| Bir çöp kamyonunun arkasında gidiyordum ve... üstüme doğru uçtu. | Open Subtitles | كنتُ أقود خلف شاحنة النفايات حيث أتى ذلك من الخلف |
| Hani şu, en iyi dostumun sandviç kamyonunun en büyük rakibinin sandviç kamyonu? | Open Subtitles | والتي تكونُ شاحنة المنافس اللدود لشاحنة شرائح اللحم المفروم والتي يمتلكها أعز أصدقائي؟ |
| İhtiyar Shred bir çöp kamyonunun tam arkasına bir kuğu dalışı yapmıştı! | Open Subtitles | أدى شريدر حركة غطسة البجعة وحط في مؤخرة شاحنة قمامة |
| Peggy O'Dell tekerlikli sandalyeye mahkumdu ama o kamyonunun önüne koştu. | Open Subtitles | بيجي اوديل ربطت في كرسي معوقين لكنها ركضت امام شاحنة |
| Tam Maryland ve Delaware'in sınırında, kamyonunun yanında dikilmiş bir adam. | TED | وعند حدود ماريلاند مع ديلاوير، رأينا رجلا يقف بجانب شاحنته. |
| Billy Miles bir çöp kamyonunun kasasından kazınarak çıkarıldı. | Open Subtitles | أميال بيلي قشطت خارج خلف شاحنة القمامة. رأيت بأنّ يدخل. |
| Çöp kamyonunun arka panelini yırtıp beni kurtarması falan. | Open Subtitles | الطريقة التي مزق بها شاحنة القمامة وأخرجني |
| Buck'ın kamyonunun arkasında yatmış organlarımı körelmeden kurtarmaya çalışırken... | Open Subtitles | بينما كنت مستلقية فى شاحنة باك أحاول أن أحرك أطرافى من حالة التيبس التى بها |
| Otoparkın kuzey batı köşesinde gözlük kamyonunun yanında siyah bir minibüs var. | Open Subtitles | يوجد سيارة سوداء فى موقف السيارات بجانب شاحنة مرطبات |
| Otoparkın kuzey batı köşesinde gözlük kamyonunun yanında siyah bir minibüs var. | Open Subtitles | يوجد سيارة سوداء فى موقف السيارات بجانب شاحنة مرطبات |
| kamyonunun her sabah 6'da geldiğini hatırlatmayı unutma. Fıçılar arkada. | Open Subtitles | وذكره أن شاحنة التوصيل تصل في السادسة صباحاً وتدخل البراميل في الخلف |
| Kocanızın kamyonunun kargosu nedeniyle kaçırıldığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقدأنه تم الإستيلاء على . شاحنة زوجك من أجل حمولتها |
| Hayvan kamyonunun cinayet mahallinde ne işi var ki? | Open Subtitles | ماذا تفعل شاحنة حيوانات على مسرح جريمة ؟ |
| Kapınızın önüne park eden para kamyonunun sesi. | Open Subtitles | هذا صوت شاحنة النقود وهى ترجع تجاه بابكم |
| Tabi ki, çöp kamyonunun ön tekerleklerini kaldırmak, söylemek kadar kolay değildir. | Open Subtitles | بالطبع، أن تجعل إطارات شاحنة نفايات بعيدة عن الأرض صعبة |
| Babası horozu otoyolun kenarında bir kasap kamyonunun arkasından düşmesi sonucu bulmuştu. | Open Subtitles | وجد أبوها الديك على جانب الطريق السريع بعد أن سقط من شاحنة المذبحة |
| Bazen insanların işine burnumu sokarım ve bir bakarım ki kendimi yolun kenarında az önce indiğim Little Betty kamyonunun gidişini izlerken bulurum. | Open Subtitles | انا احياناً أتدخل في شؤون الغير واجد نفسي على الشارع اشاهد شاحنة بيتي الصغيره التي كنتُ لتوي بداخلها |
| Çamaşır kamyonunun şoförü bir diğer odada bülbül gibi şakıyor. | Open Subtitles | سائق شاحنة الغسيل في الغرفة الأخرى يغنّي مثل الطيور |
| Biliyorum. Cumartesi onun kamyonunun arkasında saklanmayı planlıyordum. | Open Subtitles | أعرف، كنت آمل الاختباء في شاحنته يوم السبت |
| Birisi telsizden kamyonunun arıza yaptığı anonsunu verdi. | Open Subtitles | اتصل بي أحدهم عبر الجهاز اللاسلكي وقال بأن شاحنته قد تعطلت |
| İki gün önce, Jennie'nin kamyonunun sürtündüğünü gördüm. | Open Subtitles | رَأيتُ ورطةَ شاحنةِ جيني هو قبل يومين. |
| Kömür kamyonunun öldürdüğü... | Open Subtitles | قتلت بعربة الفحم؟ ... |