"kafein" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكافيين
        
    • كافيين
        
    • القهوة
        
    • الكافين
        
    • الكافايين
        
    • للكافيين
        
    • بالكافيين
        
    • كافين
        
    • للكافين
        
    • كاف باو
        
    • كافايينِ
        
    • الكافايينِ
        
    • كافئين
        
    • والكافيين
        
    Belki biraz Kafein hangi zaman dilimi içinde olduğumu anlamama yardımcı olur. Open Subtitles ربما جرعة من الكافيين . ستساعدني في معرفة الوقت الذي أنا فيه
    Şu an seni anlamak için vücudumda yeterli Kafein yok. Open Subtitles ليس لدي ما يكفي من الكافيين في جهازي لأفهمك الآن
    Bu demek oluyordu ki kitap okumak, yazı yazmak, oyun oynamak, çalışmak, e-mail göndermek, koşmak, alkol almak, Kafein almak yok. TED وهذا يعني لي، لا قراءة .. لا كتابة .. لا ألعاب فيديو لا عمل .. لا بريد إلكتروني .. لا كحول.. لا كافيين
    Şekerleme veya Kafein yok bu arada, yani katılımcıların hâli perişan. TED لا يوجد أي قيلولة أو كافيين بالمناسبة، لذا فالأمر تعيس لكلّ المشاركين.
    Kahve, Kafein denen şeyi içeriyor ve kafeinin uyarıcı etkisi var. Open Subtitles ... القهوة تحتوي على مادة الكافين . و الكافين مادة محفزة
    Bu yüzden bütün gün canım Kafein çekti, ölüyorum sandım. Open Subtitles لِهذا أنا أَشتهي الكافايين طوال اليوم إعتقدتُ بأنّني كُنْتُ أَمُوتُ
    O çok fazla Kafein almış ama görüntülere bakılırsa kadın güçlü birisine benziyor. Open Subtitles لقد تناول الكثير من الكافيين ولكن الأمن يقترح أنها أحد الشخصيات ذوي النفوذ
    Gün içinde çok geç saatte, en iyisi öğleden sonra Kafein almamaya çalışın. TED حاولوا عدم شرب الكافيين بشكل متأخر جداً في اليوم، وبشكل مثالي لا تشربوه بعد الغداء.
    Öğleden sonra buluşmuştuk ve Kafein limitini çoktan doldurmuştu. TED لقد تقابلنا في الظهيرة وكان بالفعل قد تناول أكثر مما يجب من الكافيين
    Örneğin, Kafein dışadönük bireylerde içedönüklere göre daha etkili. TED على سبيل المثال يؤثر الكافيين أكثر بالمنفتحين من تأثيره على الانطوائيين
    Eğer Parkinson Hastalığı'na yakalanma riskini azaltmak istiyorsanız, Kafein bir dereceye kadar koruma sağlıyor; kimse nedenini bilmiyor. TED إذا كنت ترغب في تقليل مخاطر الاصابة بمرض الشلل الاهتزازي الكافيين يحمي لحدٍ ما: لا احد يعرف السبب
    Doktor Kafein yasak derken çok ciddiydi. Open Subtitles لقد كان الطبيب واضحاً عندما قال لا كافيين
    Eroin, kokain ya da Kafein gibi uyuşturuculara vücudunuzun nasıl tepki vereceği önceden kestirilemeyen birçok faktöre bağlıdır. Open Subtitles الانزيمات ، ردة الفعل الكيميائية مثل أى مخدر هيروين ، كوكايين ، كافيين
    Uykusuz uykusuz geziyorsun. Eğer haklıysam, Kafein hapları alıyorsun. Open Subtitles أنت تعملين بلا نوم و إن كنت محقاً فقد تناولتِ أقراص كافيين
    - O zaman, mısır yağı, Kafein ve suyun ne önemi var? Open Subtitles إذاً،ماغايةبعض المعلبات، التي بها كافيين ومياه؟
    Ne, büyücü problemleri sırasında Kafein almak mı? Open Subtitles أتعنين، احتساء القهوة بينما نناقش قضايا المشعوذين؟
    Niye bana iki sokak aşağıdaki Kafein satıcından kahve getirdin? Open Subtitles لماذا تحضر لي القهوة من المحل الذي تتعامل معه على بعد مربعين سكنيين؟
    Baloyu atlatana kadar uyanık tutacak Kafein depolamalıyım. Open Subtitles احتاج الى الكافين لاضمن بقائي واعية لليوم الذي يلي الحفلة
    Bir, bence çok fazla Kafein almışsın. Open Subtitles اولا ,اعتقد انك حصلتي على الكثيــر من الكافين
    Biliyor musun vücudumdaki Kafein seviyesi tehlikeli boyutta normale düştü. Open Subtitles أتعرفان، إن الكافايين في نظامي اليومي وصل إلى مستويات خطيرة
    Belki Kafein seviyem normale döndüğü içindi ama sakin, özgüvenli ve hepsinden çok odaklanmış hissediyordum. Open Subtitles ربما السبب المستوى الطبيعي للكافيين. ‏ لكنني كنتُ أشعر بالهدوء، والثقة
    Biz yemeklerimizi Kafein karbonat ve mısır şurubuyla mahvediyoruz. Open Subtitles نقوم بملء غذائنا بالكافيين و النشويات و عصير الذرة عالي الفركتوز
    Sadece lütfen Kafein geri çekilme belirtileri sergilersem hoşgörün. Open Subtitles ولكن رجاءً، تحملوني إن ظهرت أي أعراض نقص كافين
    Evet, en azından, Sürekli Kafein sağlayabilir. Open Subtitles نعم يمكنها توفير مصدر دائم للكافين على الاقل
    Sen bana Kafein getir, ben de telefon edeyim. Open Subtitles هل ستحضر "كاف باو" لي سأقوم بمكالمة هاتفية
    Çocukları fazla baskıdan stres manyaklarına ve Kafein bağımlılarına çeviriyorlar. Open Subtitles وَضْع كثيراً ضغط على الأطفالِ يَتحوّلونَ إلى هؤلاء... هذه يُشدّدُ النزواتَ ومدمنو كافايينِ.
    Tabii bu saatte o kadar Kafein alırsam... Open Subtitles بالطبع، إذا عِنْدي ذلك الكافايينِ الكثيرِ في هذه الساعةِ، هو سَيَكُونُ من المحتمل
    Unutma hamile kaldığında Kafein ve düşük kalorili tatlandırcılar yok. Open Subtitles تذكروا، لا كافئين ولا اسبارتام خلال الحمل "اسبارتام بديل صناعي للسكر"
    Kafein, Batı dünyasının çoğunda tercih edilen uyarıcıdır. TED والكافيين يمثل الخيار الأول للمنبهات في العالم الغربي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more