| Herkesin burada kalmasının sorun olmadığına emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من أنك مرتاح من بقاء الجميع هنا ؟ |
| Herkesin burada kalmasının sorun olmadığına emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من أنك مرتاح من بقاء الجميع هنا ؟ |
| Mona'nın Radley'de kalmasının iyileştirici olacağına inanıyorum. | Open Subtitles | وأعتقد بأنه سيكون مُعالجاً بقاء مونا في رادلي |
| Ülkenin ve şehir yönetimlerinin sağ kalmasının tek yolu bu savaşı kazanmamızdır. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للمقاطعة والحكومات الإقليمية لتبقى هي إذا إنتصرنا في هذه الحرب. |
| Ailemin güvende kalmasının tek yolu bu... | Open Subtitles | هذهِ هي الطريقة الوحيدة لتبقى عائلتي أمنة |
| Hayatta kalmasının ve senin gibi birinin onu bulmasının bir nedeni var. | Open Subtitles | ثمة سبب لبقائه على قيد الحياة وعثور شخص مثلك عليه |
| Oranın öyle kalmasının ne kadar elzem olduğunu sana hatırlatmama gerek yok. | Open Subtitles | لست في حاجة لأن أذكرك بمدى اهمية بقائها على هذا النحو |
| Ayrıca bazı şeylerin açıklamasız kalmasının daha iyi olduğunu düşündüğümü de biliyorsun. | Open Subtitles | وتعرف أيضًا أنني أعتقد أنّ بعض الأمور من الأفضل أن تظلّ غامضة |
| Beyler, galiba size insanların kafasının, yerinde kalmasının önemini, yeterince vurgulayamadım. | Open Subtitles | يا رفاق، لا أستطيع أن أؤكد لكم بالشكل الكافي عن أهمية بقاء رؤوس الناس متصلة بأجسادها |
| Bunun anlamı yeniden diriliş olmasa bile ırkımızın hayatta kalmasının mümkün olduğu. | Open Subtitles | إمكانية بقاء جنسنا بدون الحاجة حتًى لإنبعاث! |
| Karnizmin görünmez kalmasının bir yolu isimsiz kalmasını sağlamak. | Open Subtitles | إحدى طرق بقاء "اللحمية" خفية، هي في بقائها غير مُسمّاة. |
| Yırtıcı-av sistemleri, bilimsel literatürde yoğun biçimde çalışılır, birinin hayatta kalmasının, diğerini tüketmeye bağlı olduğu iki popülasyonun etkileşimlerini açıklamak için. | TED | دُرست أنظمة النمط "مفترس وفريسة" على نطاقٍ واسع في المراجع العلمية لوصف التفاعلات بين شعبين، حيث يعتمدُ بقاء أحدهما على استهلاك الآخر. |
| Leydi Trentham'ın kalmasının bir mahsuru var mı? | Open Subtitles | -هل يضايقك بقاء اللايدى (ترينثام) ؟ |
| Saklı kalmasının bir sebebi var. | Open Subtitles | لديها سبب لتبقى مخفيّة |
| Lobide kalmasının diğer nedeni bu olabilir. | Open Subtitles | قد يكون هذا سبب آخر لبقائه في الردهة |
| Ama polise göre halka açık bir soruşturmaya rağmen Los Angeles'ta kalmasının bir nedeni olmalı. | Open Subtitles | "ولكن المحققون يعتقدون أن هناك سبب لبقائه في (لوس أنجلوس)" "برغم التحقيقات المنشورة" |
| Büyük olasılıkla oraya sıkışıp kalmasının nedeni... suçluluk duygusudur. | Open Subtitles | .... ربما كان السبب في بقائها هنا انطلاقا من شعورها بالذنب |
| Ayrıca bazı şeylerin açıklamasız kalmasının daha iyi olduğunu düşündüğümü de biliyorsun. | Open Subtitles | وتعرف أيضًا أنني أعتقد أنّ بعض الأمور من الأفضل أن تظلّ غامضة |