"kalacaktır" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيبقى
        
    • سيظل
        
    • ستبقى
        
    • سيظلون
        
    Ve şu an yalnız olan, uzun bir müddet öyle kalacaktır." Open Subtitles ذاك الذي يعيش وحيداً سيبقى طويلاً على هذه الحال
    İncil üzerine yemin ederiz ki, bu anlaşma, aramızda daimathat this agreement will always remain kutsal ve bağlayıcı olarak kalacaktır. Open Subtitles نقسم بالانجيل المقدس ان هذا الاتفاق سيبقى دوما ملزم و مقدس بالنسبه لنا
    İncil üzerine yemin ederiz ki, bu anlaşma, aramızda daima kutsal ve bağlayıcı olarak kalacaktır. Open Subtitles نقسم بالانجيل المقدس ان هذا الاتفاق سيبقى دوما ملزم و مقدس بالنسبه لنا
    Sanık, biz ceza kararı safhasına gelene kadar bugünden itibaren bir hafta süreyle nezarethane de kalacaktır. Open Subtitles سيظل المدعى عليه رهن الاعتقال حتى أسبوع من الآن عندما نصدر الحكم
    İşiniz hakkında anlattıklarınız tamamen gizli kalacaktır. Open Subtitles ما ستخبرنا به بشأن عملك سيظل سرياً تماماً
    Sanık 60 gün içinde belirlenecek mahkumiyet sürecine kadar ülkede kalacaktır. Open Subtitles المتهم سيبقى في رعاية المحكمة حتىيتمالحكمعليه.. سيتم اقرار الحكم خلال 60 يوم
    Bence en iyi arkadaşım Happy hayatı boyunca bekâr kalacaktır. Open Subtitles اعتقد ان صديقى الحميم هابى سيبقى عازبا طوال حياته
    Zihin gücümü daha dayanıklı bir kaba transfer edene kadar vücudum güvenli bir biçimde yatağıma yerleşmiş olarak kalacaktır. Open Subtitles حتى استطيع نقل تفكيري الى جسد آداة دائمة جسدي سيبقى بأمان في سريري
    Beşinci Kol, senin gibi insanların bizimle mücadele ettiği sürece güçlü kalacaktır. Open Subtitles سيبقى الرتلُ الخامسُ قويّاً، طالما لدينا رجالٌ مثلكَ يقاتلون معنا.
    Korkarım kocanız kral istediği sürece hapiste kalacaktır. Open Subtitles أخشى أن زوجك سيبقى في السجن حتى يشاء الملك
    kendisi safların gerisinde kalacaktır bu yüzden de İngiliz keskin nişancılığı konusunda endişe etmesine hiç gerek yok. Open Subtitles أنه سيبقى خلف الخطوط وبالتالي ليس عليها القلق من الرماية البريطانية
    Tüm görüp duyduklarım bu duvarların içinde kalacaktır. Open Subtitles وأياً كانَ ما أسمعه أو أراه سيبقى داخل جدران هذا المنزِل.
    Bir okullu grevci her zaman öyle kalacaktır -- yani, Greta Thunberg. TED سيبقى مضربو مدرسة واحدة فقط مضربي مدرسة واحدة... عظيم غريتا تونبرج.
    Para ben geri dönene... kazanan kişi de ismini ve şifresini girene kadar emanette kalacaktır. Open Subtitles سيبقى المال كمستند حتى نعود إليه... و الرابح الأول سيدخل كلمة سره... ...
    Evet, kurgu her zaman kurgu olarak kalacaktır. Open Subtitles نعم،الخيال دائماً ما سيبقى خيالاً
    Biri dalarsa, kötüleşecek ve orada kalacaktır, tamam. Open Subtitles إذا تمكنت منه، سيبقى في مكانه، مفهوم؟
    Sağlık sigortan bu cümlenin sonuna kadar etkin kalacaktır. Open Subtitles ضمانك الصحي سيبقى سائر المفعول حتى نهاية... هذه الجملة
    Çünkü tamamen kesemem, yine de kirli sakal kalacaktır. Open Subtitles لأنني لا أستطيع إزالتها تماما. سيظل القليل.
    Fakat oğlu bizimle kaldığı sürece bize sadık kalacaktır. Open Subtitles ...ولكنه سيظل مخلصًا طالما بقي ابنه معنا...
    Will Graham dostumdur ve hep öyle kalacaktır. Open Subtitles ويل جراهام سيظل دائما وأبدًا صديقي
    Emin olalım ki, en azından demokrasiler için katil robotlar kurgu kalacaktır. TED دعونا نتأكد، من أجل ديمقراطيات على الأقل، أن الروبوتات القتالية ستبقى من الخيال.
    Amerikalılar, kuzeyden gelen bu dostluk yardımına sonsuza kadar minnettar kalacaktır. Open Subtitles الأمريكيون سيظلون شاكرين أبد الدهر لأصدقائنا و حلفائنا الشماليين لحماية و المرور الأمن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more