Hayatının geri kalanıyla başka bir şey yapmak istersen bana gel. | Open Subtitles | أتريد أن تستفيد من بقية حياتك؟ إن أردت ذلك، تعال لرؤيتي |
Kabinenin geri kalanıyla birlikte bilimi hak ettiği yere geri taşımak için çok çalışıyoruz. | TED | جميعًا، مع بقية أعضاء الحكومة، نعمل بجد لاستعادة العلم إلى مكانه الصحيح. |
Aslında, insanlığın geri kalanıyla, oldukça sabırsız haldesinizdir. | TED | كنتُ نافذ الصبر مع بقية البشر، في الواقع. |
Her birimiz, bizi hasta eden şeyi gözlemleyerek bunu toplumun geri kalanıyla paylaşacağız. | TED | وكون كل واحد منا قادرًا على مراقبة ما يُمرضنا فإن بوسعه مشاركة ذلك مع بقية مجتمعاتنا. |
Birkaç Çinli istihbarat birliği denk gelmiş olmasaydı o zavallı insanların geri kalanıyla birlikte açlıktan ölmüş olurdum. | Open Subtitles | لو لم أركض إلى عدّة قوّات صينية للإتصالات، كنتُ سأجوع حتى الموت سويةً مع بقيّة أولئك الناس الفقراء. |
Biliyor musun bilmem, burada ailenin kalanıyla berabersin. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ إذا تَعْرفُه أَو لَا، لَكنَّك هنا مع بقية العائلةِ. |
Böyle bağırmaya devam edersen ailesinin geri kalanıyla da tanışırız. | Open Subtitles | استمع ليونارد ، اذا تبقي على الصارخ مثل ذلك نحن سنجتمع بقية عائلته. |
Tamam, pekala, bu durumda, kalanıyla da hediye belgesi alacağım. | Open Subtitles | حسناً، أريد بقية الجائزة على قسيمة جوائز |
Edmund? Ailenin kalanıyla tanışmayı çok isterdim. | Open Subtitles | إدموند، أنا أريد أن أقابل بقية أفراد أسرتك |
Edmund, Ailenin geri kalanıyla tanışmaktan mutluluk duyarım. | Open Subtitles | إدموند، أنا أريد أن أقابل بقية أفراد أسرتك |
Bunları sınıfın geri kalanıyla paylaşabilir miyim? | Open Subtitles | أتمانعان أن أعرض هذه المعلومة على بقية الصف؟ |
Tamam, pekala, bu durumda, kalanıyla da hediye belgesi alacağım. | Open Subtitles | حسناً، أريد بقية الجائزة على قسيمة جوائز |
Ben takımın geri kalanıyla aynı zamanda tatile çıkamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أحصل على إجازة في الوقت . نفسه مثل بقية الفريق |
Peki bunları temizlemeli miyiz yoksa bir nevi evinin geri kalanıyla kaynaşmasını mı beklemeliyiz? | Open Subtitles | .هليجبأنننظف هذا, امعليناأن. نجلس هكذا و نحاول افساد بقية الشقة |
Eğer siz bir kaç parmak izi bulursanız geri kalanıyla ben ilgilenirim. | Open Subtitles | إن كان بوسعكم رفع بعض البصمات آمل أن أتتبع بقية القصة |
- Şey, üzgünüm ama maalesef tüm bu keşiflerini dünyanın geri kalanıyla... | Open Subtitles | حسناً , لسوء الحظ كل هذا الإلهام لن تكون قادراً على مشاركتهم مع بقية العالم |
Plan bu. Bavulların kalanıyla beraber hareket ettirmeyeceğiz. | Open Subtitles | هذا هو الأصح، نحن لن ننقله مع بقية الأمتعة |
Adadaki elemanların kalanıyla tanışmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار لمقابلة بقية طاقم الجزيره |
Kardeşinse harita çiziyordu, pek bir gösterişi yok ailenin geri kalanıyla kıyaslanınca. | Open Subtitles | وسحب أخّاك الخرائط، هوى لا شيء -- حسنا، قارن إلى بقيّة العائلة. |
Daha değil, evlat. Daha ailenin geri kalanıyla tanışacağım. | Open Subtitles | ليس بعد يا غلام، ما زلت سأقابل بقيّة أسرتك. |
Yukarıda Wisconsin'in geri kalanıyla yiyişiyorsundur diye düşünüyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك سَتَكُونُ فوق هناك قيَاْم ببقيّة ويسكونسن. |
Lapa için bunları kullan ve geri kalanıyla da demli bir çay hazırla. | Open Subtitles | استخدمه ككمادة وأغلِ بقيته لتصنع منه شراباً مُركزاً |