"kanıtlayamazsın" - Translation from Turkish to Arabic

    • إثبات
        
    • تثبت
        
    • اثبات
        
    • أثبات
        
    • تثبتي
        
    • لديك دليل
        
    • إثْبات
        
    • يمكنك برهنة
        
    Bir avukat olarak, bildiğime göre birinin suçlu olduğunu kanıt olmadan kanıtlayamazsın. Open Subtitles كمحامى لمحامٍ آخر مره تفخصتُ الأمر , يمكنك إثبات قضية بدون أدلة.
    Benim yaptığımı kanıtlayamazsın Open Subtitles هذا ممكن لكن لا يمكنك إثبات ذلك لا أستطيع ، صحيح؟
    Ama o helikopterdeki adamların kim olduğunu asla kanıtlayamazsın. Neden? Open Subtitles ولكن لن تستطيعين أبداً إثبات شخصية الرجال الذين كانوا موجودين في المروحيات
    Sen de bir fırt olduğunu kanıtlayamazsın. Open Subtitles ،ولا يمكنك أن تثبت أنّها كانت رشفة واحدة
    Hiçbir şey kanıtlayamazsın. Kayıtta geçmiyor bile. Open Subtitles لا يمكنك أن تثبت أياً من هذا لم تذكر على هذا التسجيل أيضاً
    Bunların hiç birini kanıtlayamazsın Open Subtitles لاتستطيع اثبات اي شيء هل تصدق ادريان مونك؟
    Ve bu gazete bunları basmaya hazır değil... ve sen de onları kanıtlayamazsın. Open Subtitles وهذه الصحيفة ليست مستعدة لهم -لا تستطيعي أثبات ذلك
    Yalnızca açık fikirli olmak gerektiğini söylüyorum. Uzaylıların olmadığını kanıtlayamazsın. Open Subtitles أقول أنّكَ يجب أن تبقي عقلكَ منفتحاً لا يمكنكَ إثبات عدم وجود المخلوقات الفضائيّة
    Bende olduğunu kanıtlayamazsın. Open Subtitles لا يُمكنك إثبات أنّي الشخص المعني. لقد فقدتُ هاتفي البارحة.
    Ak meşenin tamamen yok olduğunu kanıtlayamazsın ve belki orada bile olmayan şey için içinde korkuyla yaşayamazsın. Open Subtitles لا يمكنك إثبات أن السنديان الأبيض دُمّر جميعًا ولا يتعيّن أن تحيا خائفًا من شيء ربّما لا يكون له وجود.
    - O programı sızdırdığımı kanıtlayamazsın. Open Subtitles لا يُمكنكم إثبات أنني من قام بتسريب ذلك البرنامج
    kanıtlayamazsın ki. Open Subtitles فلن تتمكّن مِن إثبات ذلك على أية حال.
    - Bunu kanıtlayamazsın. Open Subtitles -يمكن أن يتم إيقافه للأبد -لا تستطيع إثبات ذلك
    Ne söylediğin umurlarında olmaz ve bunu kanıtlayamazsın. Open Subtitles لن يهتموا بما تقول، ولا يمكنك إثبات شيء
    Bahse girerim kanıtlayamazsın. Open Subtitles للأسف أنك لاتستطيع أن تثبت شيئاً
    Steroid kullandığımı kanıtlayamazsın bile. Open Subtitles لا تستطيع أن تثبت أنني أتعاطى المنشطات
    Ben Tanrı'nın varlığını kanıtlayamam ama sen de olmadığını kanıtlayamazsın. Open Subtitles يمكنكَ القول إنّي لا أستطيع إثبات وجود الربّ، ولكن... لا يمكنكَ أن تثبت انتفاء وجوده
    - Bunların hiçbirini kanıtlayamazsın. Open Subtitles ـ لايمكنك اثبات اي شيء من هذا ـ ليس من الضروري ان نثبته
    İki; silahın orada olduğunu bildiğimi ve ona dokunduğumu asla kanıtlayamazsın. Open Subtitles ثانيا : لأنك لن تتمكن أبدا من اثبات معرفتي السابقه بوجود المسدس بالداخل ناهيك ع أنني بالكاد لمسته، وثالثا
    Ve sen de Ay'ın karanlık tarafında dolanan, içinde cüce olan, romantik romanlar okuyan ve ağzından şimşek fırlatan bir demliğin olmadığını kanıtlayamazsın. Open Subtitles لا تستطيعين اثبات ان هناك ابريق شاي سحري يطفو بالجانب المظلم من القمر بدخله قزمة
    - Yapamayacağımı kanıtlayamazsın. Open Subtitles ولا يمكنك أثبات أنني لا أستطيع
    Ancak rızası olmadan bağlandığını kanıtlayamazsın. Open Subtitles و لكنكِ لا نسنطيعين أن تثبتي بأنها قيدت إكراهياً
    Ve yazılımının çalındığını hiçbir şekilde kanıtlayamazsın. Open Subtitles وليس لديك دليل علي أن البرنامج المسروق يخصك
    Hiçbir şeyi kanıtlayamazsın. Open Subtitles أنت لا تَستطيعُ إثْبات أيّ هذا.
    Yani Tanrı'nın olmadığını kanıtlayamazsın. Open Subtitles أقصد , لا يمكنك برهنة عدم وجود رب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more