعف من أن يبقوا على قيد الحياة |
| Leonesse yalnız ayakta kalamayacak kadar zayıf. | Open Subtitles | كلانا نعلم أن ليونيس أضعف من ان تصمد لوحدها |
| Sence ben 5 dakikada fikrimi değiştirecek kadar zayıf mıyım? | Open Subtitles | هل أنا ضعيفة جداً لتصدق من أنني سأبدل مشاعري بعد دقائق في هذه الحجرة؟ |
| Vay be. Bu kadar zayıf olduğunu hiç bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أدرك أبداً أنكِ ضعيفة جداً |
| Bu noktada kütleçekimi yıldızımızın dış atmosferini o kadar zayıf biçimde tutacak ki dış katmanlar buharlaşıp yok olmaya başlayacak. | Open Subtitles | في تلك المرحلة .. الغلاف الجوي للنجم ستكون الجاذبية عليه ضعيفة جدا |
| Leonesse yalnız ayakta kalamayacak kadar zayıf. | Open Subtitles | ليونيس ضعيفه جدا لتقف وحدها لنتقاسمها كلانا |