Eros'un aşk okları size yönelmiş, tam kalbinizden vurmak için müzik çalıyorlar. | Open Subtitles | الأن أكثر من سهم موجه لك شغلوا الموسيقى لتحرك أوتار قلوبكم |
Bunları çözmeyi denemek yerine, sizden bir dakikalığına onlara baktığınızda aklınızdan ve kalbinizden geçen sezgiler ve içgüdülerini düşünmenizi isteyeceğim. | TED | بدلا من أن تحاولوا أن تجيبوا عليها سوف أسئلكم ان تأخذوا بعين الاعتبار البديهيات و مكمن الغرائز الذي يسير الآن عبر قلوبكم وعقولكم عندما تنظرون الى الاسئلة الثلاث تلك |
Ama siz de kalbinizden gelerek söylediniz. | Open Subtitles | لقد غنيتم من قلوبكم |
Tek kelime ile, cömert kalbinizden beni affetmenizi istiyorum. | Open Subtitles | باختصار, أنا أطلب منك أن تسامحيني كرما من قلبك |
Hayır efendim. Kötü hissetmenize izin vermeyeceğim, çünkü kalbinizden gelen buydu fakat bırakın size başsağlığı dileklerini söylesinler. | Open Subtitles | لا يا سيدي، لن أجعلك تشعر بالذنب لأن هذا كان من قلبك |
Kurtarıcım İsa Mesih'in adını boş yere ağzınıza aldığınızda bunu doğuştan gelen ve yanlış olan içgüdüsel bir bilgiyle günahkâr kalbinizden gelen bir bilgiyle yapıyorsunuz. | Open Subtitles | عندما تستقلوا من مخلصي يسوع المسيح فأنكم تعلمون بداخل أنفسكم أن هذا خطأ أن هذا يأتي من قلبك الخاطي |
Ben dua edeceğim, siz de kalbinizden edin. | Open Subtitles | - ساصلى وانتوا صلوا فى قلوبكم |
- Teşekkürler. Savoy'u kalbinizden sevdiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك تضع مصلحة " سافوي " قريبة من قلبك |
kalbinizden katılmak istemeniz beni çok mutlu etti. | Open Subtitles | انه ليسرني كثيرا جدا انك حضرت من قلبك |