| Eğer onu öldürmezsem, eğer kurtulur da damarlarında benim kanımın aktığını öğrenirse. | Open Subtitles | إذا لم أقتله وإذا عاش الروماني وأكتشف أن دمي يتدفق في عروقك |
| Eğer Roman yaşar da damarlarında benim kanımın aktığını öğrenirse Antonov kanından olduğunu öğrenirse seni de öldürene kadar durmaz. | Open Subtitles | وإذا عاش الروماني وأكتشف أن دمي يتدفق في عروقك ولديك دم أنتونوف لا شيء سيوقفه ، فإنه سوف يقتلك أيضا |
| Kim olduğunuzu ya da... ..kanımın size ne söyleyeceğini bilmiyorum. | Open Subtitles | لاأعرف من أنتم أو ما تعتقدونه أن دمي ماذا ستخبركم |
| kanımın iyileştirme gücü olduğu öğrenilirse, birilerine yardımım dokunur sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت لو أن الجميع عرف أن دمائي لديها قدرة علاجية , انه يمكنني المساعدة |
| O köpek kanımın tadını aldı ve bence çok sevdi. | Open Subtitles | ذلك الكلب تذوّق دمائي وأعتقد أنّ ذلك أعجبه. |
| Ve ellerimi yere koyduğumu hatırlıyorum ve hayat kanımın boynumdan ve ağzımdan akıp gittiğini... | TED | اتذكر أني وضعت يدي على الارض وأنا أشعر أن دمي ينزف من عنقي وفمي. |
| Artık nerede olursam olayım kanımın bir kısmı seninle, seninki de benimle. | Open Subtitles | وهذا صحيح من الآن و أينما أكون بعض دمي معك و بعض دمك معى |
| kanımın yarısı damarlarımda akıyor, derim, saçım, gözlerim. | Open Subtitles | له نصف دمي المتدفق في عروقي, وجلدي, وشعري, وعيوني |
| Affedin efendim. Onun için kanımın tamamını verebilirim. | Open Subtitles | سامحني يا سيدي، حياتي ملكها سوف أعطيها دمي لآخر نقطة لأنقذها |
| kanımın peşindeydi, çocukluk gururumun değil. | Open Subtitles | حسـنا كانت تريد دمي ولكن لم يكن غروري وأنا في الطفولة |
| Böyle bir sürtüğün damarlarından benim kanımın geçtiğini düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | هل تصدقان أن هناك شخص ما يجري دمي في عروقه قد يكون سافلاً؟ |
| Kabul etmeliyim ki, benimle çıkmak isteyen erkekler genelde kanımın peşinde olmazlar. | Open Subtitles | يجب أن أعترف عادة عندما يسألني الرجال للخروج فهم لا يفعلون ذلك من أجل دمي |
| kanımın tadına baktın diye beni tanıdığını sanıyorsun. | Open Subtitles | هل تظن لأنك تذوقتَ دمي فأنكَ تعلم ما أنا؟ |
| Ama şu aralar Büyük Britanya ile boşanma aşamasında. kanımın aktığını hissediyorum şu an. | Open Subtitles | لكن حاليًا يمرّ في طلاق مُزري مع بريطانيا العُظمى. سأتجرّأ وأقول بأن دمي يتدفّق الآن. |
| kanımın bir damlasına ihtiyaçları vardı sadece. | Open Subtitles | أنا بخير، الأم. انهم فقط اللازمة 1 قطرة من دمي. |
| kanımın yan etkisi geri alınamaz. | Open Subtitles | تأثيرات دمي لا يمكن إعكاسها، أتعلم ما سيكون خزيًا عظيمًا؟ |
| kanımın yüzeye çıktığını, suyun içinde gün ışığıyla karıştığını görüyordum. | Open Subtitles | بوسعي رؤية دمائي وهي تخرج مع الفقاقيع مختلطة بضوء الشمس وتلمع في الماء. |
| Beni öldürebilirdi ama yapma. kanımın peşinde. | Open Subtitles | كان يمكن أن تقتلني ولكنها لم تفعل إنها تسعى لنيل دمائي |
| Ama kanımı beynime çıkartan... yani kanımın kalanını beynime çıkartan... bu hastalığa daha çok... gençlerde rastlanması. | Open Subtitles | لكن ما يجعل دمائي تغلي... أقصد ما تبقى من دمي... هو أن هذا عادة... |
| Kendi kanımın damıtarak elde ettim ve sana yönlendirildim. | Open Subtitles | , خلاصة من دمائي لقد أرشدت إليك |
| Yani yedek sargı antiseptik sıvı ve alt kattaki dondurucudan kanımın yarım litresi. | Open Subtitles | ليزا ) , المعدات الطبية , هذا يعني ضمادات الثلج ) غسول مضاد للجراثيم , ونصف ليتر من دميّ |
| kanımın kanı ve kemiğimin kemiğisin. | Open Subtitles | "أنت دم من دمي وعظمة من عظمي" |