"kaldırıyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يرفع
        
    • ترفع
        
    • يزيح
        
    • وتهبط
        
    Bir kolunu daha kaldırıyor. TED ثم يرفع يده الأخرى, وأرفع أنا يدي الأخرى كذلك
    Çok güçlü. Elli kiloluk yükü kafasının üstüne kaldırıyor. Open Subtitles إنه قوي للغاية، يستطيع أن يرفع مائة رطل فوق رأسه.
    Robot, baloncukları havaya kaldırıyor ve döndürmeye başlıyor. Open Subtitles يرفع الروبوت الفقاعة عاليا في الهواء. ويسرّع بالتناوب بين الفقاعات بسرعة
    Karıncaların uzun bacakları vücutlarını yüzeyden on derece serin olan yüksekliğe kaldırıyor. Open Subtitles أرجل النمل الطويلة ترفع أجسادها عن الأرض فهي أبرد بعشر درجات مئوية
    Sadece kollarını kaldırıyor ve kuşlar onu giydiriyor. Open Subtitles إنّها فقط ترفع ذراعيها والطيور تقوم بإلباسها
    Veznedara göre, hepsi orada görünüyor, ki bu soygun amaçlı olmasını ortadan kaldırıyor. Open Subtitles بناءً على جهاز الكاشير يظهر كل شيء موجود مما يزيح دافع السرقة
    Ama bir şekilde Cena kurtuluyor. Big Show'u kaldırıyor. Open Subtitles ولكن بطريقه ما جون سينا يرفع بيج شو ويتلقى ضربه قويه.
    Altın miğferli bir adam otobüsü güvenli bölgeye kaldırıyor. Open Subtitles رجل بخوزة ذهبية يرفع الحافلة إلي مكان آمن
    -- aynı şey. Sonra bir kolunu kaldırıyor. Ben de kaldırıyorum. TED وثم يرفع يده, فأرفع أنا يدي كذلك
    - Bazen elini bu şekilde kaldırıyor. Open Subtitles وبعض الأحيان يرفع يده بوجهي هكذا
    Kafaları üzerindeki koca buz bloklarını kaldırıyor. Open Subtitles يرفع الكُتل الضخمة من الثلج فوق رؤوسهم.
    Amerikan rüyasının üzerindeki taşı kaldırıyor. Open Subtitles أنه يرفع الثقل عن الحلم الأمريكي
    Telefon çalar. O burada ağırlık kaldırıyor. Open Subtitles الهاتف رن هو هنا يرفع الثقل
    İkisi de yaylarını kaldırıyor. Open Subtitles يرفع كِلا الرجلين أقواسهما
    Tanrı'nın ağırlığını kaldırıyor. Open Subtitles انه يرفع الوزن من الله
    Elini kaldırıyor , ürün eline geliyor. TED ترفع يدها ويقفز المنتج داخلها.
    Sonra bir el, eldivenli bir el bir kayayı kaldırıyor ve kolyeyi çıkartıyor. Open Subtitles ثم ترفع يدٌ تعتمر قفازاً... صخرةً وتأخذ قلادة... ...
    Boyundaki sinirlere olan baskıyı kaldırıyor. Open Subtitles هذا يزيح التوتر عن أعصاب العنق
    Boyundaki sinirlere olan baskıyı kaldırıyor. Open Subtitles هذا يزيح التوتر عن أعصاب العنق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more