| Güvenlik görevlisi mavi kamyonetle geldiğini, sarışın bir yolcusu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | حارس الأمن قال أنه رحل بشاحنة زرقاء مع مرافقة شقراء |
| Sevgilin gelip kamyonetle çitimizi yıkmadan ve üzerimize ateş atmadan önce o arazi ve avlu bizimdi. | Open Subtitles | كنا نملك تلكَ الساحة حتى أتى صديقكِ وقامَ بتمزيق السياج بشاحنة وأطلقَ النار علينا |
| Berbat erkek arkadaşımla kavga ettiğimizde berbat bir kamyonetle yolculuk yapıyorduk. | Open Subtitles | . كنت اقود عبر المدينة بشاحنة صغيرة . مع خليلي , و عندما حصل بيننا شجار |
| Bunu kamyonetle değiştirdiğinde böyle şeyleri düşünmen gerekmeyecek. | Open Subtitles | اذآ لا تقلق عندما تستبدلها بالشاحنة |
| Çitlerden atladı.Onu kamyonetle takip ettik. | Open Subtitles | ...كانت تركض مسرعةً وإبتعدت كثيراً ...وقد تعقبناها بالشاحنة هل أصيبت؟ |
| 25 kişi onun kahrolası kamyonetle gittiğini gördü. | Open Subtitles | خمسة وعشرون شخص رَأوه في تلك الشاحنةِ الملعونة |
| Büyük kamyonetle gelecek ama pahalıya patlayacak! | Open Subtitles | سوف يكون هنا مع الشاحنة الكبيرة ولكن ذلك سيكون مكلفاً |
| Kızı, içi patlayıcı dolu bir kamyonetle George Washington Köprüsü'ne doğru gidiyor. | Open Subtitles | الإبنة تقود شاحنة مليئة بالمتفجرات "على جسر "جورج واشنطن |
| Çalıntı kamyonetle arabama çarparlar sonra beni uzaylılarla tehdit ederler bir de yüzüme bakıp bana meydan okurlar. | Open Subtitles | لقد حطموا سيارتى بشاحنة الشُرطهالتىسرقوها. ثم بدأو يهددونى بثرثرتهم عن الفضائيينوتلكالأمور، ومنثميواجهونى،ويهددونىبالموت. |
| İçlerinden biri 40 yaşlarındaki bir erkeğin beyaz ya da gri bir kamyonetle gittiğini görmüş. | Open Subtitles | وأحدهم رأى رجلًا أبيض في الأربعين يغادر بشاحنة خفيفة بيضاء أو رماديّة -أيّهما؟ |
| Arkasına at karavanı bağlanmış bir kamyonetle gitti. | Open Subtitles | كان بشاحنة بها مقطورة حصان ملصوقةٌ بها |
| "Golden retriever'ımı öldürüp yeşil bir kamyonetle kaçan adamı arıyorum." | Open Subtitles | " أبحث عن الرجُل الذى قتل كلبى الريتريفر الذهبى " وقاد بعيداً بشاحنة خضراء |
| - Beyaz bir kamyonetle gitti. | Open Subtitles | ربما غادر بشاحنة بيضاء |
| kamyonetle takas ettim. | Open Subtitles | هل بادلتها بشاحنة ؟ |
| Isabel Dig'e saldırdı, ben de onu kamyonetle ezdim. | Open Subtitles | وأنتما؟ (إيزابل) هاجمت (ديج)، لذا صدمتها بالشاحنة. |
| kamyonetle devam etmeliydik. | Open Subtitles | - كان يجب ان نحتفظ بالشاحنة |
| Phil işe hergün o kamyonetle gider. | Open Subtitles | يَأْخذُ فِل تلك الشاحنةِ للعَمَل كُلّ يوم. |
| Bu dediğin Janet Marsh'ın ailesini öldürmesi, temizlenmesi cesetleri paketlemesi ve bizi şaşırtmak için uyduruk bir kamyonetle evinden 40 km uzakta bir yere atması için yeterli bir zaman. | Open Subtitles | لقَتْل عائلتِها، لتَطهير، للتَخَلُّص مِنْ الأجسامَ وللتَخَلُّص من الشاحنةِ الداميةِ، |
| Alo. Nick. Chuck'ın kamyonetle küçük bir sorunu oldu. | Open Subtitles | مرحباً يا (نك), (تشاك) لديه مشكلة صغيرة مع الشاحنة |
| Evet, kamyonetle bir kadın geldi. | Open Subtitles | سيدة ما تقود شاحنة |