"kalmam için" - Translation from Turkish to Arabic

    • للبقاء
        
    • لأبقى
        
    • لبقائي
        
    • كي أنجو
        
    • بالنسبة لي للعيش
        
    • بأن أبقى
        
    Haklı da. Ama kalmam için de sebepler var. Open Subtitles لديها وجهة نظر ، و لكن هناك أسباب للبقاء أيضا
    Byron, nehirde kalmam için bana 50 bin daha önerdi. Open Subtitles بن عرض علي 50 الفا اضافية للبقاء في النهر
    Eğer bu ödevden iyi bir not alabilirsem Buckner'da kalmam için babamı bana bir şans daha vermeye ikna edebilirim diye düşündüm. Open Subtitles لقد اعتقدت إني ان قمت بعمل جيد في هذه المهمة، سوف أقنعه بأن يعطيني فرصة أخرى لأبقى في باكنر.
    Bence bu, evde kalmam için hazırladığın bir plan. Open Subtitles أظن أنها ذريعة لأبقى فى المنزل
    Ayrıca, sen ayrıldıktan sonra... orada kalmam için bir sebep göremedim. Open Subtitles بالإضافة إلى أنه بعد أن قدمت استقالتك لم أشعر أن لدي سبباً لبقائي هناك
    Eğer bana bu şekilde davranılacaksa burada kalmam için bir sebep göremiyorum. Open Subtitles لا أرى سبباً لبقائي هنا إن كانت تلك هي الطريقة التي أعامل بها
    Hayatta kalmam için acımasız olmam gerektiğini söyledin. Open Subtitles أنت تقول لي أن أكون بدون رحمة كي أنجو
    Bana nehirde kalmam için para önerdi. Open Subtitles بن عرض علي 50 الفا اضافية للبقاء في النهر
    Ben, ben ayrılırken, sana kalmam için bir sebep göster diye sorduğumda, korkup kaçtın, ki anlıyorum. Open Subtitles , عندما كنت راحلة . . عندما كنت , طلبت منك ان تعطيني سبباً للبقاء
    Hayatta kalmam için yapmam gereken şeyler vardı. Open Subtitles كانت هنالك بعض الأمور التي عليّ فعلها للبقاء على قيد الحياة
    Ondan bir süreliğine uzak kalmam için başka bir sebep. Open Subtitles ولكل هذه الأسباب أحتاج للبقاء بعيدة عنه لفترة
    kalmam için bana bir oda verdiği evdi. Open Subtitles ذلك كان المنزل الذي اعطاني فيه غرفه للبقاء
    - Duymuştum. kalmam için bana yalvardı. Ancak ben ailemin yanına taşındım. Open Subtitles حسنا ، توسّلني للبقاء و لكنّي قمت بالإنتقال مع عائلتي
    Gwen kendisiyle beraber kalmam için davet etti. Ne diyebilirdim ki? Open Subtitles غوين دعتني لأبقى معها مالذي علي قوله ؟
    Birkaç gün daha kalacaktım ama sanırım kalmam için bir sebep yok... Open Subtitles ولكني لا أشعر حقاً أن هناك سبب لأبقى
    Ama bana kalmam için bir neden vermiyorsun. Open Subtitles لكنكَ أخمدتَ ما بصدري من باعثِ لأبقى
    kalmam için yeterli bir sebep değil. Open Subtitles هذا ليس سبب كافي لي لأبقى
    o an için sevinmiştim. Çünkü, çünkü bar benim burada kalmam için bir bahane. Open Subtitles وأسعدني ذلك لأن الحانة تمثّل مبرراً لبقائي هنا
    Bu yüzden sana kalmam için oy verir misin diye soracaktım. Open Subtitles لذا أردت السؤال إنك كنت ترغبين بالتصويت لبقائي.
    Odada kalmam için... yeterince sebep yok. Open Subtitles لم يكن هناك سبب مقنع لبقائي بالغرفة.
    Hayatta kalmam için acımasız olmam gerektiğini söyledin. Open Subtitles أنت تقول لي أن أكون بدون رحمة كي أنجو
    Babanla burada kalmam için bir anlaşma yapmıştık ve eminim seninle de yapabiliriz. Open Subtitles جعل والدك وأنا على صفقة بالنسبة لي للعيش هنا، لذلك أنا متأكد من أنك ويمكنني التوصل إلى نوع من الاتفاق.
    Sadece bir iki bardak bira içmiştim, ama Dex kalmam için ısrar etti. Open Subtitles شربت اثنين بيرة فقط لكن ديكس أصر بأن أبقى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more