| kafamıza konulan ödül dünyadaki gelmiş geçmiş en büyük ödül. | Open Subtitles | المكافأة على رؤوسنا هي الاكبر من نوعها عرضت حتى الآن في العالم |
| Yere uzanıp, kafamıza kese kâğıdı ya da çanta filan geçirmemiz gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ألا يجب علينا أن نرقد أو نضع حقيبة ورقية على رؤوسنا أو شىء من هذا القبيل ؟ |
| "Hepimiz, tereddüt ettiğimiz anda kafamıza bir mermi sıkılacağını biliyorduk." | Open Subtitles | نعرف إذا تسائلنا عن ذلك سنتلـّقى رصاصة فى رؤوسنا |
| Bütün bunların kafamıza düşüp öldürebileceğini biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعرف أن كل شي هنا من الممكن أن ينهار على رؤوسنا ويسبب في قتلنا؟ |
| kafamıza mızrak geçirmek istiyor. Ne şartlarıymış onlar? | Open Subtitles | إنه يُريد رؤسنا على الرماح أي قوانين تُريد هذا؟ |
| Eğer kaçarsak, kafamıza kurşun sıkmaları için fırsat vermiş olacağız. | Open Subtitles | إذا ركضنا الآن سنعطيهم الرخصة لوضع الرصاص في رؤوسنا |
| kafamıza nişan almış 50 kaleşnikofun olmadığına dua et. | Open Subtitles | فالتكن شاكراً لعدم وجود 50 كلاشينكوف موجه إلى رؤوسنا |
| Seni şu, bizi bayılttıktan sonra kafamıza çuval geçirdiğiniz iskeleden hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أذكرك من رصيف الميناء حيث وضعتم أكياس على رؤوسنا بعد أن ضربتونا |
| Sonra arada bir yerlerde kafamıza büyük işler başaracağımız düşüncesi giriyor. | Open Subtitles | و أثناء حياتنا ندخل هذه الفكرة في رؤوسنا اللتي تقول بأن العظمه مقدرة لنا |
| Kaçmaya çalışıyoruz ve onlar bizi zorla kafamıza soktukları şey yüzünden öldürüyorlar. | Open Subtitles | نحاول الهرب و يحاولون قتلنا بسبب ما أدخلوه إلى رؤوسنا |
| Geleneklere göre bu yemek sırasında, kafamıza örtüler örterek yüzümüzü Tanrı'dan saklarız. | Open Subtitles | جرت العادة أثناء تناول هذه الوجبة أن نضع أكفاناً فوق رؤوسنا لكي نخفي معالم وجهينا عن الرب |
| Ama gel gör ki ayaklarımızın altında kazılan tüneller kafamıza doğrultulmuş silahları susturmak içindi. | Open Subtitles | ومع ذلك,الخنادق تم حفرها تحت أقدامنا لإسكات المسدسات المصوّبة نحو رؤوسنا |
| F-35'ler kafamıza bomba atmadan bilgi ver. | Open Subtitles | فلتتصل بهم, قبل أن تسقط طائرةٌ حربيةً قنبلةً فوق رؤوسنا |
| Bu yüzden polise tüyo verme fikrini kafamıza soktu. | Open Subtitles | لذا وضع الفكرة فى رؤوسنا لتمويه الشرطة |
| Ama o zamanlar kafamıza geçirtiyorlardı. | Open Subtitles | لكن حينها جعلونا نرتديها على رؤوسنا |
| Seni kafamıza çuval geçirip sonrada bayılttığınız yerde hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أذكرك على رصيف الميناء... حيث قمتم بوضع أكياس على رؤوسنا... بعد أن قمتم بصدمنا كهربائيّا |
| Burda kafamıza dikkat etmeliyiz. | Open Subtitles | لقد وصلنا إلى الأذهان رؤوسنا هنا. |
| Çünkü kafamıza pislik yağdıracaksınız. | Open Subtitles | لأنك ستلقي كتل الرمال على رؤوسنا |
| kafamıza bir vazo dolusu çiçek fırlatmıştınız. | Open Subtitles | لقد ألقيتي بمزهرية على رؤوسنا. |
| Daha kafamıza ne kadar sıçılabilir ki? | Open Subtitles | كم من المصائب سوف تنزل على رؤسنا ؟ .. انه .. |
| Çünkü kafamıza pislik atacağınızı söylediğimde tek kelime etmedin. | Open Subtitles | لأنك لم تردّ عندما قلت إنك ستضربنا بكتل الرمال! |