| kampanyanız da insanlara karşılaştığımız riskleri anlatmak üzerine kuruluydu. | Open Subtitles | وغالبية ما بُنيت عليه حملتك جعل الناس تفهم مدى المخاطرة القادمة |
| Sizce, kampanyanız nasıl gidiyor? | Open Subtitles | ما هو شعورك حول سير حملتك الانتخابية؟ |
| Sizce, kampanyanız nasıl gidiyor? | Open Subtitles | ما هو شعورك حول سير حملتك الانتخابية؟ |
| Bugün kampanyanız için aklıma bir kaç şey geldi. | Open Subtitles | هل تعلم, لديّ أفكار حول حملتك اليوم |
| Efendim, kampanyanız nasıl ilerliyor? | Open Subtitles | كيف تجري حملتك الإنتخابية , سيدي؟ |
| Evet, çünkü kampanyanız onunkinden daha iyi hile yaptı. | Open Subtitles | نعم، لأن حملتك للغش أفضل من له. |
| O bana geldi. Sizin kampanyanız için olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | هي اتصلت بي أقدر أن ذلك بسبب حملتك |
| Ben şu sizin kampanyanız konusunda görüşmek üzere geldim. | Open Subtitles | أتيت لأراك و عن حملتك |
| "kampanyanız kontrolden çıkmış bir yük treni gibi ilerliyor. | Open Subtitles | "سيد (بيرنز)، حملتك تسير كقطار سريع منفلت |
| kampanyanız yoldan çıkmış bir yük treni gibi ilerliyor. | Open Subtitles | سيد (بيرنز)، حملتك تسير كقطار سريع منفلت |
| kampanyanız bir anda hız trenine bindi. | Open Subtitles | كانت حملتك متأرجحة كثيراً |
| kampanyanız sona mı erdi? | Open Subtitles | هل تنتهي حملتك الآن ؟ |
| kampanyanız bitti mi? | Open Subtitles | هل إنتهت حملتك ؟ |
| kampanyanız için pozisyon olup olmadığını sordu. | Open Subtitles | {\pos(192,220)}وسألتني إن كان لدي منصب في حملتك |
| Vali Sheridan, Cumhuriyetçilerin adaylık bayrağını Dean Barber'dan aldıktan sonra kampanyanız inanılmaz bir atak yaptı son yapılan kamuoyu araştırmalarında 6 puan öne geçtiniz. | Open Subtitles | أيها الحاكم (شيريدان)، بعد أخذ الترشيح الجمهوري من المحافظ (دين باربر) حملتك بدأت باجتياح كبير بتحقيق أكثر من 6 صناديق بالاقتراع |