| Olayları bir Kalıba sok, neler olup bittiğini bul ve Jonah'ı bulabilelim. | Open Subtitles | ، لو وجدنا النمط ، وعرفنا ما حدث فقد نعثر على جوناه |
| Çocuklar Kalıba uymuyor. | Open Subtitles | هؤلاء الأطفال لا ينطبق عليهم النمط الإنتحاري |
| Bir istisna. Kalıba uymayan şey. | Open Subtitles | إنها حالة خاصة، شيء لا يناسب النمط. |
| Kurban öldü. Eğer Kalıba sadıksa tekrar saldırmadan önce bir haftamız var. | Open Subtitles | ، الضحية ماتت وإن التزم بنمطه فلدينا أسبوع آخر قبل هجومه التالي |
| Kendimi bir Kalıba sokmaya çalışsaydım burada olmazdım, şimdi yaptıklarımın yarısını bile yapamazdım. | TED | إذا كنت أحاول وضع نفسي في صندوق، لما كنت هنا، ولما تمكنت من إنجاز نصف ما أنجزته إلى الآن. |
| Bir istisna. Kalıba uymayan şey. | Open Subtitles | إنها حالة خاصة، شيء لا يناسب النمط. |
| Hayır ama bu Kalıba aykırı değil. | Open Subtitles | لا ، ولكن هذا لا يلغي النمط |
| Kalıba uyuyor. | Open Subtitles | -و هذا يطابق النمط . |
| Olivia'da görünüşe göre Kalıba uyuyor. | Open Subtitles | يبدو أن (اوليفيا) تطابق النمط |
| Ama kendimi hiç de olmadığım bir Kalıba sokmaya çalıştığımın farkına vardım. | TED | لكنني توصلت إلى قناعة أنني كنت أحاول وضع نفسي في قالب لا يناسبني |