"kainatta" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكون
        
    • بالكون
        
    • في كون
        
    Geçen zamanı ölçmenin bir yolu yoktur çünkü kainatta hiçbir şey değişmez. Open Subtitles فسيكون من المستحيل قياس مرور الزمن لأنه لن يتغير شيء في الكون
    Tamamen farklı bir bakış açısı, kainata bakmıyorsunuz, sen ve Dünya birlikte kainatta sürükleniyorsunuz. TED إنها نظرة مختلفة بشكل تام، فأنت لا تنظر إلى أعلى الكون، بل أنت والأرض تجوبان الكون معا.
    Ben şimdi ikinci büyük soruya geçiyorum: Yalnız mıyız, kainatta başka yaşam var mı? TED أما الآن فسوف أطرح السؤال الثاني المهم: هل نحن الوحيدون في هذا الكون, أم أن هناك حياة غيرنا؟
    Böylesine yoğun bir yıldızın çökmesini durdurabilecek bir güç kainatta mevcut değildir. Open Subtitles لكن مع نجم بهذه الضخامة ليست هناك قوة بالكون قادرة على إيقاف انهياره
    kainatta bir şey ben olan bu varlığı seviyor. Open Subtitles شيئاً ما بالكون يحب كيان وجودى هذا
    Yani bu kadar çok ihtimalin olduğu uçsuz bucaksız bir kainatta ne arayacağımızı veya ona gelince, nerede arayacağımızı nasıl bileceğiz? Open Subtitles لذا في كون بهذا الاتساع , وبهذه الإحتمالات الكثيرة كيف نعرف عمَ نبحث أو بالنسبة للبحث بحد ذاته أين نبحث ؟
    Ve kainatta herhangi bir yerde görebileceğimiz en büyük enerji yoğunluğu PC çipindekidir. TED والكثافة الطاقية الأعظم، التي نراها في كل مكان في الكون هي في الحقيقة في رقاقة كمبيوتر شخصي.
    - Onu da yanıma aldım böylece babasıyla kainatta oradan oraya dolaşmadı. Open Subtitles و كنت أريده في عالمي و ألا يقوم بالمطارده حول الكون مع والده
    Yaşamın kainatta bol olarak bulunduğu anlamına gelir. Open Subtitles ذلك يعني أن الحياة ظاهرة مشتركة جداً في الكون.
    Tarihi bir dildir... çok zaman önce kainatta konuşulurdu. Open Subtitles إنها اللغة القديمة كلام كافة أنحاء الكون قبل أن يكون الوقت هو الوقت
    Tarihi bir dildir... çok zaman önce kainatta konuşulurdu. Open Subtitles إنها اللغة القديمة كلام كافة أنحاء الكون قبل أن يكون الوقت هو الوقت
    Bir diğer yandan da... beni bu kainatta mutlu kılabilecek tek kişinin o olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم أنها الإنسانة الوحيدة في الكون بأسره التي تجعلني سعيداً
    kainatta etrafımızı yıldızlar sarmış ama son zamanlara kadar kimse onların yörüngesinde kaç tane gezegen olduğunu bilmiyordu. Open Subtitles النجوم المحيطه بنا فى الكون لكن حتى وقت قريب لم يكن أحد يعلم كم عدد الكواكب فى الفلك المحيط
    kainatta bir şey beni seviyor. Open Subtitles شيئاً ما بالكون يحبنى
    kainatta geriye kalan son insanlarız! Open Subtitles نحن آخر بشريان متبقيان بالكون
    Uçsuz bucaksız kainatta mesajların hedeflerine ulaşması çok uzun zaman alacaktır. Open Subtitles في كون فسيح كهذا تأخذ الرسائل وقتاً . طويلاً للوصول لمقصدها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more