"kaderimin" - Translation from Turkish to Arabic

• مصيري
• قدري
• قدرى
• مصيرى
• أحياناً اني مقدرة

Ne olacağım hakkında kendime ait bir kaderimin olup olmayacağı konusunda.
ما الذي يجب علي فعله إن أردت أن يكون لي مصيري الخاص

Bütün hayatım boyunca, ne... ne yapmam gerektiği konusunda hiçbir fikrim yoktu, ne olacağım hakkında kendime ait bir kaderimin olup olmayacağı konusunda...
لا أعرف ما يجب علي فعله ما الذي يجب علي فعله إن أردت أن يكون لي مصيري الخاص أعدك أننا سنتكلم بخصوص هذا لاحقاً , مفهوم؟

Ve kaderimin, dünyaya yeniden denge getirmeniz için size yardım etmek olduğunu biliyorum.
و أنا أعرف أن مصيري أن أساعدك لتعيد التوازن إلى العالم

Geldim çünkü kaderimin dünyanın fatihinin yanında yaşamak olduğunu biliyorum.
أنا هنا لأنى أعرف قدري لأعيش إلى جانب الفاتح للعالم.

kaderimin daha iyi olacağına umut edecek cesaretim bile yok.
أنا حتى لا أجرؤ على تمني أن قدري يتغير للأحسن

Sıkıcı, bıktırıcı dersler ve kaderimin bunaltıcı baskısı.
الدراسة الكثيرة المضجرة الضغط الساحق هو قدرى

Değişiklik yapmamı sen sağladın, Will kendi kaderimin idaresini üstlenmemi sağladın.
لقد الهمتني ويل لأقوم بالتغير لأكون مسؤولة عن مصيري

Seni bilmem ama ben burada öylece durup kaderimin amatör Juan gönüllü SWAT ekibi tarafından çizilmesini bekleyemem.
أعني، لا أعرف بأمرك ولكنني لن أترك مصيري بين أيدي فريق التكتيكات المتطوعين لـ"خوان"

Bana kaderimin Arthur'u korumak olduğunu söylemiştin.
لقد قلت بأن مصيري أن أحمي آرثر?

kaderimin çocuğa bağlandığını hissettim.
لكنّي أحسّ مصيري متصل بهذا الطفل.

İnsanlar Lord Yu'nun Şöleninden kaçtıktan sonra kaderimin değiştiğini söylüyor.
يقول الناس مصيري تغيّر بعد الهروب من مأدبة اللّورد (يو).

Başkaları tarafından kaderimin hükmedilmesinden bıktım artık, insanlar bana ne yapıp ne yapmamam gerektiğini söylüyorlar.
-سئمت أنْ يكون مصيري بيد الآخرين وأنْ يملي عليّ الناس ما أستطيع وأعجز عن فعله

Gördüğüm şey kaderimin jürinin elinde olması ve bu hiç hoşuma gitmiyor.
ما رأيته هو ان مصيري بين يدي هيئة المحلفين ولا يعجبني هذا - لماذا بحق الجحيم تعتقدي -

Aramızdaki tek fark, ben kaderimin dizginlerini elime aldım.
‏الفرق الوحيد بيننا أنني ملكت مصيري. ‏

Ben kendi kaderimin efendisiyim... ve bir gün ben de takdir edileceğim.
أنا حارس بوابة قدري الخاص وسأحصلُ على يوم مجدي في الشمس الحارقة

Babam, kaderimin gözetmenlik olduğunu söylediğinde on yaşındaydım.
كنت في العاشرة من عمري .. عندما أخبرني والدي أن قدري أن أكون مُراقباً

Anne, o benim dostum. kaderimin yardım etmek olduğunu söyledi.
أمي، إنها صديقتي أخبرتني أن قدري أن أساعد الناس

kaderimin ezikleri üzerime çektiğim olduğu gerçeğini kabul etmem gerekti.
من الواضح اننى قد اضطر إلى مواجهة المزيد فمن الواضح ان قدرى هو جذب الفاشلين

İşte o an kaderimin babamın dediği gibi olacağını anladım.
لقد كان بينما كنت نائماً لقد فهمت قدرى مثلما فعل ابى

O gün kaderimin başka bir temel insan ihtiyacını karşılamak olduğunu fark ettim.
... كان هذا هو اليوم الذى ادركت فيه قدرى يرقد تحت تلبية احتياج بشرى اخر ...

Sanırım kaderimin ellerimde olmamasına alıştım.
لقد اعتدت على ان يكون مصيرى ليس بيدى

kaderimin Clark ile birlikte olmak olduğunu hissediyorum ama onun kaderi çok daha büyük ve son isteyeceğim şey bunu engelleyecek veya karşısına çıkacak biri olmak.
أشعر أحياناً اني مقدرة لأن أكون مع (كلارك) لكن قدره أعظم، وآخر ما أريد أن أكون من يعيقه