"kalemden" - Translation from Turkish to Arabic

    • القلم
        
    • قلم
        
    • خاصتى فى
        
    Bu güneş şeklindeki kolye kalemden çok daha iyi. Ona alırsan çok sevinir. Open Subtitles قلادة الشمس هذه ستكون أفضل من القلم ستكون سعيده إذا اعطيتها اياها
    " Kalem mi kılıçtan keskin kılıç mı kalemden? " meselesine gelince durumu zorla kabul ettiririm. Open Subtitles عندما يأتي الأمر لما هو أرجح القلم أو السيف اللعين سأدع الموقف يحدد
    kalemden fermuara kadar - hepsi makine! Open Subtitles من رأس القلم و حتى سحَّاب البنطال جميعها آلات يا سيدي
    "Başın derde girerse burnunun altına sıkıştırdığın pastel kalemden iyi yapma bıyık olur." Open Subtitles ان كنت في ورطة قلم تلوين محشور تحت انفك يبدو كشارب مزيف جيد
    Bundan sonra, piyano devresini kalemden alıp TED و عندها تستطيع اخذ دائرة البيانو الصغير من قلم الرصاص.
    Belki İskoçya'daki kalemden veya Güney Fransa'daki bağlarımdandır. Open Subtitles ربما كان ذلك فى قلتعى فى سكوتلندا أو مزرعة العنب خاصتى فى جنوب فرنسا ؟ -لا -لا يهم، لا بد أن أتذكر
    Yani, sana kötü adamımızın kalemden neyi indirdiğini söyleyemem ama gönderen parça sayesinde, ne zaman indirdiğini söyleyebilirim. Open Subtitles اذا,لا يمكننى أن أخبرك ما الذى قام الشخص السئ بتحميله من القلم ولكن بسبب جزء الارسال
    Kara kalemden yağlı boyaya geçmişlerdi. Open Subtitles لقد أحرزوا تقدمًا للتو بالرسم من القلم الفحمي للألوان الزيتية
    Kalemi daha fazla ilerletemeyeceksin ve kalemden arterin atisini hissedeceksin. Open Subtitles سيتوقف القلم عن الحركة وستشعر بإنبعاث نبضات الشريان عبر القلم. يا للهول.
    Belki kalemden parmak izi bulabilirsiniz. Open Subtitles ربما يمكنك الحصول على البصمات من القلم
    Her zamanki kalemden. Open Subtitles الفائدة من هذا القلم كما في السابق
    Bu fikri, sıradan bir kalemden aldım. Open Subtitles جاءتني الفكرة من القلم العادي
    kalemden parmak izi mi? Open Subtitles "البصمات من القلم
    kalemden pipet. Open Subtitles القلم الماصة
    Güçsüz tutunmadan kastım şu: Bir kalemden daha ince bir kenar ama aşağı doğru bakıyor ve başparmağımla bastırmak zorundayım. TED هذا ما أقصده بقولي تجويفات سيئة: حافة أصغر من عرض قلم الرصاص ولكنها تتجه لأسفل. والتي كان علي أن أضغط عليها بإبهامي.
    Mürekkep keçeli bir kalemden gelmiş. Hatta Papermax marka keçeli kalemden. Open Subtitles الحبر من رأس قلم من اللباد قلم للورق ذو رأس مستدق للغاية على وجه الدقة
    Beş milyonun %75'i, kalemden ağır bir şey eline almamış. Open Subtitles 75? من خمسة ملايين لا التقطت أي أثقل من قلم رصاص.
    Bunun acısını, zavallı, savunmasız bir kalemden çıkarmak hiç adil değil. Open Subtitles بجانب انة ليس عادلا بأن تفرغى ألامك على قلم رصاص
    kalemden yapılmışım gibi bir halim mi var? Open Subtitles أنا ليس معى قلم ماذا و هل أبدو أنى مصنوع من أقلام
    Şuna bak, tepeden tırnağa silahlı ama bir kalemden korkuyor. Open Subtitles انظروا، مدجج بالسلاح ويخاف من قلم
    Belki İskoçya'daki kalemden veya Güney Fransa'daki bağlarımdandır. Open Subtitles ربما كان ذلك فى قلتعى فى سكوتلندا أو مزرعة العنب خاصتى فى جنوب فرنسا ؟ -لا -لا يهم، لا بد أن أتذكر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more