"kaldırılması" - Translation from Turkish to Arabic

    • إزالة
        
    • ازالة
        
    Suç olmaktan çıkarmak yasaların kaldırılması anlamına geliyor seks endüstrisini cezalandıranları, bunun yerine seks işine de diğer işler gibi davranmak. TED عدم التجريم يعني إزالة القوانين التي تستهدف معاقبة صناعة الجنس، بدلا عن معاملة احتراف الجنس كأي نوع آخر من العمل.
    Kolonyal yasalarına bağlı olamayız, bu yüzden kolonyal heykellerin kaldırılması gerekiyor. TED لا يمكن أن يكون لدينا القانون الإستعماري، لذلك نحن بحاجة إلى إزالة كل هذه التماثيل الإستعمارية
    Farklı fikirler vardı ama medyada anıtların kaldırılması daha çok bir sorun olarak ele alındı. TED وتفاوتت الآراء، ولكن وسائل الإعلام تركز على إشكالية إزالة التماثيل.
    Öyleyse şunu belirtmek gerekir ki, ...para sisteminin kaldırılması ve hayati gereklilikleri sağlamakla suç işleme oranında küresel olarak neredeyse %95'lik bir azalma görebiliriz çünkü çalacak, zimmete geçirecek, dolandıracak veya benzer şeyler yoktur. Open Subtitles لذا، من المهم الاشارة بأنه مع ازالة النظام المالي ومع توفير احتياجات الحياة الأساسية
    - Arcadia petrol haklarını istiyordu, Abboud'un da ortadan kaldırılması gerekiyordu. Open Subtitles أركاديا أراد حقوق النفط لدا كان عليهم ازالة عبود هذه هي البداية.
    - Arcadia petrol haklarını istiyordu, Abboud'un da ortadan kaldırılması gerekiyordu. Open Subtitles أركاديا أراد حقوق النفط لدا كان عليهم ازالة عبود هذه هي البداية.
    Kontrol Odası, MBS'deki örtülerin kaldırılması başarıyla tamamlandı. Open Subtitles غرفة العمليات , إزالة التيار الدافئِ منْ إم بي إس ناجحةُ
    Ölü erkek, 20'li yaşlarının başında ama iskeletten başka bir bilgi çıkarabilmem için önce küfün kaldırılması gerekiyor. Open Subtitles المتوفى ذكر في أوائل العشرينات لكن يجب إزالة العفن قبل أن أستطيع تحديد أي شيء آخر له قيمة من الهيكل العظمي
    Gizlilik politikası adı altında kaldırılması için e-posta attım ama otomatik cevapta beş gün sürdüğü yazmış. Open Subtitles لقد أرسلت للموقع بريدا الكترونيا اطلبُ منهم إزالة الفيديو حسب نص قانون حماية الخصوصية, ولكنني تلقيتُ ردًا آليًا بأن الأمر سيستغرقُ خمس أيام.
    Onun konuşmak istediği diyabet olup daha uzun yaşayan insanlar fakat diyabetin ortadan kaldırılması ya da önlenmesinden söz açtığımda çizgiyi aşmış oluyorum. Open Subtitles ما كان يريد التحدث عنه هو أناسٌ يتعايشون طويلا مع السكري لكن ما أن ذُكِرَ إزالة السكري أو الوقاية، آه، مهلاً، إنك تتخطى الحدود الآن.
    Ama cesetlerin kaldırılması ve yakılması dahil ölüm fabrikasının çalışması için gereken diğer birçok işi Sonderkommando yapıyordu. Open Subtitles لكن سجناء "الفرق الخاصة المُساعدة" كانوا مُجبرين على عمل العديد من المهام الأخرى مطلوبة لجعل هذا المصنع القاتل يعمل من ضمنها إزالة وحرق الأجسام
    Mayfair'in ortadan kaldırılması birinci adımsa ikinci adım ne? Open Subtitles إذا كان إزالة (مايفير) من الطريق كان المرحلة الأولى فما المرحلة الثانية إذن ؟
    Ve Luciano, Masseria'nın ortadan kaldırılması gerektiğine karar verdi. Open Subtitles وقرر (لوسيانو) أنه (يجب إزالة (ماسريا
    Engellerin kaldırılması için. Open Subtitles إزالة العقبات
    Sendikalar, erken emekliliğin kademeli olarak kaldırılması için bazı teklifler sundular. Open Subtitles الحركة العمالية وضعت مقترحا... ...في كيفية ازالة التقاعد المبكر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more