"kalmamın" - Translation from Turkish to Arabic

• بقائي

Burada biraz daha kalmamın kral için bir mahsuru olur mu?
هل تعتقدي أن الملك سيزعجه بقائي هنا لبعض من الوقت؟

Bu kadar kalmamın tek sebebi o.
لا, إنها السبب الوحيد في بقائي كل هذه المدة

Bu kasabada kalmamın tek nedeninin o olduğunu sanırdım, buradan nefret ederdim şimdi fark ediyorum ki geçmişimde bir çok şeyden nefret etmişim ama şimdi tüm sahip olduğum şey geleceğim...
أعتقدت أنهُ السبب الوحيد فى بقائي فى هذه المدينة. أنا أكره هُنا. والأن أكتشفت أن ما أكرهه كان جزءاً من الماضيِ.

kalmamın bir anlamı olduğu için kendimi size yardım etmek için ortaya attım.
كرستُ نفسي في مساعدتكِ لأن هذا لربما سيعني بقائي.

Senden bir hafta boyunca uzak kalmamın sebebi de buydu.
وهذا سبب بقائي بعيداً عنكِ لمدة أسبوع

-Tehlikeliydi. -Richard eğer Isabelle ile kalmamın bu insanların hayatını kurtaracağına inansam onunla yarın evlenirdim.
ريتشارد " إذا صدقت أن بقائي معها سينقذ الكثير من الأرواح

-Richard. Isabelle ile birlikte kalmamın bütün bu hayatları kurtaracağına inanabilsem, onunla yarın evlenirim.
ريتشارد " إذا إعتقدتُ بأن بقائي مع " ايزابيل " سينقذ كل هذه الأرواح

Hayatta kalmamın yolu bu mu?
أهذه هي طريقة بقائي على قيد الحياة؟

İçimde kalmasın, buralarda kalmamın sebeplerinden biri sonunda tamamen bana kaldığını düşündüğüm içindi.
حسناً, سأخبرك. جزء من السبب... جزء من السبب في بقائي,

Bak, bu gece annemle kalmamın sakıncası var mı?
أنصتي، هل تتقبلين بقائي مع أمي الليلة؟

İnan bana kalmamın ne sana ne de bana yararı olur.
ثق بي, بقائي لن ينفعني ولا ينفك.

Orada bir gün daha kalmamın anlamı yoktu. - Orası kendimi... - Görünmez mi hissettiriyor?
لا جدوى مِنْ بقائي يوماً آخر إنْ بقيت أشعر بأنّي...

Bir süre kalmamın sakıncası yoksa tabii. Şaka mı bu?
إن كنت لا تمانع في بقائي هنا لفترة

kalmamın tek çözüm olduğunu düşündüğünüzü biliyorum.
وأعلم أنكن تخالون بقائي هو الحل الوحيد.

kalmamın bir anlamı yok.
لا مغزى من بقائي.

kalmamın sebebi bu çocuktu.
سبب بقائي كان بسبب تلك الطفلة

kalmamın sebebi sensin.
أنتم السبب في بقائي .

Burada kalmamın sebebi o.
هو سبب بقائي