"kamyonlarla" - Translation from Turkish to Arabic

• الشاحنات
• بالشاحنات
• شاحنات

Nova Scotia'ya gideceğim. Sen kamyonlarla git.
هل نحن ذاهبون الى نوفاسكوتيا اذهب مع الشاحنات

obu kamyonlarla ilgili. bugünkü kamyon gene 2 dakika geç kaldı.
انا اتكلم حول الشاحنات شاحنة اليوم متاخرة دقيقتين

İşler çığrından çıkmaya başladığı zaman oradaki insanlar çıkış kapılarını kamyonlarla kapatmış olmalılar.
حتمًا سدّ الناس المخرج بإحدى تلك الشاحنات حين بدأ يتدهور الوضع.

Annemin arkadaşları, bakım evindeki çocukların bakım evinden kamyonlarla alındıklarını anlattılar.
أصدقاء أمي وصفوا لي كيف الأطفال من برنامج الخدمات الإجتماعيه للكنيسة أخذوا بالشاحنات

O kamyonlarla oynardı. Sen televizyon parçalardın.
لقد لعب بالشاحنات ، وأنت اكتفيت بالتلفاز

Plakasız kamyonlarla gecenin yarısı ne nakliyatı yapıyorsun?
ماذا تنقل بمنتصف الليل في شاحنات غير مميزة؟

Tıka basa dolu kamyonlarla eve yaklaşırlar beraberlerinde pahalı antikalarını ve sıradan hayallerini getirirler.
يحملون أغراضهم في شاحنات للتحميل يجلبون معهم تحفهم الغالية وأحلام عادية

Seni sokakta sanıyorlar, soyulan kamyonlarla ilgili bildiğin her şeyi bize anlatacağını bilmiyorlar.
أجل، حسبما يعلمون، انت الآن طليق، لا هنا لإخبارنا بكل شيء تعرفه عن تلك الشاحنات التي هاجموها

Bazı yeraltı tünelleri yakınlarında kiralanan kamyonlarla ilgili konuşalım.
فلنتحدث عن بعض الشاحنات المستأجرة في الجـوار عن بعض الأنفاق الموجودة تحت الأرض

kamyonlarla ilgili aklınızdan ne geçiyor bilmiyorum ama belgeler sağlam.
اياً يكن ماتفكر به حيال الشاحنات الرخص شرعـية

Matamoros'a varana kadar biz kamyonlarla kalalım.
تبقى مع الشاحنات حتى يصلوا إلى "ماتاموروس".

Bu kamyonlarla nerdeyse 300,400 km gittim.
انتقلنا لمسافة 300 - 400 كم على الشاحنات

Yani bugün otoyolda kamyonlarla olan şeyi onlar mı yaptı?
‫إذن، ما حدث مع الشاحنات ‫على الطريق السريع...

kamyonlarla ilgili sigorta işleri için Glendale'e gitmiştim.
كان يجب علىّ الذهاب إلى (جليندال) لأسلم بوليصة تأمين على بعض الشاحنات

Gizlice arkadan dolandım. Tenekeler dolusu gıdayı paketlediklerini ve kamyonlarla çöplüklere taşıdıklarını gördüm, ve gıdayı ziyan etmekten ziyade, gıdayla daha duyarlı şeyler yapılabileceğini düşündüm.
كنت أتجول في الخلف. وقد رأيت صناديق ممتلئة بالطعام تم غلقها ومن ثم نقلها بالشاحنات إلى مواقع مكب النفايات، وفكرت، بالتأكيد هناك شيء معقول نفعله بالطعام أكثر من تبديده.

Aklına ne gelirse. Hepsi buradan geçiyor, çoğunlukla kamyonlarla.
كل ذلك يمر من هنا ، ومعظمهم بالشاحنات

İnsanların kamyonlarla yaptığı şey onları ilgilendirir.
ماذا يفعل الناس بالشاحنات في ذلك

Yani bugün otoyolda kamyonlarla olan şeyi onlar mı yaptı?
إذًا من عبثوا بالشاحنات على الطريق؟

Parçaları, ağır ekipmanları kamyonlarla getirmeleri gerekir, aynen bu şekilde.
فسيحضرون القطع إليه بواسطة شاحنات للمعدات الثقيلة كهذه

Mutantları neden kamyonlarla toplamayalım?
الأسهل أن نقوم بجمع المتحولين في شاحنات

Gördüğünüz gibi, Crawford Road kül kapaklarıyla kamyonlarla dolu olan bir yer.
كما يمكنك ان ترى طريق (كرافورد) في الغالب بهذا الصغر حاويات النفاية و اماكن شاحنات التراكي