"kalıbını" - Translation from Turkish to Arabic

    • قالب
        
    • قالباً
        
    • قوالب
        
    • طبعة
        
    • مجسمًا
        
    Cesedin kalıbını doldurunca, bize çıkış yarasının neresi olduğunu gösterdi. Open Subtitles كنا قادرين على صُنع قالب للجثة والتى أظهرت جرح الخروج
    Hatırlıyormusunuz, ah, lastik el kalıbını kendi elinizden yaptığınız? Open Subtitles أتتذكر قالب اليد المطاطية التى صنعتها على يدك؟
    Poşetle. kalıbını alıp bakabiliriz. Open Subtitles ضعها في كيس,يمكننا عمل قالب لها و ربما تعقبها
    Gerçek anahtardan o kadar çok etkilenmiş ki kalıbını çıkarmış. Open Subtitles كان مفتوناً للغاية بالمفتاح الحقيقي، لدرجة أنّه صنع قالباً منه
    Vakit bulursanız ısırıkların kalıbını çıkarır mısınız? Open Subtitles عندما تتوفر لديك وقت هل تمانع اخذ قوالب العضات ؟
    Ardından o bölgenin üç boyutlu kalıbını çıkardım. Open Subtitles ثمّ حوّلت الشبكة إلى طبعة ثلاثية الأبعاد.
    Penisimin kalıbını çıkartıp güney sahilinde dağıtımını yapsaydım ve buna kariyer deseydim, nasıl hissederdin? Open Subtitles ماذا تعتقد إذا أَخذتُ قالب ديكِي، عَبرَه حول شاطئِ جنوبيِ ودَعاه مهنة؟
    Sonra Ringel, Otto'nun diş kalıbını kullanarak ölümcül bir silah yaptı. Open Subtitles ثم بنى رينجل سلاح قاتل استعمل قالب اسنان اوتو.
    Öyleyse çene kemiğinin bir kalıbını çıkarayım ve bu izlere uyacak bir cinayet silahı aramaya koyulayım. Open Subtitles إذاً , سأحتاج إلى عظمة فكه لتشكيل قالب لسلاح الجريمة لأرى إن كان بوسعي مطابقة سلاح جريمة محتمل من هذه العلامات
    Yoldaki lastik izlerinin kalıbını alın. Open Subtitles و قوموا بعمل قالب لإطار السيارة على الطريق
    Cinayet aletini belirlemek için yaralanmanın kalıbını alıyorum. Open Subtitles أنا أصب قالب من شكل الضرر الموجود في العظام لأحدد سلاح الجريمة
    - Aslında içine alçı dökersen Nolan'ın yüzünün mükemmel bir kalıbını elde edersin. Open Subtitles في الواقع ان نفختها يمكنك الحصول على قالب مثالي لوجه نولن
    Birisi kalıbını yaptırmaya çalıştı ve ben onu suç üstü yakaladım Open Subtitles حاول شخص صناعة قالب ومسكته بالجرم المشهود
    - Lastik izlerinin kalıbını çıkaracağım. - Ailesiyle konuş. Open Subtitles سأصنع قالب من هذه الأثار تحدث إلى عائلته.
    Yeni gelişen katmanı kazırsak orijinal yaranın kalıbını alabiliriz. Open Subtitles بإزالة النمو الجديد، يجدر بنا أن نكون قادرين على صنع قالب للجرح الأول.
    Bu sefer bir iz buldunuz, Yüzbaşı Smolsky! Alçıyı getirin! kalıbını çıkaralım! Open Subtitles لقد تمكنت من حل القضية هذه المرة يا كابتن - أحضر الجير,سنصنع قالب
    Olay Yeri İnceleme, çamurda taze lastik izi buldu. - Şu anda kalıbını çıkartıyorlar. Open Subtitles وحدة مسرح الجريمة وجدت آثار إطارات حديثة في ذلك التُراب، ويصنعون قالباً له بينما نتحدّث.
    Diğeriyle eşleyip, cinayet silahını bulabilmek için aşınmanın kalıbını çıkardım. Open Subtitles صنعتُ قالباً للكشط حتى نستطيع مطابقته بالكشوط ولربما نحصل على سلاح الجريمة.
    Pekâlâ, o zaman Dr.Brennan kurbandaki yaralanmalar karşılaştırmamız için ellerinizin ve ayaklarınızın bir kalıbını alması problem olmaz sanırım? Open Subtitles طيّب، إذن أنت لن تُمانع لو أخذت الد. (برينان) قالباً ليديك وقدميك، حتى نتمكّن مِن مُقارنة ذلك بإصابات الضحيّة.
    Tekerlek izlerinin kalıbını çıkarıyorlar. Open Subtitles يصنعون قوالب لآثار إطارات سيّارة.
    Bunun kalıbını alın. Open Subtitles قم بعمل طبعة عن هذا
    Kimse kendi penisinin kalıbını istemez. Open Subtitles لا أحد يريد مجسمًا لقضيبه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more