Umarım hepiniz sağlıklısınızdır ve hepimiz uzun bir gelecek boyunca sağlıklı kalırız. | TED | آمل أن تكونوا جميعًا في صحة جيدة، وآمل أن نبقى جميعًا في صحة جيدة إلى الأبد. |
Bağnazlığın kabul edilemez olduğu konusunda hepimiz hemfikirizdir, ama onu gördüğümüzde, sessiz kalırız, çünkü bu bizi rahatsız eder. | TED | يمكننا جميعًا الاتفاق على أن العنصرية غير مقبولة، ولكن عندما نراها، نبقى صامتين، لأنها تجعلنا غير مرتاحين. |
kalırız hanımefendi, yapabileceğimizi yaparız. | Open Subtitles | حسنا ، سنبقى يا سيدتى وسنفعل بكل ما فى امكاننا |
Eğer kurtarma vardiyası zorunlu değilse, biz burada kalırız. | Open Subtitles | إذا كان تغيير الإغاثة ليس إلزامي .. سنبقى هنا. سنأتي لنحصل على تجهيزاتنا. |
Cumartesiden perşembeye, öğlenden gece yarısına kadar açığız ama bugün cuma, maaş günü, olduğundan erken başlar ve son müşteri çıkıncaya kadar kalırız. | Open Subtitles | نحن نفتح من السبت للخميس من الظهر حتى منتصف الليل لكن يوم الجمعه,يوم الدفع نبدأ في وقت مبكر ونبقى حتى مغادرة اخر زبون |
O tutkuya, o enerjiye, o heyecana nasıl immun kalırız? | TED | كيف يمكن أن نبقى محصّنين عن هذه المشاعر, وهذه الطاقة, وهذه الإثارة؟ |
Bizde yerimizde oturup dinlenmiş, savunmaya hazır, zinde kalırız. | Open Subtitles | بينما نحن نبقى هنا ونأخذ كامل راحتنا، ونستعد للدفاع |
Biz de diğerleriyle birlikte çıkıp sakin bir akşam yemeği yiyebiliriz ya da kalırız. | Open Subtitles | يكمننا الرحيل مع الآخرين , ونحصل على عشاء هادىء , أو نبقى |
Anneni Metropolis'te bir doktora götürürüm ve belki birkaç günlüğüne dedende kalırız. | Open Subtitles | حسناً سأصطحب أمك إلى الطبيب في متروبوليس وربما نبقى مع جدك بضعة أيام |
Biz Fransa'da eski sevgililerimize yakın kalırız. | Open Subtitles | فهذا ما نفعله في فرنسا فنحن نبقى حتى مع من إنفصلنا عنهم |
Ailemin yanında kalırız ve, bu mükemmel bir şey olur. | Open Subtitles | نستطيع أن نبقى عند أبواي أنه نوعاً ما سيكون رائع نعـم. |
İşimiz biter bitmez Sandy onu alır, sonra da ikimiz baş başa kalırız. | Open Subtitles | ساندي ستأخذها عندما اعود و سنبقى نحن الاثنين وحدنا فقط |
O zaman sen oraya gitmelisin, Fanny yenge. Ve biz burada Norland' da kalırız. | Open Subtitles | إذن إذهبي للعيش هنالك فاني و سنبقى هنا في نورلاند |
Tamam, o halde evde kalırız. Poker oynamaya ne dersiniz? - Oynamasını öğretebilirim. | Open Subtitles | حسناً سنبقى بالداخل , ما رأيكم أن نلعب البوكر , يمكنني تعليمكم |
Onun ilgilenmesi gereken onlarca çocuk var. Belki ikimiz de kalırız? | Open Subtitles | لديه الملايين من الأطفال ليهتم بهم ربما سنبقى كلانا؟ |
Belki avrupaya gittiğimizde Prag' a gider, onun hücresinde kalırız. | Open Subtitles | ربما في رحلتنا إلى أوروبا نستطيع أن نذهب هناك ونبقى في تلك الزنزانة |
- Yapabilirsin. - Güzel bir otelde kalırız. Eğlenceli olacak. | Open Subtitles | يمكنك فعلها سنمكث بفندق فخم , سيكون الامر مرح . |
Öz güven olmadan sıkışıp kalırız sıkışıp kaldığımızda ise başlayamayız bile. | TED | فبدون ثقة نكون عالقين وعندما نعلق فإننا لا نستطيع حتى أن نبدأ |
Diğer taraftan, burada kalırız, yabandomuzları tarafından yeniriz, bir kaya düşer etrafta 911 aramasına cevap verecek kimse olmaz. | Open Subtitles | على الجانب الآخر، نمكث هنا، تأكلنا الخنازير البرية، نسقط من فوق صخرة، لن يكون هناك من سيرد على نداء الطواريء. |
Birkaç gün daha burda kalırız Etraf sakinleşene kadar | Open Subtitles | لم ينتهى الأمر بعد سنظل هنا ليومين |
Dinle, eğer bugün ve yarın gitmezsen iki hafta burada beklemek zorunda kalırız. | Open Subtitles | ... اسمعي ، إذا لم تذهبي اليوم ... وغداً فسنبقى هنا لأسبوعين آخرين |
Mesajımızı kralınıza şahsen iletirsek minnettar kalırız. | Open Subtitles | لقد الزمنا على تسليم رسالتنا الى ملكك بشخصه |
Eğer zamanında geçitten geçemezsek burada sonsuza kadar sıkışıp kalırız. | Open Subtitles | إذا لم نقم بالوصول إلى البوابة فـ سنعلق هنا للأبد |
Eğer şimdi fasulyeyi kullanırsak sorunsuz bir şekilde kaçabiliriz. Hayatta kalırız. | Open Subtitles | إذا استخدمنا حبّة الفاصولياء الآن نستطيع الهروب حتماً و سننجو |
Bütün gece orada kalırız. | Open Subtitles | ونبق هناك طوال الليل |
Yani parayı almak için 24 saatten az vaktimiz var.Yoksa 200 bin dolarlık değersiz plastiklerle ortada kalırız. | Open Subtitles | أمامنا أقل من 24 ساعة ..لسحب المال. وإلا سيبقى معنا رقائق بلاستيكية بـ200 ألف بلا أي قيمة. |
Eğer hoşumuza giderse belki bir süre kalırız | Open Subtitles | إذا نَحْبُّ نحن نَبْقى لقَدْ يَكُون فترة طويلة |
Tahliye edildik, biz de, Miriam ve Bonzo ile kalırız diyorduk. | Open Subtitles | ليس لدينا مكان طردنا صاحب البيت كنا سنبيت عندك انت و بيسكو |