"kanıtı olarak" - Translation from Turkish to Arabic

    • كدليل
        
    • كبرهان على
        
    • كإثبات
        
    • دليلاً على
        
    Sayın Yargıç, bu bıçağın iki numaralı savunma kanıtı olarak kayıtlara geçmesini istiyorum. Open Subtitles حضرة القاضي اُريد أن توضع هذه السكّين كدليل دفاعي معترف من قبل الشاهد
    Onların, kızlık zarının bekaret kanıtı olarak kullanılamayacağını bilmelerini istiyoruz. TED نريد أن يعلموا أنه لا يمكن استخدام غشاء البكارة كدليل على العذرية.
    Ama, üç yaşıma geldiğimde, annem, hayattaki başarısızlığının bir kanıtı olarak benimle birlikte büyükbabam ve büyükannemin, evine geri döndü. Open Subtitles لكن عندما بلغت ثلاثة أشهر من عمري عادت أمي إلى منزل جدي وجدتي تحملني معها كدليل على إخفاقها.
    İlk olarak, gücümüzün ve Kızıl Cihat'ın insani davranma... isteğinin bir kanıtı olarak... bu ıssız adada bir silah patlatacağız. Open Subtitles فى البدايه... سوف نفجر سلاحا واحدا ...على جزيره غير مأهوله ...كبرهان على قوتنا
    Çünkü onları inanmak istediği şeylerin kanıtı olarak görüyor. Open Subtitles لأنه يراهم كإثبات لما يريد أن يؤمن به
    Bunu, çekincelerimde haklı olduğumun kanıtı olarak kabul ediyorum. Open Subtitles أعتبر هذا دليلاً على أن تحفظاتي كان لها أساسها
    Ve samimiyetinin bir kanıtı olarak bu bavulun içindekileri verdi. Open Subtitles ولقد عرض محتويات هذه الحقيقبة كدليل لإخلاصه
    Bugün karşınızda, onların ilahi kudretinin bir kanıtı olarak duruyorum. Open Subtitles أقف أمامكم اليوم كدليل على قدرتهم الإلهية
    Eğer evet dersem bunu deli olduğumun kanıtı olarak kullanacaksın. Open Subtitles إذا قلت نعم ستستخدمين هذا كدليل على جنوني
    Şantajcının, kızının yaşam kanıtı olarak gönderdiği saçını inceledim. Open Subtitles لقد قمت بتحليل شعر ابنتك من العينة التى قام المبتز بارسالها كدليل على انها حية
    Bir zamanlar zekâmızın kanıtı olarak yükselen bu gökdelenler artık ufalanan dev yapılar haline geldiler. Open Subtitles كانت ناطحات سحابها الشاهقة بمثابة عهداً لإبداعنا أما الآن تقف كنُصُب تذكارية كدليل على فنائنا
    "Tamamına ermiş aşkımızın kanıtı olarak bana verdiğin 12 elmaslı kolyeyi daima bağrıma basacağım." Open Subtitles سأحتفظ بقلادة الإثنى عشر ماسه هديتك لي دائماً كدليل على حبنا الكامل
    Bir doktorun özürünü kendisine karşı suçun kanıtı olarak göstermek kanunlara aykırıdır. Open Subtitles من غير القانوني استخدام اعتذار الأطباء ضدهم كدليل إدانة.
    Bakın, eğer birine tuzak kurmak isteseydim herkese onun suçlu olduğunu söyler ve sonra da bunun kanıtı olarak da evine deliller yerleştirirdim. Open Subtitles انظروا, اذا كنت احاول الايقاع بشخص ما اريد ان اقول للجميع انه مذنب و من ثم ازرع ادله فى شقته كدليل
    Bu kaydı halkın bir numaralı kanıtı olarak işaretlemek istiyoruz. Open Subtitles نطالبك بإذن لنضع علامة على هذا التسجيل كدليل القضية رقم 1
    Maruz kaldığım şiddetin kanıtı olarak yüzümdeki izleri göstereceğim. Open Subtitles سأريهم العلامات التي على وجهي، كدليل على العنف الذي تعرضتُ له.
    Eminim, onu bir ofis aşkı skandalının kanıtı olarak göstermeye can atıyorsun. Open Subtitles و التى أنا متأكدٌ بأنكِ ستأخذين تلكَ الرسائل كدليل على وجود فضيحة في مكتب الرومانسية
    Bağlılığınızın kanıtı olarak bir dişle ısırılacaksınız. Open Subtitles كدليل على ولائكما ستحصلان الآن على لدغة ناب أفعى
    İlk olarak, gücümüzün ve Kızıl Cihat'ın insani davranma... isteğinin bir kanıtı olarak... bu ıssız adada bir silah patlatacağız. Open Subtitles فى البدايه... سوف نفجر سلاحا واحدا ...على جزيره غير مأهوله ...كبرهان على قوتنا
    Evet, inancımın kanıtı olarak Roku San düşecek. Open Subtitles نعم، روكو سان سَتسقط** **كبرهان على إيماني
    Yaşam kanıtı olarak parmağını kesip 20 milyon dolarlık fidye talebiyle birlikte ailesine göndermişler. Open Subtitles لقد قطعوا إصبعه ومن ثم أرسلوه إلى والديه كإثبات... على حياته, وطلبوا فدية قيمتها 20 مليون دولار..
    Evrimin kanıtı olarak siz fosilleri görebiliyorken, Open Subtitles فحين ترى أنت الأحافير دليلاً على التطور،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more