"kahvaltının" - Translation from Turkish to Arabic

    • الفطور
        
    • فطور
        
    • فطورك
        
    • وجبة الإفطار
        
    Onun hakkında hatırladığım tüm şey, bir kahvaltının parçası olduğuydu. Open Subtitles كل ما اتذكره عنه انه كان جزءً من طعام الفطور
    Bu kahvaltının çok yavan olacağını düşündüm gölgede bırakmayacak bir şeye ihtiyacım vardı. Open Subtitles خمنت أن هذا الفطور سيكون سيء جدا احتجت شيء لايكون أفضل من فطورهم
    Tek istediğim, bu kahvaltının parasını geri almaktı. Open Subtitles كلّ ما أردتهُ كان إسترجاعَ مالي لهذا الفطور.
    İnsanların önceden paketlenmiş besleyici bir kahvaltının keyfini çıkarmaları için daha aradan yüzlerce yıl geçmesi gerekecekti. Open Subtitles وكان أمامهم مئات السنوات كي يتمتعوا فطور معلب ومغذي.
    Arkasında, bir krepli kahvaltının yanında bedava krepli kahvaltı kuponu var. Open Subtitles في الخلف قسيمة فطور فطائر محلاة مجانية تخوّلك شراء فطيرة محلاة أخرى يستميلونك بهذا الأسلوب
    kahvaltının hazır olduğunu haber vermek için gelmiş olsa bile mi? Open Subtitles حتى لكي أخبرك أن فطورك جاهز؟
    Nefret ediyorum! kahvaltının kokusu geldi. Open Subtitles أنا أكره أن تفعل ذلك أستطيع أن أشم رائحة وجبة الإفطار
    Evliysen, bazen sofrada hazırlanmış kahvaltının kokusuna uyanırsın. Open Subtitles حسناً ، أحياناً وأنت متزوج ، تستيقظ علي رائحة الفطور الموضوع علي المنضدة بالفعل.
    Annen kahvaltının hazır olduğunu sana haber vermem için gönderdi beni. Open Subtitles انا فقط هنا لإن امك ارادت مني ان اخبرك ان الفطور جاهز
    - Ben kahvaltının kaçta sona ereceğini söyleyeyim. Open Subtitles هذا الأمر سينتهي ؟ حسنا , سأقول لك متى ينتهي وقت الفطور المتأخر , الثالتة
    Saat 9'da kahvaltının odama gelmesini istiyorum. Open Subtitles أود تناول الفطور في غرفتي في التاسعة رجاء
    kahvaltının kutsallığına zarar veremeyiz. Open Subtitles وجبه الفطور الأولى مثل باقى حياتنا لا يمكننا تلويث حرمة وجبه الفطور
    Bak, seni oyalıyor gibi göründüğümü biliyorum ama bir insanla 12 yıl evli olunca oturup kahvaltının orta yerinde "Şekeri uzat,boşanmmak istiyorum." diyemiyorsun ki. Open Subtitles أعرف أنك تعتقدين أنني أماطلك لكن... عندما يكون المرء متزوجاً لـ12 سنة... لن يجلس على الفطور و ...
    - kahvaltının yettiğinden eminmisin? Open Subtitles -هل انت متأكدة انك تناولت ما يكفي من الفطور ؟
    kahvaltının arkasına öğlen yemeğini kim planladı? Open Subtitles من أدرج الغداء بعد الفطور مباشرة؟
    Ayrıca Stabby-Oh'larda bu lezzetli kahvaltının bir parçası. Open Subtitles والحبوب جزء من هذا الفطور المغذي
    Güzel bir kahvaltının ardından yürüyüşe çıkarız. Open Subtitles فطور مبكر جميل ثم سنذهب في نزهة
    kahvaltının ortasındalarmış. Open Subtitles هذه العائلة كانت في منتصف عمل فطور
    O kahvaltının geldiği yerde, mezbahalarda neler olup bitiyor biliyor musun? Open Subtitles هل لديكِ أي فكرة ماذا داخل هذا في المسلخ حيث أن وجبة الإفطار جاء منه يا أمي؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more