"kahrolası bir" - Translation from Turkish to Arabic

• لعين
• لعينة
• لعينا
• لعينه
• لعيناً

Üzgünüm, hayır. O petfolcü falan değil. kahrolası bir fosil o, petrolcü değil.
هو لَيسَ من رجال النفط هو متحجر لعين لَكنَّه لَيسَ من رجال النفط

Kahrolası otoyolda yürüyüp, kahrolası bir geçidi geçtikten sonra burada kahrolası yüzüme gülümsemeni görmeyi de umursamıyorum.
ولا يعجبني أن أمشي بطريق عام لعين وعبر طريق منحدر لعين لأرجع هنا وأجدك تبتسمين لوجهي اللعين

kahrolası bir çatıda oturmuş, ne idüğü belirsiz şeyler bizi yemeye çalışıyor.
نحن عالقون على سطح لعين مع حفنة من مخلوقات تريد التهامنا

kahrolası bir Datsun, Toyota, kahrolası bir Mustang, Buick. Kahrolası 4 teker ve bir koltuk!
داستون لعينة, تويوتا لعينة مستانغ لعينة, بيوك لعينة, أربع عجلات لعينة ومقعد

Yatağa bırakılmış kahrolası bir şapka, hepsinden beterdir.
قبعة لعينة على السرير تعتبر سيدة اللعنات

Bakın, ben bir müteahhitim. kahrolası bir infazcı değil!
أنظر، أنا مخطِط ولست لعينا يطلق النار!

Beni soyup arayabilir. Ama yine de kahrolası bir polis.
يمكنها أن تخلع ملابسها وتفتشنى ولكنها لاتزال شرطيه لعينه

O kahrolası bir psikiyatr. Tabii ki yardım etmek istiyor.
هو طبيب نفساني لعين بالطبع يريد أن يساعد

Bu kahrolası bir tatlandırıcı. Uçmak için bu kadar para saydım!
إنه ميلليجرام لعين من المحلّي الصناعي أريد أن أحس بالمخدر اكثر من ذلك

kahrolası bir dükkanın önünde dururken başına hangi kahrolası şey gelebilir ki?
ماهذا الشىء اللعين السىء الذى من الممكن ان يحدث لك وانت تقف امام محل لعين ؟

Bugün kahrolası bir Meksikalı ile iri beyaz bir sürtük tarafından kovalandım.
لقد طورت من مكسيكي لعين ورجل ابيض لعين اليوم

Yakalandı, ama unutma, Monty kahrolası bir uyuşturucu satıcısı.
نعم، لقد تم الأمساك به ، لكن ركزز مونتي تاجر مخدرات لعين

Jake, kahrolası bir köpeği cezaevine sokamazsın.
أنت لا تستطيع اخذ كلب لعين إلى الداخل جايك

Seni kahrolası bir yüzükle şaşırtamam, Bu kahrolası bir Amerikan filmi değil!
أنا آسف أنني لا أفاجئك بخاتم لعين في ليلة العملية

Hiç bana ne yaptıklarını sormuş olsaydın, ciğerini sökerlerdi... ve sana kahrolası bir yalancı derlerdi.
إذا سألتهم ماذا فعلوا لي فسيضربونك فوراً بسبب ذلك وسيقولوا عليك أنك كذاب لعين

Ben cinayetten aranıyorum... ..sen kahrolası bir damgadan bahsediyorsun.
أنا مطلوب من الشرطة و أنت تتكلم عن مكنسة لعينة

15 dakikada bir kahrolası bir araba ile geliyorlar, ve orada değilsem--
يأتي كل 15 دقيقة بسيارة لعينة وإن لم أكن هناك.

Dört saatimin tamamını kahrolası bir sayfa için mi harcadığımı düşünüyorsun?
أعتقــد أنــي ضيعت أربع ســاعات كــاملة ، على صفحة لعينة واحدة ؟

Göğsümde kahrolası bir yılan var, ve şu anda çivilerin üzerindeyim.
هناك أفعى لعينة على صدري و أنا على المسامير الآن

Bana, sanki istediği zaman oynayabileceği kahrolası bir Barbie bebekmişim gibi davranmak ha?
يعاملني وكأني دمية باربي لعينة وكأنه يستطيع اللعب بي في اي وقت يشاء ؟

Ve kardeşin, kahrolası bir yalancı olduğu için üzgünüm.
وآسف لأن أخيك كان كاذبا لعينا

kahrolası bir futbol maçına birlikte ev sahipliği yapalım diye karımın partisine davetsiz geliyorsunuz.
أنت تتطفل على حفله عيد ميلاد زوجتى لتجعلنى أشارك إستضافه مباراة كره قدم لعينه

Sahte aksan yapmayı kes, pislik. Ben kahrolası bir turist değilim.
كف عن اللهجة المزيفة، أيها الأحمق أنا لست سائحاً لعيناً