"kalabalığın içinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • في الحشد
        
    • وسط الزحام
        
    • وسط الحشد
        
    • من الحشد
        
    • بين الحشد
        
    Kalabalığın içinde sivillerden biraz daha fazla asker var. Open Subtitles هناك قوّات أكثر بقليل من المدنيين في الحشد.
    Bana Kalabalığın içinde nişancımızın yerini hesaplamama yardımcı oldu. Open Subtitles الذي ساعدني على حساب وضع المرجح من مطلق النار لدينا في الحشد.
    Çocuğu kaçıranlar panik olup çocuğun boğazını kesicek ve Kalabalığın içinde kaybolacaklar. Open Subtitles أنها سوف الذعر. خفض الحلق الصبي وتختفي في الحشد.
    Kalabalığın içinde yalnız kalmak ise daha kötü. Open Subtitles أن تكون وحيداً وسط الزحام لشئ أسوأ من ذلك
    Önünden geçince dönüp arkana bakmak istiyorsan Kalabalığın içinde gözlerin onu arıyorsa aşık olmuşsun demektir. Open Subtitles عندما ترغب بالعودة وأنت تسير للأمام وعندما تنظر إليّ وسط الزحام فأنت ستعلم أنك مغرم
    Kalabalığın içinde kal, böylece kimse ne kadar berbat halde olduğunu görmez. Open Subtitles حاول البقاء وسط الحشد حتى لا يلاحظ أحد مدى قبحك.
    Umarım Kalabalığın içinde seni bulabilir. Open Subtitles أعتقد بأنّها ستكون قادرة لإختيارك من الحشد.
    O Kalabalığın içinde bir de planları olan yeni bir arkadaş vardı. Open Subtitles .. وأيضاً ، بين الحشد كان يقف صديقاً جديداً .. جاء ومعه برنامج عمل
    Kalabalığın içinde bile olmayacağım. Open Subtitles لن أكون حتى في الحشد.
    Ama şu gittiğim gözetim semineri sadece İç Güvenlik stajyerleri için olmalı ama istersen seninle bazı sırlarımızı paylaşabilirim. Mesela, Kalabalığın içinde şüpheli bir şahsı nasıl tespit edersin gibi. Toby dikkat edilecek tek davranışın iletişim kurmaya çok isteklilik olduğunu öğretmişti. Open Subtitles لكن لعلمك،ندوة المراقبة الذي أنا ذاهب إليه من المفروض فقط أنها لمتدربي الأمن الوطني ،لكن إذا رغبت،أستطيع مشاركتك في بعض أسرارنا مثل كيف تموضع شخصا مشتبها به في الحشد ،علمني توبي ميزة علي الحذر منها هي المبالغة في حماسة التواصل فهي علامة على النفاق
    Önünden geçtiğinde dönüp arkana bakmak istiyorsan Kalabalığın içinde gözlerin onu arıyorsa, aşık olmuşun demektir. Open Subtitles "وعندما تريد العودة وأنت تتقدّم" ،وحينما تنظر إليها وسط الزحام" "ستعلم أنك مغرم
    Kalabalığın içinde kayboldu. Open Subtitles واختفي وسط الزحام
    Yani itfaiyeye yan binayı boşalttıracağız içeri gireceğiz ve sonra Kalabalığın içinde kaybolacağız. Open Subtitles إذن نجلب قسم الحرائق لتُخلي ذلك المبنى، ثم نقتحمه ونختفي وسط الحشد.
    Onu Kalabalığın içinde, benim yanımdayken mi vuracaksın? Open Subtitles أأنت عازم على إردائه وسط الحشد حينما يكون بجانبي؟
    Sahada da olsanız, o Kalabalığın içinde de olsanız bu duygunun bir eşi benzeri yoktur ve benim için futbol budur. Open Subtitles سواء كنت في الملعب او كنت جزء من الحشد ليس هناك شعور نفس هذا وهذه هي كرة القدم بالنسبة لي
    Bu kendimi Kalabalığın içinde hissettiğim tek şey. Open Subtitles انها المنطقة الوحيدة في حياتي التي اشعر فيها اني جزء من الحشد.
    Sol taraftaki Kalabalığın içinde. Open Subtitles إنه في مكان ما بين الحشد على يسارنا.
    Öfkeli, çılgın Kalabalığın içinde yürüyorduk ve Lindsay sanki güzel bir kahvaltıya gidiyormuş gibi gülümsüyordu. Open Subtitles ماشين بين الحشد المجنون الغاضب، و (ليندزي) يبتسم وكأنه ذاهب للفطور.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more