Ve bugünlerde iyi birini bulmanın ne kadar zor olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | وأنت تعلم مدى صعوبة العثور على رجل جيد في هذه الأيام |
Danny, bir bebeği şişeye işetmenin ne kadar zor olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | حسناً يا الهي, هل تعلم مدى صعوبة جعل طفلة تتبول في قمع؟ |
Bunca yıl beraber çalıştıktan sonra tekbaşına devam etmenin senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه من الصعب للغاية بالنسبة لك التفكير في الذهاب على بنفسك عندما قمتم به كل شيء معا سنوات عديدة. |
Cheesie Charlie's'de rezervasyon yaptırmanın ne kadar zor olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف كم كان صعباً للحصول على حجز في تيشزي تشارلي |
Anlarsın diye düşünmüştüm. Yani ne kadar zor olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | إعتقدت بأنّك تتفهم أعني أنك تعرف كم هو صعب هذا |
Miles, bu işin ne kadar zor olduğunu anlamıyorsun, tamam mı? | Open Subtitles | مايلز، أنت لا تعرف عن وضعي عن مدى صعوبة هذا الدور؟ |
Ne kadar zor olduğunu bir düşünün ve biz bunu başardık. | TED | تخيلوا مدى صعوبة الأمر، لكننا فعلنا ذلك. |
1920'lerde, Alman matematikçi David Hilbert sonsuzluk kavramını anlamamızın ne kadar zor olduğunu bize göstermek için ünlü bir düşünce deneyi tasarladı. | TED | في عشرينات القرن الماضي قام عالم الرياضيات الألماني دافيد هيلبرت بتصميم تجربة فكرية مشهورة ليظهر لنا مدى صعوبة فهم عقولنا لمصطلح اللانهاية. |
Ve onların bildiği gibi... ...ne kadar zor olduğunu biliyoruz. | TED | ونعرف تماما كما عرفوا من قبل, مدى صعوبة ذلك. |
Burada bir fincan kahve bulmamın ne kadar zor olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتناقشون أنه من الصعب إيجاد كأس قهوة جيد هنا |
Eve hapsolmanın ne kadar zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه من الصعب البقاء محبوسا داخل المنزل |
Sizler gibi tiryakiler için bırakmanın ne kadar zor olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت أنه من الصعب عليكم ايها المدخنين مثلكم أنتم ان تتركوا التدخين |
Onlardan kurtulmanın ne kadar zor olduğunu kendin biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف أكثر من أي شخص كم كان صعباً التخلص منهم |
- Benim için buraya gelmenin o kadar insan arasında senden medet ummanın ne kadar zor olduğunu anlıyorsundur. | Open Subtitles | - أعتقد أنَّهُ يجب أن تعلمي - كم كان صعباً قدومي لهنا كي آتي لعندك, من بين كُل الناس |
İkimizle de oynadığını kabul etmenin ne kadar zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | و اعلم كم هو صعب معرفة الحقيقة التي خدع بها كلانا |
O çocuklarla durumun ne kadar zor olduğunu bilmiyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف كم من الصعب فعل ذلك مع هؤلاء الشبان |
Söylemenin de ne kadar zor olduğunu tanrı biliyor, ama bazen, kardeşler birbirlerine o basit cümleleri söyleme ihtiyacı duyarlar. | Open Subtitles | ويعلم الله انه من الصعب ان نقول , لكن في بعض الأحيان , الاخوة بحاجة الى ان اقول كل تلك الكلمات البسيطة الأخرى. |
Çalıştırmanın bu kadar zor olduğunu bilseydim, hiç durdurmazdım. | Open Subtitles | لو كنت أعرف أنّه من الصعب تشغيله لما أوقفته من البداية |
Bunun senin için ne kadar zor olduğunu tahmin edebiliyorum. | Open Subtitles | أنا أدرك أن هذا سوف يكون صعباً عليكي. |
Dinle, senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum. Ama onu bulacağız tamam mı? | Open Subtitles | استمعي, اعلم ان هذا صعب عليك لكننا سوف نجده , حسنا؟ |
Diyordum ki, işte ikimiz de anneyiz ikimiz de ne kadar zor olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعم , لذا كنت اقول كلانا أم , وكلانا نعرف مدى صعوبته |
Bunun benim için ne kadar zor olduğunu anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | انا لا اعتقد انك تفهم مقدار صعوبة هذا بالنسبة لي |
Onun için ne kadar zor olduğunu bilemezsin... Bir savaşta çarpışmak için kızını bırakıp gitmek... | Open Subtitles | لايمكنك أن تتخيل مدى الصعوبة بالنسبة لها أن تنصرف وتترك فتاة صغيرة من أجل الحرب |
Okulda yaşamın ne kadar zor olduğunu bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | انتم لا تعرفون مدى صعوبه الأمر هناك كل يوم |
Bunun senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum fakat kütüphanede sana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أنا اعلم مدى قسوة ذلكَ عليكِ، ولكننا نُريدكِ أن تأخذينا إلى المكتبة. |