| Khalar Zym'ın kalesine girmek ejderhanın altından yumurtalarını çalmak gibidir. | Open Subtitles | اقتحام قلعة كالر زام كالتسلل على تنين نائم لسرقت بيضه |
| Sanki Asya'nın merkezinden yükselen bir Orta Çağ kalesine tırmanmışız hissi veriyor. | Open Subtitles | يَشْعرُ كما لو أنَّ نحن نصَعدَ قلعة حجارةِ من القرون الوسطى. . شاهق فوق مركزِ آسيا. |
| William Henry kalesine mesaj götürüyorum. | Open Subtitles | وهو بطريقه إلى حصن ويليم هينري ويحمل رسائل |
| İngiliz komutan Webb, 60. Alayla birlikte Edward kalesine gidiyor. | Open Subtitles | قائد الحرب الإنجليزي ويب ذهب إلى حصن إدوارد مع الفرقة 60 |
| ve onun uzaktaki kalesine gideceksin sonsuza kadar mutlu olmak için biliyoruz | Open Subtitles | وبعيداً إلى قلعته سوف تذهب لتصبحى سعيدة للأبد |
| Düşman kalesine ateşi kesmemize ısrar ederek daha da genişlemesine neden oldunuz ve ani baskın özelliği bitti. | Open Subtitles | بالإصرار على أن نوقف إطلاق النار على معقل العدو.. فقد سمحتم له الاتساع أكثر وفقدنا عنصر المفاجأة |
| Boon kalesine saldırmadan önce orda dinlenebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا الاستراحة هناك قبل أن نهاجم قلعة بوون |
| Evet. Misafir olduğunu ve lordun kalesine giriş-çıkış yaptığını duydum. | Open Subtitles | أجل, لقد سمعت بأنه ضيف وقد زار قلعة الملك |
| ve çoban yüzüğü kralın kalesine sıvışmak, kraliçeyi ayartmak ve krala süikast için kullanır. | Open Subtitles | وانه استخدم هذا الخاتم للتسلل الى قلعة الملك وإغواء الملكة للتآمر ضد الملك |
| Eğer kız kardeşimi tanıyorsam, ne yazık ki tanıyorum, büyük ihtimalle berbat görünümlü inanırsan-olur kalesine kaçmıştır. | Open Subtitles | إذا كنت اعرف أختي ولسوء الحظ اعرفها علي الأرجح هربت الي مكان يمكنها تخيل أنه قلعة |
| Çünkü sen Elvish kalesine hücum ederken yanımda görmek istediğim tek kişisin | Open Subtitles | لأنّك الشخص الذي أريده أن يكون بجانبي عندما اقتحم قلعة الفيش |
| Eğer öğretmenler zekiyse O'Flannery kalesine daha fazla saygı göstermeyi öğreneceklerdir. | Open Subtitles | وإذا كان المدرسين أذكياء سوف كانوا يعاملون تراث قلعة أيلانلوى بكل أحترام |
| William Henry kalesine haber götürüyorum. | Open Subtitles | وهو بطريقه إلى حصن ويليم هينري ويحمل رسائل |
| Ben de 60. Alay'ı Edward kalesine götüreceğim. | Open Subtitles | سأتولى أنا قيادة الفرقة 60 إلى حصن إدوارد |
| Demek William Henry kalesine gidiyordunuz. | Open Subtitles | إذاً، أنت تم تكليفك لدى حصن ويليم هينري؟ |
| İngiliz savaş şefi Webb 60. Alayla Edward kalesine gidiyor. | Open Subtitles | قائد الحرب الإنجليزي ويب ذهب إلى حصن إدوارد مع الفرقة 60 |
| ..dilerim o beni alıp uzaklardaki kalesine götürsün ... birlikte sonsuza kadar mutlu olacağımız yere. | Open Subtitles | ...وأنه سوف يحملنى بعيداً إلى قلعته... حيث نعيش فى سعادة للأبد |
| Akşam yemeği için kendimi onun kalesine davet ettirdim. | Open Subtitles | دعوت نفسي لتناول العشاء في قلعته |
| Edward kalesine kadar 20 kilometrelik yolumuz var. | Open Subtitles | هذا يبعد اثنى عشر ميلاً عبر البلاد لحصن إدوارد |
| Grant kalesine birini yolladım eğer dayanabilirsek... | Open Subtitles | بعثت ساعي إلى فورت غرانت اذا استطعنا فقط من الصمود |
| İhtiyacı olan silahları aldı ve Forli kalesine çekildi. | Open Subtitles | لديها الجيش الذي تحتاجه موجود في قلعتها في فلوري |
| Burada da Stirling kalesine ait nokta bulutlarından elde edilmiş bir model görüyorsunuz. | TED | وتنظرون هنا لنموذج اُستخرج من سحابة نقاط لقلعة ستيرلينغ. |
| Onun kalesine vurdun, ve ona çarpan şey ne hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | أشعلت قصره ولن يكون لديك فكرة عما اصابه |
| Oğlum buraya, kalesine, evine geri dönecek. | Open Subtitles | إبني سيعود إلى هنا لقلعته . لمنزله |
| Topu iki eliyle yakaladı, ama kendi kalesine attı. | Open Subtitles | أمسك الكره بكلتا يديه وأحرز هدفا فى مرمى فريقه |
| Senin İblis Kralının kalesine tek başına gittiğini rapor ettikten sonra oldu. | Open Subtitles | لقد كانَ بعدَ أن أبلغتُ بأنكَ قد ذهبت إلى قلعةِ ملك الشياطينِ بمفردك |