Meydana gelen durum şuydu: bakterisit Kalay zerreleri ile hazırlanıyordu. | TED | وماحدث ان مضاد البكتريا الذي صُنع تفاعل مع جزيئات القصدير |
Evet, ben de düşündüm ilk olarak, fakat bu indiyum Kalay oksit ve bu uçaklarda kullanılmaz. | Open Subtitles | وأنا أيضاً في البداية , لكنه أوكسيد القصدير الأنديومي هذا لا يستخدم في الطائرات |
Tuzlu, balık pullu, Kalay pası olan. | Open Subtitles | المياه المالحة ، قشور السمك ، و القصدير الصدأ |
Kalay ocaklarını yok etmek için. 5 tane Kalay ocağını batıracak. | Open Subtitles | خمس مناجم قصدير مختلفة مما يعني إغراق خمس وديان |
Gümüş, altın, Kalay madenleri. | Open Subtitles | مناجم فضة , مناجم ذهب , مناجم قصدير |
Burası Kuşal Kalay mı? Bu köyün adı ne? | Open Subtitles | هل هذه (كوشال كالاي)، هل هذا هو اسم القرية؟ |
Kalay, bakır ve çinkodan altın ve gümüşe kadar. | Open Subtitles | من القصدير و النحاس و الزنك للذهب و الفضة |
Kalay eksikliğini yaratarak fiyatları artıracak. | Open Subtitles | يخلق ندرة في القصدير، و بهذا يرتفع سعر القصدير و يغلى |
Kalay arama ruhsatı için Stannary yasası'na göre haklarını kullanmak istiyorlar. | Open Subtitles | يمارسون حقهم بالقانون .في التنقيب عن القصدير |
2008'de elime değerli madenleri çıkarmak için kaç yılımız olduğunu anlatan bir bilimsel çalışma aldım: bakır, 61; Kalay, çinko, 40; gümüş, 29. | TED | في عام 2008، اطلعت على دراسة علمية تتمحور حول عدد السنوات الباقية للمواد الثمينة التي يمكن استخرجها من الأرض: النحاس61 سنة أما القصدير والزينك 40 سنة و29 سنة للفضة. |
Biraz daha Kalay koymamız lazım. | Open Subtitles | يجب أن نضيف المزيد من القصدير.. |
Biraz daha Kalay koymamız lazım. | Open Subtitles | يجب أن نضيف المزيد من القصدير.. |
Fakat Kalay bakırdan daha az getirir. | Open Subtitles | لكن عائدات القصدير اقل من النحاس؟ |
Evet, ama bakır için, Kalay için değil. | Open Subtitles | لكن لأجل النحاس لا القصدير |
Belki de masif Kalay damarlarından birine ulaştıysak, minimum harcama ve hızlı kar gerçekleştirebiliriz... | Open Subtitles | ربما لو نريد طرق ! سرير ضخم من القصدير يتطلب الحد الأدنى من ! |
%18 çinko. %14 bakır. %38 Kalay. Gerisi, ne bileyim ben. | Open Subtitles | إن 18% منها خارصين، 43% نحاس، و 38% قصدير ، و 1% ممّا لا أعلمه |
Sanırım bakırdan daha fazla Kalay var. | Open Subtitles | اظن أن هنالك قصدير بهذا اكثر من النحاس. |
Kurşun, antimon ve Kalay. | Open Subtitles | رواسب حديد , أنتيمون , قصدير |
Onuncu yılda elmas verilmez, Kalay yüzük takılır. | Open Subtitles | عشرة سنوات قصدير و ليست جواهر |
Bakır altında Kalay pek beklenmez. | Open Subtitles | لكن ليس قصدير تحت النحاس! |
Saf Kalay. Saf Kalay. | Open Subtitles | قصدير حقيقي |
Şimdi biz Kuşal Kalay'da mıyız? | Open Subtitles | هل نحن الآن في (كوشال كالاي)؟ |