"kalacak yer" - Translation from Turkish to Arabic

    • مأوى
        
    • سكن
        
    • على مكان
        
    • مكان للإقامة
        
    • مكان لنمكث
        
    • مكاناً تبات به
        
    • مكان لأقيم فيه
        
    Bir gün şehirde kalacak yer aramak için dışarı çıkıyorsunuz, satın almak veya sadece kiralamak için olabilir. TED ويومًا ما تذهب باحثًا عن مأوى تقطن فيه في المدينة لتشتريه أو ربما لتأجره فحسب
    Öncelikle, ortadan kaybolmayasınız diye size bu gecelik kalacak yer vereceğiz. Open Subtitles حسنا ً , أولاً سيتم وضعك الليلة فى مأوى حتى لا تهرب
    - Ona bu akşam açıklarız. İkimiz beraber. Daha uygun bir kalacak yer bulması gerekiyor. Open Subtitles سنشرح له الأمر الليلة سوياً عليه أن يجد سكن مناسب أكثر.
    Buralarda kalacak yer var mı? Open Subtitles هل هناك أي سكن هنا؟
    Sana kalacak yer bulsak iyi olur. Open Subtitles أعتقد أنه يجب أن نبحث لك على مكان تستريحين فيه
    kalacak yer arayan öğrencilerle, çocukları evden ayrılmış fazla odası olan aileleri buluşturuyorlar. TED هم يربطون الطلاب الذين يحتاجون مكان للإقامة مع بيوت فارغة تضم غرف إضافية.
    kalacak yer bulmak için petrol kentine gidiyoruz, Open Subtitles نحن ذاهبون إلى بلدة النفط لنجد مكان لنمكث به،
    Eğer pişirebilirsen sana bu akşam kalacak yer ayarlayabilirim. Open Subtitles لو كنت تعرف الطبخ سأمنحك مكاناً تبات به الليلة
    kalacak yer bakıyorum da. Belki bana etrafı gösterirsiniz dedim. Open Subtitles أبحث عن مكان لأقيم فيه وظننت أن بوسعك أن تأخذيني في جولة
    Sonra, kardeşimin ailesiyle tepelerde kalacak yer aradık. Open Subtitles بعد ذلك قصدت مأوى مع عائلة أخي في التلال
    Burada istendiğim sürece. Baban bana kalacak yer sağlayarak çok nazik davrandı. Open Subtitles بقدر ما تودّني أنّ أبقَ، والدكَ ودوداً جداً لمنحي مأوى.
    Daha çok birkaç serseri kalacak yer aramış ya da parti yapacak yer. Open Subtitles لقد قالوا بأنّها غالباً من المتشرّدين يبحثون عن مأوى أو بعض الصّبيان يبحثون عن مكانٍ ليحتفلوا به
    Kendine gelene kadar sana kalacak yer verecek. Open Subtitles و سوف توفر لك مأوى مؤقت حتى تستعيدين قوتك
    Tanrı aşkına, kalacak yer istiyorsan, bunu Kral'ın mabeyincisine soracaksın. Open Subtitles لاجل السماء يجب عليك أن تسأل حاشية الملك للحصول على مكان
    Sanıyorum Bay Dempsey'e kalacak yer bulması için yardımcı olabilirim. Open Subtitles بحلول نهاية الاسبوع اعتقد بأنني يمكنني ان اساعد السيد ديمبسي في العثور على مكان اقامة ملائم
    Ne para, ne kalacak yer, ne de işini geri vereceksiniz. Open Subtitles ولاتعطونها المال أو مكان للإقامة . أو ترجعونها الى العمل
    Fakat kalacak yer yok... Open Subtitles لكن لن يكون هناك مكان للإقامة ...
    kalacak yer arıyoruz. Open Subtitles و نبحث على مكان لنمكث فيه
    Eğer pişirebilirsen sana bu akşam kalacak yer ayarlayabilirim. Open Subtitles لو كنت تعرف الطبخ سأمنحك مكاناً تبات به الليلة
    - kalacak yer arıyorum. Open Subtitles أبحث عن مكان لأقيم فيه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more