Daha iyi. Çünkü vergi teklifi üzerinde çalışırken, yanlışlıkla Tanrı'nın olmadığını kanıtladım. | Open Subtitles | كنت أعمل على تسديد الضرائب، وبشكل عرضي أثبت أن لا وجود لرب |
Bence kendimi kanıtladım ve o 10 dakikayı hak ediyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني أثبت نفسي وأعتقد أنني أستحق تلك العشرة دقائق |
Bacağın baş parmaktan daha etkili olduğunu bir kerede kanıtladım. | Open Subtitles | انى أثبت لمرة وللجميع ان القدم اقدر من اللإبهام |
Ayrıca, konu hayatta kalmaya geldi mi yetenekli olduğumu kanıtladım. | Open Subtitles | كما أنني أعتقدُ أني أثبتُ أني فَطِنٌ بما يكفي عندما يتعلَّق الأمر بالبقاء حياً |
Sizlere bir şey kanıtladım. Sizleri gururlandırmak istedim. | Open Subtitles | و قد اثبت شيئا لكم اريد جعل الناس فخورين |
Bunu da tüm okulun önünde bir adamın büllüğünü avuçlayarak kanıtladım. | Open Subtitles | أمـرٌ برهنت عليه بإمسـاك قضيب رجـل أمـام جميـع أعضـاء المدرسة |
Ne yaşadığını bildiğimi kanıtladım. | Open Subtitles | أثبتُّ بأنّني أَعْرفُ بأَنْك تَمْرُّ به. |
Geçen hafta bunu kanıtladım değil mi? | Open Subtitles | أنا أثبتّ ذلك الأسبوع الماضي ، أليس كذلك ؟ |
Hiç bir zaman bir Alman uçağını vuracağımı düşünmezdim ama geçen sene yanıldığımı kanıtladım. | Open Subtitles | لم أعتقد أن باستطاعتي إسقاط طائرة ألمانية لكن السنة الماضية أثبت عكس كلامي |
Okuyabildiğimi kanıtladım ve şimdi işimin başına geri dönüyorum. | Open Subtitles | أثبت أنني قادر على القراءة والآن عدت إلى العمل |
Herkes hep, "Ross, esprili ve seksi olmalısın" dedi. Onların hatalı olduğunu kanıtladım! | Open Subtitles | الجميع قال , روس يجب أن تكون مضحكاً و جذاباً , حسناً , أثبت أنهم مخطؤون |
Ülkemi ve onları sevdim.... ...ve onların yanında ölerek, bunu onlara kanıtladım. | Open Subtitles | أحببت بلادي، وأحببتهم وقد أثبت هذا بالموت بينهم.. |
İstediğini düşünebilirsin şerif ancak daha önce dediğim gibi, bu akşam kendimi kanıtladım. | Open Subtitles | فكر ما تريد ، شريف لكن أثبت نفسي الليلة كما قلت |
Öğreneceğin çok şey var, Savan. Bu kabilenin en iyi avcısı olarak kendimi kanıtladım. | Open Subtitles | ـ لديك الكثير من الوقت لتتعلم, سافان ـ لقد أثبت جدارتي أفضل صياد في هذه القبيلة |
Sanırım bir şeye istediğim yerden sızabileceğimi kanıtladım. | Open Subtitles | أعتقد انني قد أثبت يمكنني إختراق أي شئ من أي مكان. |
Ona tekrar ihanet etmemin aptalca olacağının farkında. Hançeri çıkararak kendimi kanıtladım. | Open Subtitles | إنّه يعلم أنّي سأكون بغاية الغباء لو خنته مُجدداً، لقد أثبتُ نيّتي الحسنة بإزالة الخنجر. |
Bu amaca inanıyorum. Sadakatimi kanıtladım. | Open Subtitles | أرى أننا أثناء كفاحِنا .قد أثبتُ ولائي لك |
Şimdi de nasıl hareket ettiklerini kanıtladım ve sıradan bir mikroskop kullanarak doğrulanabilir! | Open Subtitles | والان اثبت حركتها ويمكن رؤيتها بواسطة المجهر العادي |
Yaralanamayacağınızı kanıtladım size. | Open Subtitles | و قد اثبت لك انه لا يمكن ان تصاب بأذى |
Bak şu işe ki yanıldığınızı kanıtladım. | Open Subtitles | ويا للعجب بأنني برهنت أنكما على خطأ |
Bir seferde iki vakada çalışabileceğimi kanıtladım. | Open Subtitles | لقد أثبتُّ لك أنّني قادرٌ على متابعةِ حالتينِ في آنٍ معاً |
Ama onlara binanın çökeceğini kanıtladım. | Open Subtitles | لكنني أثبتّ لهم بأن المبنى سينهار. |
Ama sana kanıtladım. | Open Subtitles | لكنني سوف أثبته لكِ |
Sanırım yaşadığı ilişkileri ifşa etmeyen biri olduğumu zaten kanıtladım. | Open Subtitles | أظن سبق وأثبت أنني لا أحدث القيل والقال |
Evet ve size yaptığım hizmetlerde bunu defalarca kanıtladım. | Open Subtitles | أجل وبرهنت ذلك أثناء خدمتي لك مراراً وتكراراً |