"kaldırmayı" - Translation from Turkish to Arabic

    • رفع
        
    • برفع
        
    • نخباً
        
    Ses kutusundaki baskıyı azaltmak için paletleri kaldırmayı denedim, ama bir duyguya çarpmış olabilirim. TED حاولت رفع المنصات لخفض الضغط في صندوق الصوت، ولكن من الممكن انني اصبت خيط القلب
    Bart Simpson, elini kaldırmayı bırak. Bugün bir şeyi doğru cevaplayamadın. Open Subtitles بارت سيمبسون، هلا توقفت عن رفع يدك لم تجاوب بشكل صحيح ولو لمرة واحدة
    Biliyorum. Şu aletleri kaldırmayı hiç sevmiyorum. Open Subtitles أنا يجب أن أخبرك , أنا لا أحبّ رفع الأشياء.
    O bir spor öğretmeniydi, o yüzden tüm ağır kaldırmayı ona bıraktık. Open Subtitles هي كانت معلمه تربيه رياضيه لذا هي ستقوم برفع الاثقال
    Henüz kadeh kaldırmayı bitirmedik, efendim. Kızılderililere içiyorum. Open Subtitles يجب أن نقترح نخباً يا سيدى دعنا نشرب نخب الهنود
    Somon sayılarını çiftlik somonlarıyla beraber arttırarak... bu kısıtlamaları kaldırmayı hedefliyorlar. Open Subtitles انهم يضخمون اعداد السالمون بسالمون المزارع ليحصلوا على رفع الحماية
    Sizin neslin sorunu şu, bir velede el kaldırmayı istismarla bir görüyorsunuz. Open Subtitles أتعرف مشكلة جيلك ؟ تظن أن رفع العصا على طفل مثل تعذيب الطفل
    Kendi annem bile, oğlunun yanında durmak yerine, düşman ile kadeh kaldırmayı seçmiş. Open Subtitles والدتي تفضل رفع الكأس مع العدو بدلاً من الوقوف إلى جانب ابنها
    Hükümet, AUK hakkındaki yasağı kaldırmayı kabul ediyor ve ırkçı kanunları kaldırıyor. Open Subtitles وافقت الحكومة على رفع الحظر المفروض على حزب المؤتمر الوطني الافريقي، وإلغاء القوانين العنصرية
    Barla ağırlık kaldırmayı denedim de omuzları gerçekten iyi çalıştırıyor. Open Subtitles لقد قمت بتمارين رفع الأثقال إنها تمرن الكتوف فعلاً
    Yasaklama emrini kaldırmayı hiç düşündün mü? Open Subtitles هل فكرتِ في الأمر فيما يخص رفع الأمر بتقييد ؟
    Sol elini kaldırmayı unutma. Open Subtitles استمر في محاولة رفع يدك اليسرى
    Ve onlara ağırlık kaldırmayı gösteriyorum Open Subtitles فأقوم بتعليمهم كيفية رفع الأوزان
    Bacaklarımı o kadar kaldırmayı sevmiyorum. Open Subtitles نعم ، أنا لا أحب رفع ركبتي عاليا
    - kaldırmayı bırakır mısın? Open Subtitles هلا توقفت من فضلك عن رفع الأثقال؟
    Umarım tuvaletin kapağını kaldırmayı hatırlamıştır. Open Subtitles أمل أنها تذكرت رفع قاعدة المرحاض
    Ağır kaldırmayı severim. Open Subtitles أحب رفع الأثقال
    Yüzüme elini kaldırmayı nasıl cesaret edersin? Open Subtitles كيف تجرؤ على رفع يدك علي؟
    Seni sağ salim getirirsem Önder sürgünümü kaldırmayı teklif etti. Open Subtitles وعدتني القائدة برفع العقاب عني لو سلمتكِ بأمان
    Kaptan, kalkanları kaldırmayı öneriyorum. Open Subtitles أيها القائد، أوصي برفع الدروع.
    Şeker gibi beni de ortadan kaldırmayı düşünüyorsan konuşmaya başlasan iyi olur. Open Subtitles من الأفضل أن تبدأ برفع صوتك عندما تنصرف عني بهذا الشكل (سويت)
    O halde, zaman da ilerlemişken... albayın sağlığına kadeh kaldırmayı öneriyorum. Open Subtitles لنشرب نخباً إذن من البراندي في صحة العقيد في الفندق.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more