- kafanın içinde söylediklerini kontrol edebilmene yarayacak bir şeyler olsaydı.. | Open Subtitles | إلا إذا كان هناك شيء في رأسك للسيطرة على الأمور تقوله. |
Ben de değilim! Kendimin kafanın içinde yer alan versiyonuyum sadece! | Open Subtitles | انا لست حقيقي , انا مجرد نسخة مني موجودة في رأسك |
Çünkü bazen kafanın içinde neler döndüğünü merak ediyorum. | Open Subtitles | ' سبب أحيانا آي إعجوبة ماذا يجري داخل رأسك. |
Bu binadaki her şeyden haberim olur. kafanın içinde neler döndüğünü de biliyorum. | Open Subtitles | انا اعرف كل ما يجري بهذه البناية و اعرف كل ما يجري داخل رأسك |
sadece senin kafanın içinde varolduğumu düşünüyorsun. Bu görüşü anlayabilirim. | Open Subtitles | انت تعتقد اننى غير موجود سوى في عقلك انت فقط |
Senin şu küçük çılgın kafanın içinde dönenlere meftun oluyorum. | Open Subtitles | على عكس ذلك أنا مفتون بما يحدث بداخل رأسك الصغير |
fakat kafanın içinde konuşuyorlar. Sanki ... bir çeşit bağlantı gibi. | Open Subtitles | هم ايضا يتحدثون داخل عقلك وكأنهم متصلين بك أو شىء كهذا |
Bir ışık yılı içindeki bütün borsalar kafanın içinde tartışıyor. | Open Subtitles | كل سوق أسهم على بعد سنة ضوئية يضج في رأسك |
Bana söylemediğin şeyleri, kafanın içinde ona anlatıyorsun. | Open Subtitles | تخبره عن كل الأشياء التي لا تخبرني بها وما يدور في رأسك |
kafanın içinde incelemeye devam et. Öylesi daha iyi. | Open Subtitles | عودي لتحليلك لي في رأسك أظن أنني أفضل ذلك أكثر |
Yaşadıklarımız ya da yaşayacaklarımız her ne idiyse, hepsi kafanın içinde. | Open Subtitles | , مهما كان بيننا أو سيكون كله في رأسك فحسب |
Yaşadıklarımız ya da yaşayacaklarımız her ne idiyse, hepsi kafanın içinde. | Open Subtitles | , مهما كان بيننا أو سيكون كله في رأسك فحسب |
Bu 30 yıl boyunca kaç kere kafanın içinde yönettin o konçertoyu? | Open Subtitles | كم مرة طاف هذا الحلم في رأسك خلال هذه السنوات الثلاثين؟ |
İşte o an iki kelimeyi bağırırsın. Ama dışından değil, kafanın içinde. | Open Subtitles | ،فلتصرخ فحسب بكلمتين ليس بصوت جَهوريّ، ولكن في داخل رأسك |
kafanın içinde dırdır eden ince bir ses var. | Open Subtitles | لديك ذلك الصوت الخفيض فى داخل رأسك ينتحب |
bu arada ben gözlerimi senden uzak tutmaya çalışacağım ve umuyorum ki bu güzel kafanın içinde bir beyin vardı. | Open Subtitles | في الوقت الحالي, أحاول أن أبقي عيناي بعيداً عنك و أتمنى أن يكون هناك دماغ داخل رأسك الجميل |
Hani şu kafanın içinde söylediğin herşeyi takip eden küçük adam var ya. | Open Subtitles | أتعرف ذلك الرجل في عقلك الذي ينبّهك لكل أقوالك؟ |
Ve her zaman kafanın içinde olacak kadar yakınında olacağım. | Open Subtitles | وسأكون قريبة بما يكفي كي أكون بداخل رأسك طوال الوقت |
Biliyorum, ama yanıt kafanın içinde bir yerlerde, ve ben sana bulmanda yardım edebilirim. | Open Subtitles | أنا أعلم ذلك ، ولكن في مكان ما داخل عقلك تجدين الجواب ، وأنا يمكن أن أساعدك للعثور عليه. |
O buraya gelir gelmez, kafanın içinde beyin kalmıyor. | Open Subtitles | يأتي هو الى هنا وعندها يصبح لا لديك عقل برأسك |
kafanın içinde hep aynı ses vardır: | Open Subtitles | ستة مباريات متواصلة و هذا الصوت يتردد دائما فى رأسك |
Başka biriyle mutlu olduğum anda, kafanın içinde çalmaya başlayan bir alarm mı var? | Open Subtitles | أهناك جرس إنذار في رأسكِ ينطلق فيكلّمرةأكونبهاسعيداً.. مع شخص آخر ؟ |
kafanın içinde derinlere gömülü olsa da epifız bezi ışığa duyarlıdır. | Open Subtitles | حتى ولو أنها مدفونة عميقا داخل الرأس الغدة الصنوبرية تتحسس الضوء. |
kafanın içinde koca bir dünya var! | Open Subtitles | لديكِ عالم بأكمله داخل رأسكِ |
Ben sadece kafanın içinde oyalanıyorum. | Open Subtitles | تشارلي التحليل النفسي ياخذ سنين انا فقط اتسكع داخل راسك |
Yanılıyorsun dostum. Gördüklerin yanlış. Bütün olanlar kafanın içinde. | Open Subtitles | انت مخطيء أنت ترى الأشياء بشكل خاطيء الأشياء التي تسيطر على مخك ليست حقيقية |
kafanın içinde beyin yerine İsviçre peyniri taşıyorsun. | Open Subtitles | -أنت عندك جبنة داخل جمجمتك بدلاً من دماغك! |