"kandırıyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يتلاعب
        
    • يخدعك
        
    • تخدع
        
    • مضلل
        
    • يغش
        
    • يخدع
        
    • يخدعنا
        
    • يغشك
        
    • تخدعك
        
    • تتلاعب
        
    • تخدعنا
        
    • بخداع
        
    • يخدعوننا
        
    • يخدعني
        
    Onu öldüren de hepimizi kandırıyor. Open Subtitles و أياً كان من قتلهم فهو يتلاعب بنا جميعاً
    Seni kandırıyor. Arkanı döndüğün an kurşunu kafana yiyeceksin. Open Subtitles سوف يخدعك يا رجل، حالما تدر له ظهرك، سيرديك قتيلا،
    Yani iki düzeyde kandırıyor - müthiş. TED انه إذا تخدع\تغري على مستويين .. أنه امر رائع
    "Yaramaz kalbim kandırıyor." Open Subtitles "قلب شقي مضلل."
    İki tarafta dürüstçe oynadığını düşünüyor ve iki tarafta birbirini kandırıyor. Open Subtitles لذا كل جانب يعتقد أنه يلعب بالعدل وكل جانب يظن أن الآخر يغش.
    İnsanlar bunların kafa yapısını anladıklarını sanıp kendilerini kandırıyor. Open Subtitles يخدع الناس أنفسهم معتقدين بأنهم سيفهمون الوضع
    Bizi ikinci kere kandırıyor. Open Subtitles حسنٌ، هذه ثاني مرة يخدعنا فيها
    Aaa verme kandırıyor bizi. Open Subtitles لا تدفع يا صغيري، إنه يغشك
    Hem de kabul etmek istemediğim kadar ama bu güçler seni kandırıyor da. Open Subtitles أتفهم هذا، أكثر مما أرغب في الاقرار به ولكن تلك القدرات.. إنها تخدعك أيضًا.
    Seni kandırıyor. Open Subtitles إنها تتلاعب بك ؟
    Seni nasıl kandırıyor fark etmiyor musun? Open Subtitles ألا ترين كيف يتلاعب بكِ؟ انظري لغبائكِ
    Bu da demektir Mattias başından beri Hetty'yi kandırıyor. Open Subtitles مما يعني " ماتياس " يتلاعب بـ " هيتي " طوال الوقت
    Bunları sana kim söylediyse, o kandırıyor seni. Open Subtitles ، أيّـاً كان مـَن أخبرك بهذا ! فهو يخدعك
    Olmaz Brendan. Seni kandırıyor. Kulede güvendeydin. Open Subtitles .لا يا "براندن" , سوف يوهمك و يخدعك كان يجب أن أتركك فى مأمن فى البرج
    Kasanın şifre sistemine kısa devre yaptırıyor Ve doğru kombinasyonu girmişsin gibi kasayı kandırıyor. Open Subtitles انها تخدع القفل بأمان كانك أدخلتى الشفره الحقيقيه
    "Yaramaz kalbim kandırıyor." Open Subtitles "قلب شقي مضلل."
    Sen muhtemelen dünyadaki en iyisisin ve Marty karakteri hakkında da haklısın.O kandırıyor. Open Subtitles ربما انت الافضل في العالم وانت على حق عندما قلت مارتي غشاش ، انه يغش ـ لا ادري ـ انه يغش
    Bu finansal bir krizdir ve bunu inkar eden herkes kendini kandırıyor demektir. Open Subtitles تلك أزمة مالية , وأي شخص لا يعترف بهذا فهو يخدع نفسه
    Ne söylediğini bilmek istiyorum. Bizi kandırıyor olabilir. Open Subtitles اريد ان اعرف ماذا يقول ربما يخدعنا
    Sizi kandırıyor. Open Subtitles يغشك.
    -Taburcu olmak istemiyor. Seni kandırıyor. Open Subtitles -لا تريد إخراجها من المستشفى، إنها تخدعك
    Yani o Sam'i kandırıyor ahlaki bir sapma yaşatıyor. Open Subtitles أعني من الواضح بأنها تتلاعب بـ (سام) لنوع من الهفوة الأخلاقية
    İmparatorluk karargahı sadece halkı değil, bizi de kandırıyor. Open Subtitles قيادة الإمبراطور... ليست تخدع الشعب فحسب بل تخدعنا أيضاً
    Kendimi kandırıyor olamam, hayalin beni perişan eder. Open Subtitles لن أقوم بخداع نفسي الأن وأسمح لمخيلتي تنهكني
    "Almanların bizi kandırıyor olma ihtimali vardı." Open Subtitles كان محتملاً أن الألمان كانوا فقط يخدعوننا
    Eğer beni kandırıyorsa aynı zamanda kraaliçenizi de kandırıyor. Open Subtitles لكن اذا كان يخدعني فهو ايضا يخدع ملكتكم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more